SSK’da otomasyon oyunu

Göreve geldiğinden itibaren “bakanlığından şikâyet eden bakan” şovu sergileyen eski ANAP’lı, yeni MHP’li Yaşar Okuyan’ın döneminde SSK’nın 700 milyon doları aşkın bir kazık yediği ortaya çıktı. SSK’nın otomasyona geçmesi amacıyla başlatılan ve nihai maliyeti 700 milyon dolara yaklaşan T-5 projesi pislikten geçilmiyor. Projenin; ortakları arasında Türk Hava Kurumu, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı gibi kuruluşların da bulunduğu, yarısı ise Amerikan General Dynamics’e ait olan TAİ’ye, oradan da ANAP’ın otomasyon işlerini yapan MBA’ya usulsüz olarak verilmesi için çevrilen dolaplar, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu tarafından özel bir rapor hazırlanarak ortaya kondu. GENERAL DYNAMICS NE ZAMAN KİT OLDU? SSK Yönetim Kurulu bir toplantı daha yaparak, önceki kararı iptal edip bu defa da işin TAİ’ye verilmesini kararlaştırdı. Raporda, işin TAİ’ye verilmesiyle ilgili olarak, “Yönetim kurulunun 8 Temmuz 2000 tarihli kararıyla 25 Mayıs 2000 tarihli karar iptal edilerek, bu konuda kurumla teknik işbirliği sözleşmesi devam eden ve bir kamu kuruluşu niteliğinde olduğu ileri sürülerek daha önce doğrudan iş verilmiş olan TUSAŞ Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TAI) ile görüşme yapılması konusunda Genel Müdüre yetki verilmiştir” denildi. Kurumun danışmanlık/kontrollük sözleşmesi hazırlanırken daha önce aynı işin yapıldığı Bağ-Kur’un ilgili sözleşmesi bire bir kopya edildi. Raporda, hizmet ve faaliyet hacimleri farklılık gösteren iki kuruluşun da aynı projeye göre çalışmasının sakıncaları dile getirilerek, şöyle denildi: YÜZDE 1 BİLE İNDİRİM OLSAYDI KÂR 5 MİLYON DOLARDI “SSK’nın Bağ-Kur’dan farklı olarak yurt çapında 500’ü aşkın sağlık tesisi ve işletmesi bulunduğu husususun dikkate alınmadığı ortaya çıkmaktadır. Bağ-Kur’un proje bedeli 146 milyon dolar, SSK’nınki ise 526 milyon dolardır. Kontrollük payının oranı (yüzde 6.9) her iki kurumda da aynı olmasına rağmen proje bedeli büyüdükçe kontrollük ücreti de o ölçüde yüksek olacaktır. Bu durumda SSK’nın ödeyeceği kontrollük ücretinin, Bağ-Kur’a göre ne kadar yüksek olacağı anlaşılmaktadır. Ayrıca serbest rekabet ortamında ihaleye çıkılmadığı için TAİ’nin verdiği fiyatların ne kadar gerçekçi olduğu belli olmamaktadır. Örneğin rekabet ortamında sağlanabilecek 1 puanlık indirim dahi, söz konusu tahmini bedele göre 5 milyon doların üzerinde bir maliyet avantajı oluşturmaktadır.” VAKİT