Star fikri nasıl ortaya çıktı?
Abone olSafa'nın İngilizleri şaşırtar stratejisi neydi?
Star'ın yeni patronu Ali Özmen Safa'nın, dün yayınlanan ilk
bölüm ropörtajında, bir çok konuya kendi üslubuyla dobra dobra
cevap verdi. Üç gün sürecek yazı dizimizin bugünkü ikinci
bölümünde ise, Safa'nın İngiltere'de bir çok iş adamanı dahi
şaşkına çeviren projeleri ile Kıbrıs yatırımlarını
konuşacağız.
İnternethaber İngiltere'de yatırım
yapmak özellikle de konut söktöründe çok zor olsa gerek. Siz nasıl
bir projeyle yola çıkıp bu İngilizlere konut sattınız? Kısaca
anlatabilir misiniz?
Ali Safa Özmen- Uzun süren bir çalışma sonrası konut
projesi için yeni bir fikir üretmeyi başardık. Sonunda elimizdeki
projeyle İngiliz firmalarına giderek, kaba inşaat halindeki
konutların tamamına talip olduk. Ve ellerindeki tüm inşaatları
satın aldık. Sonrası malum... Herşeyden önce bu alışverişten her
iki tarafta memnun oldu. Bunun altını çizmem gerekiyor. Sıra bu
alınan inşaatlar, bir şekilde tüketiciye sunulması yani
pazarlanması gerekiyordu. Uzun süren bir çalışma sonrası bu
inşaatları çok karlı biçimde, tüketicinin mali durumuda göz önüne
alınarak pazarladık. Bu işten böylelikle çok büyük kar etmiş oldum.
Uzun süre İngilizler bu işin formülünü çözmeye çalıştı tabii..
Pardon Safa bey. Bu kısmı biraz daha açar mısınız? Yani
siz pazarlarken nasıl bir strateji izlediniz? Parayı şahsa mı
verdiniz?
- Tabiki parayı şahsa verdik. Böylelikle tüketici bu işten karlı
çıkmış oldu. Aldıkları evin tamamını kredi ile almış oldu.
Şimdi bu konun daha iyi anlaşılması için söylüyorum.
Benim ev ihtiyacım var diyelim, siz bana diyorsunuz ki gel, ben
sana ev vereceğim. Ev alabilmen için sana para da vereceğim
diyorsunuz.
- Senin ihtiyacın parayı vereceğim
sana!
Bir nevi bankaların vermiş olduğu gibi kredi mi
veriyorsunuz?
- Hayır, ben o parayı size geri
ödemesiz veriyorum. Bankanın verdiği parayı bankaya geri
ödeyeceksin. Ancak benim satış stratejimde tüketici elini cebine
sokmadan ev sahibi oluyor. Hemde benim paramla...
Peki sizin burdaki karınız?
- İşte anlattım karımı. Bak siz bile göremiyorsunuz karımı,
anlatabildim mi? Onun için başkasının göremediğini görüp, ordan
faydalanmak lazım. Benim karımı söylüyorum. Ben gittim inşaatçıya
200 tane evi 60 milyona alacağım dedim. Yüzde 10 iskonto yaptırıp
54 milyon veriyorum.
Siz daha temeli atılmışken
alıyorsunuz?
- Evet aynen öyle. Biz
aldıktan sonra evin değeri doğal olarak her geçen gün piyasanın
durumuna göre yükseliyor. Bu yükselişte ben en az yüzde10 alışka
kar yaptım, piyasalardaki artışla birlikte yüzde 15-20 kar ettim
değil mi? Aslında ilk zamanlar bu sistem bir çok kişinin kafasanı
yatmadı. Herşeyden önce İngiltere'de ev sahibi olman için en
azından 45 bin sterlinin olması gerekiyor. Benim evlerim var ve
satmam lazım... Ne yaptım, sana dedim ki “gel ben sana senin
ihtiyacın olan o 45 bin sterlini veriyim. Avukatına tabiki.
Avukatın bu parayı aldıktan sonra banka aracılığıyla eve değer
belirlesin ve ben sana verdiğim o 45 bin sterlirden sadece bin
sterlin alıyım. İlk anlattığımda bir çok kişi garipsedi. Sonra ne
oldu? Avukatları gelip birer birer mukavele imzalayıp, bankalara
başvurdular. Bankalar benim evlerimin değerini benim tahmin ettiğim
rakam üzerinden belirlerdi. Böylelikle hemen hemen her gün birer ev
sattım. Alışta ettiğim kar ve satış sonrası elde ettiğim karım
giderek katlandı. İşte Ali Safa ne yaptı? İngiltere'deki inşaatları
uluslararası piyasalara açıp, sattı. Böylelikle bir ilki başarmış
oldu. "Ali Safa kimdir?" diyorsun bana! Ali Safa İngiltere'de bir
işadamı olarak, girişimci olarak öncülük eden, onları yaratan
adamdır.
Safa Kıbrıs'a dönüyor
Oradan Kıbrıs'a gittik. Kıbrıs'a gittiğimde, Ali Safa dedi ki, "Ben
Kıbrıs'ta yatırım yapacağım". Benim yapacağım yatırımlar aynı
zamanda sadece maddi anlam taşımaması gerekiyordu. Daha mühimi,
uluslararası tecrübemi buraya yani Kıbrıs'a getiriyordum. O
tecrübemden memleketim de faydalanacak. "Maddi mühim değil" dedim.
