Sri Lanka'da iç savaşın insani faturası

Sri Lanka hükümeti, ülkenin 26 yıl süren iç savaş döneminde ölenlerin sayısının belirlenmesi amacıyla bir araştırma başlatılacağını duyurdu.

Yapılacak sayımda 1983 ve 2009 yılları arasında ölenler, kaybolanlar ve hasar gören mülkler hakkında bilgi toplanacak.

Araştırma, çatışmaların sonuna doğru kitlesel sivil ölümleri gerçekleştiği iddialarının İngiliz Milletler Topluluğu zirvesinde dile getirildiği ve uluslararası baskının arttığı bir döneme denk geliyor.

Sri Lanka ordusu ve Tamil Kaplanları arasındaki çatışmalar, 2009 yılında Tamil Kaplanları’nın yenilgisiyle sona ermişti.

Hükümetten yapılan açıklamada, “Yetkililer, 30 yıl süren çatışmalarda ölümlerin ve mülklere verilen zararın tespit edilebilmesi için ada genelinde sayım yapacak. 28 Kasım Perşembe günü başlayacak sayım altı ay içinde tamamlanacak” dendi.

Sri Lanka’nın resmi ‘Daily News’ gazetesine göre yaklaşık 16 bin yetkili bilgi toplamak için evleri ziyaret edecek.

Hükümetin açıklaması, İngiliz Milletler Topluluğu zirvesine ev sahipliği yapan Sri Lanka’da Tamillere yönelik tutumun protesto edilmesinin ardından geldi. Hindistan, Moritius ve Kanada liderleri zirveyi boykot etmişti.

Araştırma, savaşın sonlarına doğru adanın kuzey doğu kıyısındaki bir bölgede sivillerin kuşatıldığı ve ölen sivillerden hükümetle Tamil Kaplanları’nın birbirini suçladığı olayı odağına alıyor.

Birleşmiş Milletler yaklaşık 40 bin Tamil’in öldüğünü söylüyor.

Sri Lanka Devlet Başkanı Mahinda Rajapaksa, savaş suçları iddialarına ilişkin bağımsız bir soruşturma çağrılarını reddetmiş, ülkenin sivil savaşın açtığı yaraları sarması için biraz daha zamana ihtiyacı olduğunu ifade ediyor.

Sri Lanka devlet medyası, hükümetin iç savaşta ölenlerin sayısını belirleme amacıyla araştırma başlatmasını, ‘Alınan Dersler ve Uzlaşı Komisyonu’nun 2011 yılı Kasım ayında yayımladığı bir iç raporun devamı olduğunu belirtti.

İnsan hakları grupları komisyon içinde derin çatlaklar olduğunu ve hükümetin savaş döneminde işlediği iddia edilen suçlarla ilgili sorumluluklarının gündeme getirilmediğini söylüyor. Hükümet ise komisyonun ‘adalet getireceğini’ savunuyor.