Standart başkan nasıl olur?

Mimar-Ekonomist Remzi Kozal, 'balık'tan 'manken'e kadar birçok konuda standartlar belirleyen Türk Standartlar Enstitüsü'nün (TSE), belediye başkanları ve meclis üyelerinin yanı sıra kaldırımlar için de bir standart tespit etmesi gerektiğini savundu. Kozal, şehirlerin prestij bölgeleri ve merkezlerden başlamak üzere bir an evvel "galerili sistem"e geçilmesini de önerdi.
Mimar-Ekonomist Remzi Kozal, yaptığı açıklamada, Türkiye'de şehirciliğin en önemli açmazlarından birisinin de yerel yönetimlerde göreve getirilen belediye başkanları ve meclis üyelerinin bilgisizliği ve yetersizliği olduğunu söyledi. Ehliyetsiz, zaman zaman da art niyetli kişilerin elinde kalan belediye yönetimlerinin yanlış uygulamalar yaptığını ve şehirlere en büyük zararı verdiklerini öne süren Kozal, "Manken standardına kadar akla hayale gelmeyen konularda standartlar belirleyen TSE'nin, belediye başkanları ve meclis üyeleri standardı belirlemesi, çok isabetli bir çalışma olacaktır. Her nedense belediye başkanlıkları ve meclis üyeleri için herhangi bir standart belirlenmediği gibi, herhangi bir yeterlilik ve ehliyet de aranmamaktadır" dedi.

'CEP DOLSUN' İŞLERİ

Mimar-Ekonomist Kozal, herhangi bir standardı ve ehliyeti-uzmanlığı olmayan belediye başkanlarının, çağdaş şehircilik ve şehir işletmeciliğini, 'kaldırım seferberliği' diye algıladığını ve sonuçta önüne gelen her yere, kafalarının estiği şekilde kaldırımlar yapmaya başladıklarını vurgulayarak, "Bu iş biraz da 'iş olsun cep dolsun' kabilinden işler olmaktadır. Yani, yakın çevreye ulufe kabilinden aktarılan kaynaklara kılıf uydurulmaktadır. Hemen hemen her yıl şehirlerimizde yenilenen kaldırımlarla birilerinin cepleri doluyor ama vatandaşımızın, verdiği vergilerle içi kan ağlıyor. Birilerinin ceplerinin dolmasına sesimiz çıkmasa da, yapılan işin kalitesine ve standardına baktığımızda da içler açısı durumlarla karşılaşıyoruz. Bir kaldırımın ömrü birkaç yıl mıdır? Bizler her yıl kaldırımlarımızı yenileyecek kadar zengin bir ülke miyiz?" diye sordu.

'TSE, KALDIRIM STANDARDI BELİRLEMELİ'

Her şeyden önce kaldırım yapmanın teknik detaylarının ortaya konması gerektiğini belirten Kozal, her konuda standartlar belirleyen TSE'nin devreye girerek, bu konuda da bir standart belirlemesi gerektiğini bildirdi. Şehirlerin, 'prestij bölgeleri', merkezler', 'ana caddeler', 'normal cadde ve sokaklar', 'ara sokaklar ve diğer bölgeler' şeklinde gruplandırılarak kaldırım standartlarının belirlenmesi gerektiğini ifade eden Kozal, "Böylece, şehrin hangi bölgesinde ne tür kaldırımlar yapılacağı belirlenirken, kaldırımın ömrünün ne kadar olacağı da ortaya konmalıdır" diye konuştu.

'GALERİLİ SİSTEME GEÇİLMELİ'

Mimar-Ekonomist Remzi Kozal, çağdaş şehirlerde, en az şehrin yer üstündeki kısmı kadar yer altında da yapılanma mevcut olduğunu, genellikle alt yapı hizmetlerinin yer altında çözümlendiğini kaydederek, "Çağdaş şehirlerde meydanlar, caddeler, sokaklar bizde olduğu gibi, hergün bir arıza ya da hizmet getirmek için, kazmayı bırakın, hiçbir zaman kazılmaz. Çünkü, galerili sistemler vardır. Galerili sistem, meydanların, caddelerin, sokakların altında insanların içerisinde çok rahat dolaşabileceği galerilerden-geçitlerden oluşur ve bu galerilerden su, elektrik, telefon, doğalgaz, kablolu TV ve benzeri aklınıza gelebilen her türlü alt yapı tesisatları geçirilir. Herhangi bir arıza olduğunda ya da yeni bir tesisat çekilmesi gerektiğinde meydanı, caddeyi, sokağı kazmadan girilir ve istenen çalışmalar yapılır. Bu galerilerin yer aldığı yerlerde belirlenen standartlara göre yapacağınız kaldırımlar, yüzlerce yıl yerinden oynatılmadan durabilir" dedi.

Galeri yapmanın ilk aşamada biraz pahalı bir iş olduğunu, ama sonraki yıllarda sağladığı kolaylık ve faydalar düşünüldüğünde gerekliliğinin tartışma dahi götürmediğini belirten Kozal, "Hele ikide bir kazılan caddeler ve sokaklar nedeniyle insanlarımızın çektiği çileleri düşünürsek, işin ciddiyeti akıllarımızda biraz daha yer edecektir" diye konuştu.

Kozal, çağdaş şehircilik ve şehir işletmeciliğinin olmazsa olmazlarından birisi olan "galerili sistem"in Türkiye'de henüz uygulama alanı bulamamasından yakınarak, "Çağdaş şehir ve çağdaş şehirli insanlar için, şehirlerin prestij bölgeleri ve merkezlerden başlamak üzere bir an evvel bu sisteme geçmek zorundayız. Unutmayalım ki, 'Sağlam kafa sağlam vucutta bulunur' ve çağdaş insanlar da çağdaş şehirlerde yaşarlar" dedi.