Stresi yenmenin yolları!
Abone olÇağın en büyük hastalıklarından biri şüphesiz "STRES!". Stresle mücadele için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Peki stresi yenmenin asıl yolu nedir?
Stresle baş edebilmek için her yıl
milyarlarca dolar harcıyoruz. Stresi içkiyle alt etme çabasından
stres ilaçlarına ve masajla rahatlamaya dek birçok çaba eşliğinde,
hayatımızı 'çağın hastalığı' denilen stresle mücadeleye adadık.
Peki, gerçekte ondan nasıl kurtuluruz?
apılan araştırmalara göre, strese maruz
kalmış bir kişinin vücudu tam 17 farklı hormonu aynı anda
salgılamaya başlıyor. Vücudumuzun böyle bir tepki vermesinin
nedeni, bizi tehlikelere karşı uyararak, harekete geçmeye hazır
hale getirmek. Nabzımız hızlanıyor, tansiyonumuz yükseliyor, kan
damarları büzülüyor ve hatta midemiz öğütme işlemini durduruyor.
Sağlığımız, tüm bunlardan son derece olumsuz etkileniyor. Ünlü
Amerikan dergisi Forbes, stresle baş etmenin sanıldığı kadar zor
olmadığına dikkat çekerek, önemli ipuçlarının bulunduğu bir dosya
hazırladı. İşte ipuçlarından birkaçı:
Akupunktur: Geleneksel Çin tedavi yöntemlerine göre, vücudumuzda 14
enerji kanalı var. Bu kanallarda, birçoğu doğrudan iç
organlarımızla ilgili olan 400'ün üzerinde nokta bulunuyor.
Akupunkturda, vücuttaki enerji akışının hızlandırılması ve stresten
kurtulma amaçlanıyor.
Papatya çayı: Bu bitkinin stres önleyici etkisi, yapraklarındaki,
beyin ve sinir sistemi üzerinde rahatlatıcı etkisi bulunan doğal
yağlardan ve diğer bazı maddelerden kaynaklanıyor.
Çikolata: Mutluluk hormonunun salgılanmasını sağlayan 'serotonin'
maddesi yönünden zengin besinler, doktorlar tarafından strese karşı
da tavsiye ediliyor. Bunların başında çikolata var.
Müzik: Araştırma, müzik dinlemenin stresle baş etme yolundaki en
büyük 'müttefikimiz' olduğunu gösteriyor. Müziğin, stresle birlikte
yükselme eğilimi gösteren 'kortizol' adlı hormonu dengelediği de
kanıtlanmış durumda.
Masaj: Kaslarımız yorulduğunda vücuttaki laktik asit seviyesi
yükselir. Bu da, kendimizi gergin ve yorgun hissetmemize neden
olur. Masaj yaptırmak, vücudumuzda birikmiş toksinlerin dışarı
atılmasını sağladığı gibi; kortizol seviyesini düşürür ve endorfin
salgısının artmasını sağlar.
Kitap okumak: Günlük telaşlardan uzaklaşarak bambaşka bir dünyaya
yolculuk etmenin en iyi yollarından biri kitap okumaktır. Günde
sadece bir saat kitap okumak bile, kendimizi rahatlamış hissetmemiz
için yeterli.
Seks: Orgazm sırasında büyük miktarda endorfin salgılandığı artık
bilinen bir gerçek. Endorfinin, morfine benzer bir etkisi vardır.
Dolayısıyla da, cinsel ilişkinin vücudumuzda rahatlatıcı bir etki
bırakması hiç şaşırtıcı değil.
Egzersiz: Bilim adamları, spor yaptıktan sonra hissettiğimiz
rahatlamanın vücuttaki endorfin seviyesinin yükselmesinin bir
işareti olduğunu söylüyor. Yoga, aerobik gibi günlük egzersizler,
stresi kontrol altına alma konusunda 'olmazsa olmaz'lardan
biri.
Uyku: Yorgunluk, üretici gücümüzü azaltır. Araştırmalar, çalışan
insanların birçoğunun, vücudun ihtiyaç duyduğu sekiz saatlik gece
uykusuna yeterince önem vermediğini gösteriyor. Doktorlar, öğle
saatlerinde 15 dakikalık küçük bir uykunun bile, vücudumuzun geç
saatlere kadar zinde kalmasına yardımcı olacağını
söylüyor.
SABAH