Straw'ın ziyareti Rumlar'ı telaşlandırdı
Abone olİngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw'ın Türkiye ziyareti Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ni telaşlandırdı. Dışişleri Bakanı Yakovu, Türkiye'ye veto tehdidini tekrarladı.
Kıbrıs Rum yönetimi Dışişleri Bakanı Yorgo Yakovu, ''Rum
yönetiminin gerekli olması halinde Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB)
sürecinde veto uygulayabileceğini'' söyledi. Yakovu, Kıbrıs Rum
kesiminde yayımlanan Simerini gazetesine yaptığı açıklamada,
İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw'la görüşmesinde, Türkiye'nin
müzakere sürecinde Güney Kıbrıs'ın sahip olduğu ''silahın'' (veto)
varlığına değindiğini belirterek, bu silahın varlığının ''onları
endişelendirmekte olduğunu'' iddia etti. Straw'un KKTC
Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ı makamında ziyaret etmekteki ısrarı
ve Türkiye tarafından yapılan öneriler karşısında, Straw'un
takınmış olduğu tavrın Güney Kıbrıs ile İngiltere arasında
sorunlara yol açtığını kaydeden Yakovu, Straw'a, dönem dönem
İngiltere'den duydukları hoşnutsuzluğu dile getirdiğini belirtti.
Yakovu, görüşmelerinde Straw'a, ''Türkiye'nin önerdiklerine
katılacağımızı zannetmeyin. Bu imkansız. Paralel bir müzakerenin
başlaması gerektiğini düşünüyorsanız o zaman Kıbrıs sorununun
müzakeresine ilişkin bir şeyler olmalı'' diye konuştuğunu aktardı.
Yakovu, ''kendisinin en büyük korkularından birinin, Güney
Kıbrıs'ın Türkiye'nin AB sürecini kontrol etme yönünde sahip olduğu
bu güçten ötürü, ciddi olmayan bir müzakere sürecinin başlaması ve
bunun sonucunda da Türklerin 'Kıbrıs sorununu çözmek için çaba sarf
ettiğimiz bir anda, şu başlık için veto mu uygulayacaksınız?'
demeleri olduğunu'' söyledi. VETO KONUSU Yakovu, Türkiye'nin AB
sürecinin Güney Kıbrıs tarafından veto edilmesi konusunda ise şöyle
konuştu: ''Biliyorsunuz ki biz hiçbir zaman veto tehdidiyle
başlamadık ve şu anda da bir tehditte de bulunmuyoruz. Türkiye ile
AB sürecinde açılacak olan 36 başlık bulunmaktadır ve her başlığın
açılması ve kapanması için 'Kıbrıs Cumhuriyeti'nin onayı
gereklidir. Bunun yanı sıra 'Kıbrıs Cumhuriyeti' diğer her üye ülke
gibi müzakerelerin hızını, içeriğini ve gidişatını kontrol
edebilir. Eğer belirli bir sebep mevcutsa elbette veto
uygulanacaktır. Örneğin, Türkiye uluslararası örgütlerde 'Kıbrıs'a
veto uygulamama yükümlülüğünü üstlenmiştir, ancak hali hazırda 3
kez veto uygulamıştır. Müzakereler başladığı anda Türkiye'nin veto
uygulaması durumunda, ilgili bir başlıkta veya herhangi bir
başlıkta bizim de veto uygulamamızı mantıksız olarak görecek biri
var mıdır? Bu tür bir eylem için kim bizi kınayacaktır?'' 'ÖNCEDEN
PİŞİRİLMİŞ BİR YEMEĞİN ISITILMASI' Türkiye'nin yeni Kıbrıs
önerisini, ''önceden pişirilmiş bir yemeğin ısıtılması'' olarak
nitelendiren Yakovu, Türkiye tarafından yapılan öneride, Türk liman
ve havaalanlarının Rum yönetiminin kullanımına açılması ile
KKTC'nin düzeyinin yükseltilmesi gibi ''birbirinden farklı iki
konuyu birbirine bağlama çabasının mevcut olduğunu'' iddia etti.
Yakovu, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün bu
çabasının ''boşa çıkacağını'', ancak Türkiye'nin, ''Biz çıkmazın
aşılması için çaba gösterdik ve Kıbrıslı Rumlar kabul etmedi''
diyeceğini savundu. Yakovu, ''Güney Kıbrıs'ı en sert biçimde
eleştirenlerin bile, liman ve havaalanlarının açılması sözünün
Güney Kıbrıs'a değil AB'ye verilmiş olduğunu bildiklerini ve
Türkiye'nin bu yükümlülüğünü yerine getirmekten kaçınmasının o
kadar da kolay olacağını zannetmediğini'' ifade etti. Türkiye'nin
ABD ve İngiltere'nin desteğine sahip olduğunu, ancak 2004 yılında
herhangi bir başarı sağlayamadıklarını söyleyen Yakovu,
kendilerinin bu uygulamalara direnmeyi sürdüreceklerini belirtti.
''Sadece Türkiye ve Kıbrıslı Türklerin çıkarına olacak önerilerle
gerçekleşecek, parçalar halinde bir çözümü değil Kıbrıs sorununun
çözümünü istediklerini'' ifade eden Yakovu, BM Güvenlik Konseyi'nin
5 daimi üyesinin de Kıbrıs sorunundaki müzakere sürecinde eşit söz
hakkına sahip olmalarını istediklerini, bunda ısrarlı olacaklarını
kaydetti.