Stalin'in Kars'ta tren soyduğunu biliyor muydunuz?
Abone olÇarlık rejimine karşı mücadele için Bolşevik partisinin ihtiyaç duyduğu finansmanı temin eden Stalin, Kars'ta Çiyatura altın treninin yükünü "kamulaştırmış."
Stalin'in 1906 yılında
Kars'ta bir tren soygununa karıştığını biliyor muydunuz? Gençlik
yıllarında Kafkasya'da Çarlık rejimine karşı mücadele için Bolşevik
partisinin ihtiyaç duyduğu finansmanı temin eden Stalin, Kars'ta
Çiyatura altın treninin yükünü
"kamulaştırmış."
Süleyman Arıoğlu'nun Cnnturk.com'daki çarpıcı haberine göre Sovyetler Birliği'ne 1921'den öldüğü 1953 yılına kadar liderlik eden ve 1936'da başlayan tasfiye süreci ve "terör dönemi" ile mutlak bir diktatör olarak hükmeden Stalin'in ilginç yaşamını konu edinen iki ciltlik biyografi İthaki Yayınları'ndan okurla buluştu. İngiltere Kraliyet Edebiyat Derneği üyesi yazar Simon Sebag Montefiore'nin kaleme aldığı biyografinin "Genç Stalin" adlı ilk cildi 2010 yılı Kasım ayında yayımlanmıştı.
Biyografinin ikinci cildi "Kızıl Çar'ın Sarayı"
adıyla yine İthaki Yayınları'ndan Eylül ayında çıktı. Stalin'in
biyografisinin her iki cildini de Türkçe'ye Yavuz Alogan
çevirdi.
"Kafkaslar'ın Lenin'i"
Gürcistan'ın Gori kentinde bir ayakkabı ustasının oğlu olarak doğan
Josef Visarionoviç Cugaşvili'nin papaz okulundaki eğitimi,
Marksizmle ilk tanışması, bir Bolşevik militana dönüşmesi ve
aşkları, silahlı mücadelesi, hapishane ve sürgünlerde geçen macera
dolu gençlik yıllarının yer aldığı ilk ciltte, onun "Kafkaslar'ın
Lenin'i"ne dönüşmesinin hikayesi yer alıyor.
"Soso ve kamulaştırma
eylemleri"
Stalin, Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi içinde 1903'te Lenin ile Julius
Martov arasında yaşanan anlaşmazlık sonucunda Menşevik ve Bolşevik
olmak üzere ikiye ayrılan partinin Bolşevik kanadında yer alır.
Çarlık rejimine ve onun muhaliflere nefes aldırmayan gizli polisi
Ohrana'ya karşı mücadelede müthiş bir deneyim kazanan Stalin ya da
1900'lerin başında Kafkasya'da anıldığı adıyla Soso, partinin ve
eylemlerinin finansmanı için oluşturduğu bir "ekip" ile
"kamulaştırma eylemleri" yani, banka soygunları
gerçekleştirmektedir.
"Lenin ve Bolşevik
Merkez"
Montefiore'nin onlarca kaynağa ve Sovyetler Birliği'nin
yıkılmasının ardından erişime açılan arşiv belgelerine başvurarak
derlediği biyografide, Stalin, bu soygunları örgütleyen ve yöneten
kişi olarak anlatılıyor. Ancak Stalin, kendisini geride tutuyor.
Çünkü, partinin Menşevik kanadı, bu soygunlara karşı çıkmaktadır ve
soygunlara karışanların partiden ihracı için bir kongre kararı
aldırmışlardır. Lenin, bu kararın alınmasına destek vermiş ancak
Soso'nun (Stalin) banka soygunları ve örgütlü haraç toplama
faaliyetleri için Bolşevik Merkez denilen üç kişilik gizli bir grup
örgütledi ve bu grubu yönetti. Soso da Lenin'e para bulma
beceresini, Karadenizde Novorosisk'ten Osetya'da Vladikafkas'a,
Tiflis'e kadar uzanan geniş bir alanda sergilemişti.
Troçki de doğruluyor
Biyografi yazarı Fiore, bu konuda Sovyetler Birliği'nin, Lenin'in
ölümünden sonra Stalin tarafından tasfiye edilen ve sonra da
öldürtülen yöneticilerinden Troçki'nin de ifadelerini paylaşıyor. O
tarihlerde Menşevikler arasında yer alan ve Saint Petersburg
Sovyeti'ne başkanlık eden Troçki, Stalin'in bu soygunları Lenin'in
talimatıyla ve Bolşeviklere maddi kaynak sağlamak için yaptığını
belirtiyor.
