Stresliyim deyip yemeğe sarılmayın!
Abone olStres dönemlerinde kendinizi yemek yemeye mi veriyorsunuz? Öyleyse bu önerilere kulak verin.
Yaşadığınız bu yoğun stres dönemlerinde kendinizi
yemek yemeye verirseniz sıkıntılarınızı azaltmak yerine
kilolarınızı arttırırsınız. Peki stresli dönemlerde nasıl
beslenmeliyiz?
Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Şefika Aydın Selçuk,
“Stresli dönemlerde nasıl beslenmeniz gerektiği”
hakkında şu bilgileri verdi:
“Stres, bizi zorlayan, kısıtlayan ve engelleyen olaylar, durumlar karşısında verdiğimiz tepkilerin tümüdür. Birçok insanın düşündüğü gibi sadece üzerimizde hissettiğimiz baskı ve gerginlikle sınırlı değildir. Özellikle de endüstriyel toplumlarda yaşayan insanlar kentleşme ve buna bağlı olarak kalabalıklaşma, gürültünün artması, hızla zorlaşan yaşam şartları, trafik sorunu ve benzeri durumlarla sıklıkla karşılaşmaktadır.
Modern çağın hastalığı olarak bilinen stres karşısında bedenin 3 aşamada tepki gösterdiği kanıtlanmıştır.
1. Alarm tepkisi,
2. Direnme dönemi
3. Tükenme dönemi
2. Direnme dönemi
3. Tükenme dönemi
Alarm aşamasında stres yaratıcı faktörler fark edilmekte ve
biyokimyasal tepkiler harekete geçirilmektedir. Beden kendini
korumaya hazırlamaktadır. Stres yaratıcı faktörler ortadan
kalkmayıp etkisini sürdürmeye devam ettiğinde ise beden tükenme
aşamasına gelmektedir.
Stres birçok hastalığın oluşmasından sorumlu
olabilir!
Stres kalp hastalıklarının, inmenin, kanserin, solunum yolları
hastalıklarının, eklem iltihaplarının, mide- bağırsak
bozukluklarının, uykusuzluğun, depresyonun, psiko-somatik
rahatsızlıkların, deri hastalıklarının, kronik ağrı ve sancıların
ve şişmanlığın başlıca nedenlerindendir. Özellikle son yapılan
çalışmalarda; fazla kilolu olma ( overweight ), obezite ve
tıkarcasına yemek yeme ( binge eating ) gibi beslenme bozukluğuna
da bağlı bu durumların oluşumunda stres faktörü büyük rolü
oynamaktadır. Obezite yüksek yağlı ve karbonhidratlı besinlerin
tüketimi ile ilişkilendirilirken günlük yaşam stresinin artmasında
da motivasyonu arttıran besinler ilişkilidir.
Stresin olağan dışı sürelerde devam etmesi halinde bedende
sistematik yıpranmalara neden olmaktadır. Stresli bir yaşam
insanın duygusal gerginlik hissetmesine, toplumla bütünleşmeme ve
uyumsuz kişilik sergilemesine neden olmaktadır. Stresin
tırmanma süreci gösteren belirtileri; sürekli telaş içinde olmak
espri anlayışını yitirmek, karar almada ve bu karara bağlı kalmada
güçlük çekmek, giderek sabırsızlanmak, unutkanlık, alınganlık,
sürekli kusur bulma ve başkalarını azarlama, değersizlik,
yetersizlik, terkedilmişlik duyguları, sigara ve içki eğiliminde
artma, aşırı hayal kurma, sağlığa aşırı ilgi ve uyku
bozukluğudur.
Sağlıklı beslenin...
Bedendeki değişimler ise şöyle olmaktadır: nefes alış verişi
ve kalp atış hızı yükselir, enerji düzeyi artar, tansiyon yükselir.
Besinlerin emilim hızı azalır. Vücut harekete geçmeye hazırlanırken
kas gücü artar. Gözbebekleri büyür, tükürük miktarı artar, mide
asidi artar, solunum derinleşir, ter bezleri faaliyeti artar, tüm
duyu organları hassaslaşır.
Stresle baş edebilmede beslenme çok önemlidir. Sağlıklı beslenme günlük stresi azaltır anlamına gelmez, sağlıklı beslenme vücudun stres ile mücadele etmesinde ve hastalığa yenilmemesinde yardımcı olur.
Stresle baş edebilmede beslenme çok önemlidir. Sağlıklı beslenme günlük stresi azaltır anlamına gelmez, sağlıklı beslenme vücudun stres ile mücadele etmesinde ve hastalığa yenilmemesinde yardımcı olur.
Stresli zamanlarda bazı kişilerde yeme isteği
artabilir!
