SSK'nın devrinde yeni iddialar
Abone olSSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devrini öngören yasa tasarısının TBMM'de onaylanması, beraberinde yeni iddiaları da gündeme getirdi.
SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devrini öngören yasa
tasarısının TBMM'de onaylanması, beraberinde yeni iddiaları da
gündeme getirdi. Ankara Tabip Odası'nca hazırlanan "SSK Gerçeği"
isimli raporda, Bakan Başesgioğlu'nun 24 Eylül 2004 tarihinde
SSK'nın devredilmesine karşı çıkan bir raporu Başbakanlığa ilettiği
ileri sürüldü. Başesgioğlu'nun söz konusu raporda, SSK
hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devredilmesinin Anayasa'ya
aykırı olduğunu belirttiği iddia edildi. Sağlık Emekçileri
Sendikası (SES) Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul ise, Bakan
Başesgioğlu'nun devir projesine karşı çıkmasına rağmen bu projeye
'istemeden' onay vermek zorunda kaldığını öne sürdü. Türk Tabipleri
Birliği'ne (TTB) bağlı Ankara Tabip Odası (ATO) tarafından
hazırlanan "SSK Gerçeği" isimli raporda, SSK hastanelerinin devrine
ilişkin çarpıcı iddialar yer aldı. ATO yöneticileri Dr. Semih
Tatlıcan, Dr. Tufan Kaan ve Selçuk Atalay tarafından kaleme alınan
24 sayfalık raporda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat
Başesgioğlu'nun SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na
devredilmesini önlemek için kabine içerisinde 'gizli mücadele'
verdiği iddia edildi. Raporda, 24 Eylül 2004 tarihinde SSK sağlık
birimlerinin Sağlık Bakanlığı'na devri ile ilgili Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanan bir raporun Bakan
Başesgioğlu imzasıyla Başbakanlığa sunulduğu kaydedildi. Söz konusu
raporda, devire ilişkin yasa taslağının Anayasa'ya aykırılıklar
içerdiği ve mali olarak hem SSK hem de devlet için yeni yükler
getireceği belirtildi. "DEVİR 4.2 KATRİLYON LİRA EK YÜK GETİRECEK"
İddiaya göre, Bakan Başesgioğlu raporda, yasa taslağında dayanak
olarak gösterilen Anayasa'nın 56. maddesinin Sağlık Bakanlığı'na
'tek elden hizmet görevi' vermediğinin altını çizdi. Başesgioğlu,
Anayasa'nın sosyal güvenlik hakkını düzenleyen 60. maddesi gereği,
SSK'nın işçi ve onların adına işverenin yatırdığı primlerle oluşan
varlıklarının önemli bir kısmını oluşturan SSK sağlık tesislerinin,
sahiplerinin iradesi alınmadan devredilmesinin mümkün olamayacağını
ifade etti. Başesgioğlu ayrıca raporda, SSK sağlık tesislerinin
Sağlık Bakanlığı'na devri gerçekleşirse, kurumun sağlık giderleri
üzerindeki kontrolün kaybolacağını ve kurum sağlık giderlerinin
önemli ölçüde artacağını belirtti. Raporda yapılan hesaplar
sonucunda, eğer SSK sağlık tesisleri devredilir ve SSK, Bağ-Kur
gibi Sağlık Bakanlığı'ndan hizmet satın alırsa, 2005 yılı için 4.2
katrilyonun üzerinde ek bir yük oluşacağı açıklandı. Öte yandan
KESK'e bağlı Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Genel Başkanı İsmail
Hakkı Tombul, Bakan Başesgioğlu'nun SSK hastanelerinin Sağlık
Bakanlığı'na devrine karşı çıkmasına rağmen hükümette kriz
çıkmaması için bu projeyi 'istemeden imzalamak zorunda' kaldığını
ileri sürdü. İHA muhabirine konuşan Tombul, kendileri gibi Bakan
Başsegioğlu'nun da SSK hastanelerinin devrinin Anayasa'ya aykırı
oluğunu düşündüğünü öne sürerek, "Ya bakanlık görevinden istifa
edecek ya da önündeki belgeleri imzalayacaktı. Başesgioğlu hükümet
krizi çıkmaması için belgeyi imzalamak zorunda kaldı" diye konuştu.
Bu arada Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu TİSK, "SSK
iktidara değil, işçiyle işverene aittir, bu şekilde devredilemez"
görüşünü taşıyor. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu
Emek Platformu ise, SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na
devredilmesini engellemek için mücadele veriyor. Emek Platformu
yaptığı son Başkanlar Kurulu toplantısı sonucunda aldığı karar
gereğince Şubat ayından itibaren Türkiye genelinde eylemlere
başlayacak.