"İşadamlarının eşleriyle ilişkiye girip
bilgi topluyordu"
Silahlı banka soygunlarını başlatan ilk kişi olarak anılan Stalin,
yabancı işadamlarının eşleriyle ilişki bile kurup bilgi topluyor,
parti için para temin edeceği soygunları planlıyordu. Soygunlar ise
genellikle fazlaca kanlı gerçekleşiyordu. Çarlık rejiminin
korumaları Kazak atlılar ile gerçekleşen çatışmalar, banka
araçlarına atılan bombaların sonuçları da pek çok cana mal
oluyordu.
Dövüş, silahlı çarpışma ve kılık
değiştirme ustası
Bir dövüş, silahlı çarpışma ve kılık değiştirme ustasına dönüşen
Stalin'in, Gürcü militanlarıyla yaptığı soygunlardan biri de 1906
yılında Kars'ta gerçekleşiyor. Kars o sırada 1878 yılında
Ayastefanos Antlaşması'yla savaş tazminatı olarak bırakıldığı
Çarlık Rusya'sının yönetimi altında
bulunmaktadır.
Bolşevik gruplar arasında
rekabet
Gürcistan'da Soso'nun dışında da banka soygunları gerçekleştiren
Bolşevik militan grupları bulunmaktaydı. Hatta yazar bu grupların
aralarında bir tür rekabet oluştuğunu aktarıyor. Bu militan
gruplardan birinin lideri olan Davreçevi'ye göre, "Stalin'in
adamları bir gün, vali konağının tam karşısındaki Gürcistan Tarım
Bankası'na güpegündüz ateş ederek daldı. 'Eller yukarı!' diye
bağırdıktan sonra para destelerini topladılar ve havaya ateş ederek
ortadan kayboldular. Üstün bir örgütçü olan Kamo, Stalin'in
hazırladığı plana göre soygunu yönetiyordu."
Banka soyguncuları arasındaki rekabet şiddetlendi, fakat aralarında
yoldaşça bir ilişki de vardı. O dönemin en büyük soygununu
gerçekleştiren kişi de Davriçevi oldu. Duşeti'de yaptığı bir
soygunda Sosyalist-Federalistler için 100 bin ruble
sağladı.
Kars'ta altın taşıyan trenin
soyulması
Kitapta anlatılana göre, Stalin, Çintsadze ve Kamo bu eyleme daha
cüretkar soygunlarla yanıt verdiler. Kars'ta,
Çiyatura altın treninin yolunu
kesip soydularsa da işler kötü gitti ve çıkan çatışmada birkaç
militan öldü. Biyografi yazarı Simon Sebag Montefiore, bu bilginin
kaynağı olarak ise Rusya arşivini gösteriyor (GF IML,
8.2.1.624.1-26). Daha sonra, 1906 yılının kasım ayında Kote,
Borzomi posta arabasının yolunu kesti, fakat arabanın iki yanındaki
Kazak atlılar karşılık verdiler. Silahlı çatışma sırasında,
arabanın atları parayla birlikte dörtnala uzaklaştı.
Tiflis'te 3,4 milyon dolarlık banka
soygunu
Stalin'in ekibinin bu yıllarda gerçekleştirdiği en büyük
"kamulaştırma eylemi", 13 Haziran 1907'de Tiflis'teki banka
soygunuydu. Silahların ateşlendiği, bombaların patladığı ve Ohrana
arşivlerine göre yaklaşık 40 kişinin öldüğü eylemde, 250 bin ile
341 bin ruble arasında bir para çalındı. Söz konusu miktar,
günümüzün 1,7 milyon pound ya da 3,4 milyon ABDdolarına eşit bir paraydı.
Montefiore, militanların kendileri için çalmadıklarını kitabında
şöyle anlatıyor: "Öteki çetelerin silahşorları, kıyafet, kızlar ve
şarap için para harcarlardı. Fakat Stalin paraya önem vermez,
elinde avucunda ne varsa, hepsini yoldaşlarıyla paylaşırdı. 'Üstü
başı dökülen Stalin'in hep paraya ihtiyacı vardı' diye yazar
Yordanya. 'Bu bakımdan, Şaumyan, Maharadze, Mdivani ve Kavtaradze
gibi iyi yaşamaktan hoşlanan öteki Bolşevik entelektüellerden
farklıydı."
1917 Ekim devrimi süreci ve sonrası ise biyografinin ikinci cildi
"Kızıl Çar'ın Sarayı"nda anlatılıyor. Bu ciltte Stalin'in Sovyetler
Birliği'nde büyük tasfiyeyi gerçekleştirdiği terör dönemi de
ayrıntılı bir şekilde yer alıyor.