Stresten uzak durmazsak ne olur?
Abone olStres hormonlarımızı nasıl harekete geçiriyor ve vücudumuz bunu nasıl ağrıya dönüştürüyor? İşte cevabı...
Stres hormonlarımızı nasıl harekete geçiriyor ve vücudumuz bunu
nasıl ağrıya dönüştürüyor? İşte cevabı:
VÜCUT STRESE TEPKİ VERİYOR
“Beynimiz, bir halin stresli olup olmadığını nitelendirebilecek tek
organdır. İnsanlar strese girdikleri zaman vücutları buna tepki
gösterir ve alarma geçer. Vücutta çeşitli biyokimyasal reaksiyonlar
başlar. Özellikle süreğen stres, vücut fonksiyonlarını değiştirir.
Stres nedeniyle vücuttaki adrenalin ve kortizol miktarı normal
olmayan bir şekilde yükselir. Uzun süreli streste kortizol
hormonunun yükselmesi bazı hastalıkların oluşmasına neden olabilir.
Ayrıca, kortizol yüksekliğinin beyindeki hücrelere zarar verici
etkileri de olabilmektedir.
STRES KAS AĞRILARINI TETİKLİYOR
Stres ve stresin doğurduğu gerginlik ve ağrı arasında önemli bir
bağlantı vardır. Stres altındayken beynimiz, algıladığı tehlike
karşısında ‘savaş’ ya da ‘kaç’ komutunu verir. Bu komutun yerine
getirilmesi için de gerekli olan kas gerginliği artar. Ancak,
savaşmanın ya da kaçmanın mümkün olmadığı durumlarda artan enerji
ve kas gerginliği boşalamadığı için ağrılı kas spazmları ortaya
çıkar. Ağrının kendisi de insan için bir tehlike sinyali
yarattığından, o da ‘savaş’ veya ‘kaç’ emri verir. Bu durumda kas
gerginliği daha da artar. Tam bir kısır döngüye girilir.
DAMARLARI DARALTIYOR
Stresin neden olduğu gerginlik damarların daralmasına, beynin
belirli bölgelerine giden kan akımının bozulmasına yol açar. Diğer
taraftan bir dokunun kanlanmasının azalması da ağrıya neden olur.
Oksijene ihtiyaç gösteren dokunun yetersiz kanla beslenmesi, özel
ağrı alıcılarını uyarır. Bu arada, adrenalin ve noradrenalin gibi
stres sırasında sinir sistemini etkileyen maddeler de salgılanmış
olur. Bunlar da doğrudan veya dolaylı olarak kasların gerginliğini
artırır. Böylece ağrı gerginliğe, gerginlik endişeye, endişe de
ağrıların şiddetlenmesine yol açar.
İŞTE STRESİN VÜCUTTA YOL AÇTIĞI DEĞİŞİKLİKLER:
Stres altındaki kişide; terleme, hızlı nabız, kalp
çarpıntısı, midede ağrı, kasılma, boyun ve şakakta kaslarda
gerginlik, nefes alamama, diş gıcırdatma, çenede kasılma, aşırı
tedirginlik, konsantrasyon güçlüğü, aşırı duygusallık, halsizlik,
hareket edememe gibi şikayetler mevcuttur. Fizyolojik stres,
bağışıklık sistemi üzerinde önemli bir etki yapar ve bağışıklık
sistemini bozar. Beyin, bağışıklık sistemi ve hormonlar
birbirleriyle ilişki içindedirler. Psikolojik veya fiziksel stres
konusundaki çalışmalar, uzun süren yoğun bir stresle karşılaşıldığı
zaman hormonal dengeye bağlı olarak bağışıklık cevabında bir düşüş
olduğunu ortaya koymuştur. Kanser dahil birçok hastalığın ortaya
çıkış ve şiddetinin stresle ilişkili olduğu bilinmektedir.
AĞRI STRESİ STRES DE AĞRIYI DOĞURUYOR
Olağanüstü stres durumunun süreklilik göstermesi vücut sağlığını
bozarak, çok çeşitli rahatsızlıklara yol açar. Vücudun ana merkezi
olarak nitelendirilen beyin, ağrıyı azaltabilecek etkiye sahip
olabilmektedir. Strese hormonlarımızın verdiği yanıtın vücudumuz
üzerindeki etkileri daha uzun sürelidir. Böylece stresin hızlı
etkilerine ilave olarak uzun vadede ortaya çıkan geç etkilerinin de
insan sağlığını tehdit ettiğini unutmamak gerekir. Stres insanın
doğal dengesini bozan bir durumdur. Beyin hücreleri arasında
yerleşmiş olan heyecan molekülleri ağrı eşiğini düşürmektedir. Ağrı
eşiğinin düşmesi ile ağrı oluşturma potansiyeli çok zayıf olan her
türlü uyaran, böylece ağrı oluşumuna neden olabilmektedir. Ağrı ve
buna bağlı tahammül, depresyon, korku ve endişeyi de beraberinde
getirebilir. Oluşan döngü birbirini tetikler. Böylece ağrı stres
yaratır, stres de ağrıyı doğurur.”