Sri Lanka'da hükümet - yargı gerginliği

Sri Lanka'da iktidar partisi milletvekilleri Yüksek Mahkeme Başkanı Şirani Bandaranayake hakkında meclis soruşturması açılması için Meclis'e önerge sundu.

Yüksek Mahkeme Başkanı'nı görevden almanın tek yasal yolu hakkında meclis soruşturması açılması.

Muhabirler, bu adımın hükümet ve yargı arasında son aylarda alınan bazı mahkeme kararları nedeniyle giderek tırmanan gerginliğin göstergelerinden biri olduğunu söylüyor.

Göreve geçen sene atanan Bandaranayake ilk kadın yüksek mahkeme başkanı.

Cumhurbaşkanı Mahinda Rajapakse'nin Sri Lanka Özgürlük Partisi, Meclis soruşturmasının açılması için yeterli çoğunluğu elinde bulunduruyor. Ancak bu süreç birkaç ay alabilir.

Uluslararası Barolar Birliği'ne bağlı İnsan Hakları Enstitüsü eşbaşkanı Helena Kennedy, BBC Sinhala'ya yaptığı açıklamada "yüksek mahkeme başkanı hakkında soruşturma açılması yargı bağımsızlığını sınırlamaya yönelik bir girişim olarak görülebileceğini" söyledi.

Kennedy, "son aylarda yüksek mahkemenin bazı anayasal konularda hükümete karşı aldığı kararlar düşünüldüğünde, böyle bir adım siyasi amaçlı olarak görülebilir ve soruşturmanın yargı kararları nedeniyle açıldığı izlenimine yol açabilir" dedi.

Ancak hükümet bu yönde eleştirileri reddediyor.

Bandaranayake'ye karşı yapılan suçlamaların ne olduğu henüz bilinmiyor ancak meclis önerisi yeterince milletvekilinin desteğini aldı.

Yüksek Mahkeme, Sri Lanka'da vilayetlerin elindeki bazı önemli yetkilerin merkezi hükümete verilmesini amaçlayan bir yasa tasarısının, il konseylerinden onay alması gerektiğine karar vermişti.

Evrensel Periyodik Değerlendirme

Sri Lanka, bugün ayrıca BM İnsan Hakları Konseyi'nde Evrensel Periyodik Değerlendirme kapsamında incelemeye tabi tutulacak.

İnsan hakları kampanyacıları BM ülkelerini Sri Lanka'nın insan hakları durumunu sıkı bir incelemeye tabi tutmaya çağırdı. Değerlendirmeyi yapacak ülkeler Hindistan, İspanya ve Benin.

Sri Lanka, en son dört yıl önce Tamil Kaplanları ile yaşanan şiddetli çatışmalar en üst seviyeye çıktığında değerlendirmeye tabi tutulmuştu.

İnsan hakları grupları yetkililerin ordunun işlediği iddia edilen savaş suçlarını araştırmak için yeterince adım atmadığını belirtiyor.

Hükümetin bu süreçte işkence ve zorla kayıp gibi ağır insan hakları ihlalleri işlediği iddia ediliyor.

Ancak hükümet iddiaları reddediyor ve savaşın son aylarında 8,000'den az kişinin hayatını kaybettiğini ve binlerce Tamil Kaplanı üyesine rehabilitasyon hizmeti sunduğunu söylüyor.