Star'ın başına Özdemir getirildi
Abone olStar medya Grubu Başkanlığı'na getirilen Cengiz Özdemir ilk yazısını bugün yazdı. Özdemir Star Medya Grup Başkanlığı’nı üstlenmenin getirdiği heyecanını dile getirdi.
Star medya Grubu Başkanlığı'na getirilen Cengiz Özdemir ilk
yazısını bugün yazdı. Özdemir, "Başlangıç yazıları zordur. Veda
yazıları gibi İlk yazımda, Star Medya Grup Başkanlığı’nı
üstlenmenin getirdiği heyecan ve sorumluluğun altını çizmek
istiyorum" diyor... Başlangıç yazıları zordur. Veda yazıları gibi
İlk yazımda, Star Medya Grup Başkanlığı’nı üstlenmenin getirdiği
heyecan ve sorumluluğun altını çizmek istiyorum. Bugüne kadar
farklı sorumluluklar üstlenmiş olsam da, bu yeni görevimi 'ilk göz
ağrım' olarak nitelendirebilirim. Yıllar önce yurt dışında bir
öğrenciyken, Hollanda Kültür Bakanlığı’nın katkılarıyla yayınlanan
Haber Gazetesi’nin Yayın Yönetmeni olarak başlayan 'alaylı'
gazeteciliğim, iş hayatımın her döneminde farklı boyutlarda devam
etti. Zaman oldu yorumlar kaleme aldım. Gün geldi belgeseller
çektim. İki yıla yakın zamandır ise, asıl işimin yanı sıra
televizyon söyleşileri yapıyorum. İşte bu nedenle, bünyesinde
neredeyse tüm medya araçlarını toplayan bir büyük kuruluşun tepe
yöneticisi olmak, bir yandan tarifsiz bir meslek hazzı verirken,
öte yandan taşınması sorumluluk gerektiren ciddi bir yük yüklüyor
omuzlarıma. Bu görevi 'kamu' adına üstleniyor olmak ise, benim ve
çalışma arkadaşlarımın sorumluluğunu daha da artırıyor. Son on
yılını kamuda görev yaparak geçirmiş bir yöneticiyim. Özellikle,
altı yıldır yürüttüğüm İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş.
Genel Müdürlüğü boyunca tüm hedefim, çalışma arkadaşlarımın da
yoğun gayretleriyle, bir yandan çoğulculuğu ve çok sesliliği esas
alan kültür ve sanat etkinlikleri düzenlerken, diğer yandan da
Miniaturk Ğ Minyatür Türkiye Parkı gibi kalıcı bir kültür
yatırımını hayata geçirmek oldu. Başarılı olup olmadığımızı
kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Kuşkusuz, kamu adına
üstlendiğimiz şimdiki görevimiz sıradan bir görev değil. Çünkü
sıradan bir sektörde değil. Klasik deyimiyle 'basın', son yıllarda
kitle iletişim araçlarında görülen olağanüstü gelişmeden sonraki
yaygın ve kapsayıcı adıyla söylersek 'medya', çoğulcu demokratik
yönetim sistemlerinin vazgeçilmez unsurudur. İleri demokrasiye ve
açık topluma sahip hiçbir ülke yoktur ki, özgür bir medyaya sahip
olmasın. Medya, her şeyden önce düşünce özgürlüğünün doğal bir
uzantısı olan ifade özgürlüğünün yeşerdiği mecradır. Toplumun
tümünü ya da bir kesimini ilgilendiren konularda, kamuoyunun
oluşumu ve yansıtılması açısından en az siyasi partiler kadar
hayati bir önemi var medyanın. Demokratik rejimler, değişik görüş
ve düşüncelerin bir arada olduğu ve serbestçe rekabet edebildiği
uzlaşma rejimleridir. Özgür medya, bir bakıma demokratik
meşruiyetin de ölçüsüdür. Benim anladığım manada çoğulculuk, sadece
çok sayıda siyasi partinin iktidar için rekabetinden ibaret
değildir. Düşüncelerde çoğulculuk da; ifade araçları açısından
çoğulculuk da elzemdir. Bu alanda da rekabet olsun ki, kitlelerin
fikrine ipotek konulmasın. 'Tek tezgáhla pazar olmaz' demiş
atalarımız. Alın size, özlü bir çoğulculuk, serbest piyasa ve
rekabet teorisi... İşte böylesine hayati bir sektörde, Star Medya
Grup Başkanı olarak göreve başlarken, sorumlu yönetim anlayışımıza
karşın kesinlikle gözden kaçırmamamız gereken iki önemli nokta
olduğunu düşünüyorum. Birincisi, yukarıda sözünü ettiğim medya -
demokrasi ilişkisini akıldan çıkarmamak, demokratik değerlerin
savunucusu olmak. İkincisi ise, kamu adına sorumluluğunu
üstlendiğimiz bu 'iktisadi değerlerin' mümkün olduğunca 'değerini
bularak' kamunun elinden çıkarılmasına katkıda bulunmak. Elimizdeki
medya gücünü, bir 'kitle ikna silahına', dünyaya bizimle aynı
pencereden bakmayan insanlara karşı keyfi olarak kullanabileceğimiz
keskin bir kılıca dönüştürmeden... Toplumun duyarlılıklarına bağlı
kalarak... Esasen bu hedefler, ülkemizde medyanın sağlıklı bir
yapıya kavuşması açısından da büyük önem taşımaktadır. Gerek
sorumlu yayıncılık anlayışının yerleşmesi, gerekse yönetiminde
bulunduğumuz kurumun değerini bulması için, hem yaptığımız
yayınlarda hem de yönetimde kaliteyi esas almamız, çizdiğimiz
hedefin doğal bir gereğidir. Kişisel olarak, mesaimin en büyük
kısmını kurumumuzun vizyon ve hedeflerinin hayata geçirilmesini
sağlamak için harcayacağımdan, bu sütunda sizlerle önceden
belirlenmiş düzenli aralıklarla hasbıhál edemeyeceğim. Ancak zaman
zaman çeşitli konulardaki görüşlerimizi açıklamak üzere, bu sütunda
konuk olacağım. Şunu belirtmeliyim ki, amacımız, sorumluluğunu
yüklendiğimiz bu kurumları bugünkünden çok daha ileri götürmek
olacaktır. Bu amacın ısrarlı takipçisi olurken, en büyük dileğimiz
sizlerin güvenini kazanabilmektir. Bir sonraki hasbıhálimizde
buluşmak üzere...