Stres ve ağrıyı kaplıcada bırakın

Türkiye'de kaplıca tedavisinin gözardı edildiği, haftada bir 1-2 gün ve 6-8 haftalık kaplıca ziyaretlerinin, başta stres ve kas ağrısı olmak üzere birçok hastalığa iyi geldiği bildirildi. Türk Kaplıca Tıbbi ve Balneoloji Derneği, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hidroklimatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zeki Karagülle, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk hamamı ve kaplıcanın etkilerinin daha fazla anlatılması gerektiğini söyledi. Türkiye'deki kaplıcaların bilimsel yararları ve kaplıcalarla ilgili bilimsel yayınların son 5 yılda artış gösterdiğini belirten Karagülle, Macaristan ve Türkiye'deki kaplıcaların Avrupa ülkeleri tarafından yakın takibe alındığını ifade etti. Türk hamamına ilginin, Avrupa'da her geçen gün arttığını belirten Karagülle, şöyle dedi: ''Türk hamamı sonrasında gevşer, kendinizi dinlenmiş, zinde hissedersiniz. Bunun nedeni göbek taşında terleme, sabun köpüğüyle keselenme, köpük masajı olarak değerlendiririz. İşte bu etkileri bilimsel olarak ortaya koyabilmek amacıyla bir çalışma yapıyoruz. Avrupa'da bu etkileri nedeniyle Türk hamamı, özellikle yoğun çalışanlar tarafından tercih ediliyor. Finliler Fin hamamını geleneksel hayatlarına soktular, ama biz Türk hamamını hayatımıza sokamadık. Avrupa'da Türk hamamının Fin hamamına karşı artılarını anlatıyoruz. Strese Türk hamamı çok iyi geliyor.'' Kaplıca tıbbının Türk insanına daha iyi anlatılması gerektiğini belirten Karagülle, kaplıcaları yılda bir kez kullanan Türklerin sayısının 8 milyonu bulduğunu, ancak modern anlamda kaplıca kürünü uygulayan kişi sayısının 10 bine ulaşmadığını bildirdi. Haftada 1-2 gün ve yılda 6-8 hafta kaplıcalara gitmenin başta stres ve kas ağrıları olmak üzere birçok hastalığa iyi geldiğini belirten Karagülle, ''Arada bir gitmek de etkili olur, ama yeterli değil. En iyisi haftada bir veya iki gün, 6-8 hafta devam edilmesidir. En çok etkisi kas ağrıları, romatizma ve kireçlenmeye olur. Ağrıların yüzde 80-90'ı azalabilir'' diye konuştu. Türkiye'deki kaplıca merkezleri ve SPA otelleri yöneticilerinin daha çok bilimsel yayın hazırlaması gerektiğini ifade eden Karagülle, şöyle devam etti: ''Kaplıca tedavisi, Avrupa ülkeleri arasında yaygınlaşmış bir durumda. Sağlık bakanlıkları insanlarının tedavileri için kaplıcalar hakkındaki bilimsel yayınları yakından takip ediyorlar. Özellikle Macaristan, Almanya ve İtalya'da kaplıca tedavileri çok yaygın. Türkiye'de de son yıllarda termal oteller ve kür merkezleri bilimsel yayınlarla müşteri çekme yarışındalar. Suların özellikleri ve hangi hastalıklara iyi geldiği bilimsel olarak ortaya konulmalıdır.'' Karagülle, Türkiye'deki termal merkezlerin tanıtımı yapılırken tarihsel, kültürel ve iklimsel zenginliklerin de ortaya konulması gerektiğini sözlerine ekledi.