Stresin kaynağı ister fiziksel ister duygusal olsun vücut
adrenalin salgılayarak reaksiyon vermektedir. Stres döneminde
salgılanan hormonlardan bazıları kortizol ve seratonindir. Stresin
besin ögeleri gereksinimine etkisi tam olarak bilinememekle
birlikte metabolizmada bazı değişiklikler oluşmasına neden
olmaktadır. Serotonin hormonu beyindeki sinir hücrelerine iletileri
taşıyan hormondur. Beyin hücreleri daha fazla stres altındayken
daha fazla serotonine gerek vardır. Karbonhidrattan zengin
yiyecekler seratonin üretimini arttırırlar.
Stres sürecinde vücudun yakıta ihtiyacı vardır. Bu yakıt
karbonhidratlar ve yağdır. Stresli zamanlarda tatlı, cips,
kızartma, çikolata kuruyemiş ve benzeri kalorili gıdaların ilk
tercih olma sebebi hem yağ hem karbonhidrat içermeleridir.
Alınan gıdaların tek dezavantajı kalori açısından zengin besin
değeri açısından düşük olmalarıdır. Bu da fazla tüketimin ve sık
tüketimin olduğu dönemde stresle beraber kişide kilo artışına sebep
olmaktadır.
Karın çevresinde yağlanmaya
dikkat..!
Yapılan çalışmalar atıştırmalık olarak alınan yağlı besinlerin
vücutta en çok karın çevresinde yağlanmayı arttırdığını
göstermektedir. Özellikle vücut gereğinden fazla tüketilen bu
besinlerdeki karbonhidratı da vücutta yağa dönüştürerek depolar. Bu
da bel çevresi adipoz doku yani yağ dokusunun artmasına sebep olur.
Kalp hastalıkları ve birçok kronik hastalığa zemin hazırlayan bel
karın çevresi yağlanması (halk değimi ile simit oluşumu)
gittikçe önem kazanmaktadır.
Stresli dönemlerde hangi besinleri tüketebiliriz?
Devamı için tıklayın...
[PAGE]
Devamı için tıklayın...
SERATONİN: Mutluluk hormonu adı da verilen seratonin insanı dinç kılan, performansını artıran ve aktif bir hayat sürmesini sağlayan enerjiyi verdiğinden insanın mutlu olmasını da sağlamış olmaktadır. Görüldüğü gibi, insanın hayatını optimal ve ideal bir düzeyde sürdürebilmesi aldığı gıdalarla da yakından ilişkilidir.
Bu hormon, daha çok B1 ve B2 vitaminlerinde bulunmaktadır.
Bulgur, nohut, süt ve süt ürünleri, çikolata, muz,
hindi eti, kırmızı biber, portakal gibi besinler vücutta endorfin
salgılanarak seratonin yani mutluluk verici hormonun üretimini
sağlarlar.
TRİPTOFAN: Triptofan aminoasidini içeren
gıdalarda vücutta aynı şekilde etki ederek stresle baş edebilmede
yardımcıdır. Bu amino asit vücutta üretilemez fakat strese iyi
gelen seratonin ve melatonin hormonunun üretiminde yardımcı
olmaktadır. Bu gıdalar; tavuk ve dana eti, kahverengi
pirinç, fındık, balık, süt, yumurta, peynir, muz, yulaf ve
avakadodur. Muzu ara öğünlerde, yulafı sütle kahvaltıda, avokadoyu
salatanın içinde kullanabilirsiniz.
TAURİN: Taurin bir aminoasit olup merkezi
sinir sisteminde anksiyete önleyici özellikler taşımaktadır.
Yapılan son çalışmalar, eksikliğinde obezitenin oluşabileceğini
göstermektedir. Özellikle tavuk eti, kırmızı et balık ve yumurta
süt gibi iyi kalite protein içeren besinler bu özelliğe sahip olup
tok tutucu ve mutlu edici besinler arasındadır.
Öğünlerinize bu zamanlarda eti eksik etmemek, yumurtayı
haşlayarak veya menemen türü pişirerek öğünlere koyarak hem doymuş
hem mutlu olabilirsiniz.
KARBONHİDRATLAR: Karbonhidratlı yiyecekler
tokluk hissi yaratırlar. Özellikle bu dönemde doğru karbonhidrat
kaynaklarını tercih edersek strese ve bu dönemdeki kazınma hissine
iyi gelmektedir. Ana öğünlerde makarna veya bulgur pilavı
yiyebilir, ara öğünlerde yapılan çalışmalarda sıkça bahsedilen kuru
meyveleri sıklıkla tercih edebilirsiniz.
Bunlardan kuru siyah çekirdekli üzüm, kuru erik, kuru
elma ve kuru dut yatıştırıcı sakinleştirici ve kan
şekerini düzenleyici rol alırlar. Ayrıca tam buğdaylı
ekmekler, kekler veya kurabiyelerde içerdiği B vitaminden
dolayı mutluluk hormonu salgılatan besinlerdir. Yemeklerde
tam buğday ekmeği veya ara öğünlerde tam buğdayla yapılmış 1 dilim
kek veya 2 adet kurabiye güzel alternatiflerdir.