Bu mevzu Star gazetesinde çıktığında, Kıbrıs'ta bir gazeteci
arkadaşla 2004 Kasım'ı sanırım, uçakta buluşmuştuk. Yüzüme açık
açık bir çok şeyi söyledi rahatlıkla. Hatta bazı iş adamlarından
örnekler vererek, benim için “bakalım İngiltere'de kazandığı parayı
Kıbrıs'ta bırakıp ne zaman gidecek. Hilekar mıdır nedir?” gibi bir
soru yöneltti. Doğal olarak yaptıklarıma o da inanamamıştı.
Konuşmak istedi. Fikirlerimi almıştı. Ben o zaman, Star gazetesi
mevzusu da yoktu, yakın zamanlarda Türkiye'de büyük yatırımlar
yapacağız demiştim.
Star fikri ortaya çıkıyor
Sayın Safa, pekala Star fikri ne zaman ortaya
çıkıyor?
-Biraz önce söylediğim gibi. 2004 yılının Kasım'ında bir uçak
yolculuğunda ortaya çıktı. O dönemde Türkiye'de bir yatırım yapmam
gerektiğini hissettim.
Peki bir gazete planı var mıydı?
-O
dönemde sadece bir fikirdi bizim için. Bu mevzu gündeme geldiğinde
ise, bir çok kişi şu anda sizin bana yönelttiğiniz sorular için
İngiltere'de izimi sürdü. Gidip beni araştırdı. Herşeyden önce
başarı, yanİ kredibilite benim için çok önemlidir. İngiltere'de
sorsanız, kredibilitesi en yüksek 3 iş adamı kimdir diye, onlardan
birisi olarak mutlaka beni göstereceklerdir. Şimdi Türkiyede'ki
gazeteler Kıbrıs'a sordular, "Kimdir bu Ali Safa?" diye.İsterseniz
bu konuya şöyle açıklık getireyim. Kıbrıs'ta Sayın Cumhurbaşkan'ı
Talat'ı ziyarete gittiğimde bana, "Sen Rumları endişeye verdin"
demişti. Evet doğru...Rumlar benim hakkımda Türk tarafından çok
daha fazla bilgiye sahipti. Rumlar İngiltere'de nerede bir faaliyet
gösterecek olsalar beni, benim şirketlerimi buluyorlardı
karşılarında. Hatta bu konuda Sayın Talat bile beni uyardı. Bu
konuda eğer önlem alınmassa, inşaat başta olmak üzere bir çok
sektördeki faaliyetlerini durdurabilirleceklerini bana açık açık
izah etti. Evet benim için güney tarafı kendi bölgelerindeki
faaliyetler ve İngiltere'deki faaliyetler için bakanlar özel
toplantılar yapıp strateji geliştirmeye çalışıyordu,
Yani siz Rumlar için bir tehlike de
oluşturuyorsunuz!
Bu sorunuza ekonomik anlamda
değerlendirirsek, evet! Zaten Rumlar, bana iki sene önce bir iş
teklifi ile geldiler. Lefkoşa'da ki bir elektrik koruyucusu vardı,
rüzgardan. Bizimkilerin haberi bile yoktu. İşte burası için 2.5
sene önce ortaklık teklifi getirdiler. Şimdi Yahudiler Kıbrıs'ta
inşaat yapıyorlar. Benim rakibim Kıbrıs'ta Yahudiler. Türk yok!
Çünkü Türklerin bu alanda tecrübesi yok. Yahudiler bana ortaklık
teklif ediyorlar; nedeni Yahudilerin önünde durmam, Ben olmasam
yada Yahudilerle olsam Kıbrıstaki inşatların yüzde 75'ini onlarla
yürütürüz.
Yani şu mu var, Rumlar beni biliyor, Yahudiler beni
biliyor, ama memleketimde bilmiyorlar, tanıyamadılar.. Bir sitem mi
var?
- Hayır hayır... Bu meseleyi şu şekilde
değerlendirmek gerekiyor. Önemli olan bu noktada ben değilim
kesinlikle. Ben bu memleketten ne alırım düşüncesinde hiç olmadım
olmayacağında. Önemli olan bu ülkenin değerlerine maddi ve manivi
olarak neler katacağımızdır.
Bu arada bir konu daha önemli tabiki. Rum tarafının rahatsızlığını
anlatırken bir konunun altını çizmem gerekiyor. Rum tarafından
devlet , siyatçi ve iş adamı el ele verip bir çok işi rahatlıkla
yapabiliyorlar. Türkiye'de ne yazıkki bu durum yok!
Yani ordaki devlet kendi iş adamından daha çok
faydalanıyor ama burada daha az faydalanılıyor?
-Tamamen öyle. Yani biz, bu ülke için sadece para kaynağı
olmayalım. Açıkça bir şeyi söylüyorum. Ben ve benim gibi iş
adamlarının tecrübelerinden yararlanılması gerekmektedir. Hatta ben
6-7 haftada bir, üniversitelere gidip öğrencilerle konuşuyorum.
Çünkü istikbalimiz onlardır, tecrübelerimizden onlar faydalansın.
Mevzudan mevzuya geçtik ama bazen kaybediyorum nerden nereye
geldiğimizi. Toparlamak gerekirse...
Devam edecek...
Yarın
-Aleaddin Kaya ile ortaklığın perde arkasını anlatan Ali
Özmen Safa, neden böyle bir ortaklığa ihtiyaç duydu? Serveti
konusunda çeşitli spekülasyonlar üretilen Safa’nın söylediği kadar
bir servete gerçekten sahip mi? Kendisi için “parasız” diyenlere
yanıtı ne oldu?
-Gülen cemaatiyle ilişkisi var mı? Fethullah Gülen'i
tanıyor mu?
-Gazete için neler düşünüyor, projeleri nelerdir?
---------------------------------------
Ali Özmen Safa'nın lik bölüm ropörtajı:
Ali Özmen Safa kimdir?