Stres başarıyı artırıyor
Abone olStres doğru yönetildiğinde, performası ve başarıyı tetikliyebiliyor.
İnsanı zorlayan her durum, yaşantı ve koşulun stres anlamına
geldiğini belirten uzmanlar, doğru yönlendirilebilmesi halinde
stresin başarıyı artırdığını ifade ediyor.
Yaşamla ilgili çeşitli durum ve olayların insanlar üzerinde
oluşturduğu baskı stres olarak tanımlanıyor. Uykusuzluk, kötü
beslenme, ekonomik sorunlar, iş sorunları, aile sorunları, kişilik
yapısı, sosyal desteğin olmaması, hareketsizlik ve sağlık sorunları
stresin nedenleri arasında yer alıyor. Ancak günlük yaşamın
kaçınılmaz bir parçası haline gelen stresin, doğru
yönlendirildiğinde performansı ve başarıyı tetikleyebileceği
belirtiliyor.
Anadolu Sağlık Merkezi'nden Psikolog Sevil Usanmaz, biraz stresin
performansı iyileştirdiğini, bireyi aktif yaptığını açıkladı.
Yetişecek bir iş için çalışma hızının ve süresinin artırılmasının
bu duruma örnek verilebileceğini belirten Usanmaz, biraz stresin
merak duygusunu artırarak, yeni öğrenmeleri sağladığını vurguladı.
Küçük, büyük, genç, yaşlı, kadın, erkek herkesin stres altında
olabileceğini ifade eden Usanmaz, çevrede stresle ilgili birçok
etken varken, stresin hayattan sökülüp atılmasının mümkün
olmadığına değindi. Usanmaz, stresin kimi zaman insanı güçlü
kılabileceğini, önemli olanın onunla baş etmeyi öğrenmek olduğunu
söyledi. Stres karşısında insanların kendilerini korumak için
stresi oluşturan durumla ya mücadele ettiğini ya da bu durumdan
uzaklaştığını kaydeden Usanmaz, stres nedenleri değişse de stres
karşısında insanların verdiği tepkilerin benzerlik gösterdiğini
aktardı.
Stres karşısında insanların kendilerini korumak için çeşitli tepki
ve davranışlar gösterdiklerini vurgulayan Usanmaz, "Stres
karşısında bütün canlılar, stresi oluşturan durumla ya mücadele
ederler veya bu durumdan uzaklaşırlar. Buna 'savaş veya kaç' ilkesi
denir. Stres karşısında organizmanın bütünlüğü tehdit altındadır ve
organizmanın kendini koruması için oluşturduğu dengesi bu durumdan
etkilenir. Bozulan dengenin yeniden sağlanması gerekir. Denge, bu
durumla savaşarak veya kaçarak yeniden oluşturulur. Ancak stresle
sürekli ama etkisiz mücadele tükenmişliğe yol açar." diye
konuştu.
Psikologlara göre stresin, onu zihninde taşıyan kişiye ait olduğunu
belirten Usanmaz, bireysel farklılıklar, algılama, hissetme,
öğrenme, sosyo-kültürel özellikler, zihinsel kapasite, cinsiyet,
yaş, geçmiş yaşantılara ait izlerin strese dönüştürülebileceğini
belirten Usanmaz, "Stres karşısında verilen tepki, uyarana yüklenen
anlama bağlıdır. Bireyin, geçmiş yaşantıları, yanlış öğrenmeleri,
ihtiyaçları ve beklentileri bir durumu veya uyaranı "stres veren"
veya "stres vermeyen" olarak tanımlamasına neden olur." dedi.
Stresle başa çıkmanın en etkili yolunun gevşeme olduğunu,
gevşemenin ilk adımının da solunumu kontrol etmek olduğu belirten
Usanmaz, stres durumlarından derin, ağır ve sessiz nefes
alınmasının önemine değindi. Usanmaz, "Stresle başa çıkmak için
doğru nefes alınması gerekiyor. Doğru nefesin, derin, ağır ve
sessiz olması gerekiyor. İyi nefes almak, iyi nefes vermekle olur.
Alınan nefesin ağızdan yavaşça ve iyice verilirse insan gevşer.
Kısa nefes alıp verme gevşemeyi sağlamayacağı için stresle başa
çıkmada iyi bir yöntem olmayacaktır. Ayrıca, stresle başa
çıkabilmek için empati duygusu geliştirilebilir. Diğerlerinin
duyguları hissetmeye çalışılabilir. Öfke kontrolünü ve zaman
yönetimini öğrenmekte etkili olur. Bunların yanı sıra kendinizi
daha çok sevin ve daha fazla güvenin. Kendinizi ödüllendirin,
olumlu düşünün. Değişimlere açık olun." şeklinde tavsiyelerde
bulundu.