KROM: Krom bir mineraldir. Tokluk hissi
yaratır vücutta insülin dengesini ayarlar, kan şekerini dengeler.
Krom’un bulunduğu gıdalar; ceviz, fındık, tuzsuz beyaz
leblebi, tam tahıllı ekmek, et, yeşil fasulye, brokoli ve
baharatlardır. Ara öğünlerde küçük bir kâse kuru yemişin
hiçbir zararı yoktur.
OMEGA–3: Sinir sistemine de çok iyi gelmekle
birlikte vücuttaki kolesterol ve yağ seviyeleri üzerinde,
bağışıklık sistemini güçlendirmede, göz ve cilt üzerinde olumlu
etkileri bulunmaktadır. Haftada 2 kez yapılan
balık stresimizi azaltmada önemli rol
oynamaktadır. Yine ara öğünlerde 10 adet fındık veya 3–4
adet cevizde rahatlamak için bire bir!
TATLI OLARAK; Bol tarçınlı bir sütlaç
içeriğindeki tarçın ve pirinç sebebi ile sakinleştirici etki
yaratır. Yine dondurma tüketilebilinecek hafif bir tatlıdır. Yağsız
yoğurt ve taze meyvelerden muz, ananas, kivi, elma kuru dut ve kuru
üzüm ile hazırlanan karışım oldukça keyifli bir alternatiftir.
Yağsız sütle yapılan meyveli milkshake hem tokluk hissi yaratır hem
stresi azaltır. Çikolata tercihinde sütlü değil bitter
olanı tercih etmek kakao içeriği açısından daha tatmin edici kalori
açısından daha düşüktür.
Dikkat edilmesi gereken günlük püf
noktaları:
* Tek tip beslenme, yetersiz
karbonhidrat alımı, aşırı yağlı yiyecek tüketimi, alkol ve aşırı
kafein alımı; depresif duygu durumunuzu artırabilir. Uzun
süre aç kalmak ve düzensiz saatlerde beslenmek ise; kan şekeri
düşüklüğü, sinirlilik ve tahammülsüzlük gibi sıkıntılar
yaratır.
* Rahatlamayı sağlayan sıvı içeceklere
ağırlık verilebilinir. Özellikle bitki çaylarından elma
çayı ve melisanın dinlendirici özelliği vardır.
* Doymuş yağdan zengin pastane ürünleri,
hamurlu ve şerbetli tatlılar, fast-food, şarküteri ürünleri ve
kızartmaların stres döneminde tüketildiği birçok çalışmada açıkça
görülmektedir. Fakat bu gıdaların kilo arttırıcı dezavantajlarının
yanında çalışmalarda kişilerin rahatlamak yerine tam tersi gün
içinde kendilerini uykulu ve yorgun hissettiği görülmüştür.
Poğaça ve açma gibi katı yağlı yiyecekler yerine kepekli
ekmek arası peynir veya üzümlü veya cevizli bir ince dilim kek çok
daha tatmin edici daha az yağlı ve doyurucu
alternatiflerdir.
* Günde en azından bir öğün protein içeriği
yüksek gıdalara yer verilmesi gerekir. Eğer proteinsiz
beslenirseniz; hem metobolizma hızınız düşer, hem de vücudunuzda
kansızlık, halsizlik ve kas kaybı oluşur. Bu sebeple daha
güçsüz ve yorgun hisse sebep olur.
* Çok demli çay ve aşırı kahve ya da
kola tüketimi, fazla asit ve kafein alımına sebep olur. Bu
da; kansızlık ve demir eksikliğine yol
açabilir.
*Stresli dönemlerinizde immün sistemin
baskılanması sonucunda enfeksiyon ve hastalıklara yakalanma sıklığı
artmaktadır. Uzun süreli streslerde artan adrenalin
düzeyine bağlı olarak daha fazla C vitamini
tüketilmelidir. İnsan organizması gereksinimini C
vitaminden zengin portakal, kivi, biber, patates,
brokoli gibi yiyeceklerden karşılamaktadır. Havuç,
koyu yeşil yapraklı sebzeler, sarı- turuncu meyvelerde
bulunana beta karotenin de immün (bağışıklık) sistemi olumlu
etkilediği bilinmektedir.
* Stresi azaltmada beslenme dışında; 15- 20
dakika ayırarak derin nefes alıp verme teknikleri, 15- 20 dakika
yerde oturarak hafif bir müzik eşliğinde boyun ve diğer vücut
egzersizleri ve erken saatte orta tempolu bir yürüyüş de en iyi
tedavi olarak bilinmektedir.
Bu dönemde olumsuz düşüncelerden mümkün olduğunca uzak
kalın. Yemek yiyerek stresi azaltamayız. Değişen pek bir
şey olmadığı gibi tam tersi tıkanırcasına yemek yeme sizi daha da
mutsuz edecektir.”