Sporda şiddete sert önlemler geliyor
Abone olGençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, sporda şiddetin önlenmesi konusunda sert tedbirlerin olacağını, ilk uygulamanın statlarda yer alan özel g...
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, sporda şiddetin önlenmesi
konusunda sert tedbirlerin olacağını, ilk uygulamanın statlarda yer
alan özel güvenlik görevlilerin çekilerek yerlerine emniyette
kurulacak koruma görevlilerinin konulması olduğunu söyledi.
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Karabük’e yaptığı ziyaret öncesi
Eskipazar ilçesinde bir dizi incelemelerde bulundu. Yapımı devam
eden Gençlik Merkezi ile yapımı tamamlanan spor salonunu inceleyen
Kılıç, burada sporcu öğrencilerle el ense çekmeye çalıştı. Bakan
Kılıç, daha sonra Cuma namazını Köprübaşı Camii’nde kıldıktan sonra
Karabük Valisi İzzettin Küçük’ü ziyaret ederek brifing aldı.
Bakan Kılıç, ziyaret sonrası gazetecilerin soruları üzerine
Beşiktaş-Galatasaray maçında yaşanan olaylar sonrası alınacak
önlemlerle ilgili sert tedbirlerin alınacağını söyledi.
Bakan Kılıç, spor alanlarında güvenliğin sağlanmasının bir yönüyle
kamu otoritesine bakan, bir yönüyle federasyonlara, kulüp ve
taraftar derneklerine bakan bir olay olduğunu belirterek, “Biz
Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak spor alanlarında şiddet ve
düzensizliğin önlenmesi konusunda çok sağlam bir iradeyle kararlı
bir adım atmaya hazırlanıyoruz. Bu noktada en ufak bir tereddüdümüz
yok. Herkes üzerine düşen vazifenin sorumluluklarını idrak ettiği
zaman bir problem yaşanması mümkün değil. Atılacak ilk adım koruma
görevlisi uygulaması görevidir. Stadyumlardan özel güvenlik
personeli çıkarılacak, emniyet bünyesinde yeni oluşturulacak koruma
görevlileri ile stadyumlarda güvenlik ihtiyacını üzerine alacak.
Belki özel güvenlik birimleri koruma görevlisinin ihtiyaç duyduğu
zamanlarda ihtiyaç duyulan yerlerde görev yapabilir” dedi.
DERBİDEKİ OLAYLAR
Son Beşiktaş - Galatasaray maçında yaşanan olaylarda sahaya atlayan
seyircilerin önünde ilk kaçanların güvenlik görevlileri olduğunu
hatırlatan Bakan Suat Kılıç, şunları söyledi: “Kanunun istediği bu
değildi. Kulüplerinde anlaşmalı özel güvenlik firmalarından
bekledikleri bu değildi. Dolayısıyla bunun önlemleri en keskin
biçimde alınacak. Herkesin can ve mal emniyetini sağlamak için
bunlar alınacak. Aynı zamanda yılbaşına kadar kameralı güvenlik
sistemi ile elektronik bilet uygulamasına tam manasıyla geçilmiş
olacak. Bu sisteme geçildiği andan itibaren seyirden men cezası
alan bir taraftarın yeniden maça gitmesi, olayların içine girmesi
bilet temin etmesi mümkün değil. Bu uygulama bedava bilet olayını
bitireceği gibi, bedava biletçilerin yönetimleri üzerinde
oluşturduğu baskıyı da bitirecek ve şiddeti en fazla neden
olanların bedava biletlerle stada girmesi hadisesini sona
erdirecek. Sert tedbirler olacak. Belki buna kızanlar bozulanlar
olacak. Bu olayın faileri ve mesulleri bedeli mutlak suretle
ödeyecek. Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde bu gibi
olayların hoş görülmesi, kendi haline terk edilmesi mümkün
değil.”
Doping ile ilgili yönetmelik düzenlemeleri olduğunu ve doping
konusunda hükümetin yaklaşımının net olarak sıfır tolerans olduğunu
anlatan Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dopinge bulaşan kulüp,
federasyon, antrenör, sporcu kimler varsa hepsi ağır bedel
ödeyecek. Türk sporunda doping gölgesi kalmayacak. Bu konuda çok
net ve kararlı bir tutum içindeyiz. Hacettepe Üniversitesi
bünyesinde yeniden Türk Antidoping Ajansı’nı (TADA) oluşturduk. Çok
yakın bir zamanda faaliyetlerine başlayacak. Bakanlık olarak
finansmanı aktardık, laboratuvarları hazır hale getirdiler.
Akreditasyonunu aldıktan sonra bütün doping numunelerinin kontrolü
Türkiye’de yapılacak. Tedarik edenlere çok ağır ceza uygulanacak.
Sporcunun doping kullanmasına seyirci kalan antrenör, kulüp ve o
silsile içinde federasyona kadar tüm süreçlerdeki ilgili ve
yetkililere de aynı yaptırımlar en sert biçimi ile uygulanacak.
Çünkü doping zehirdir."
DOPİNGLE MÜCADELE
Dopingle elde edilen başarının sportif başarı olarak
görülebilmesinin mümkün olmadığını anlatan Kılıç, sözlerine şöyle
devam etti:
"Sporun gayesi çok madalya kazanmak değil, öncelikle insanı
sağlıklı yaşatmaktadır. Bizim felsefemiz insanı yaşat ki, devlet
yaşasın. Buradan hareket ederek kararlı tutumumuz aynen devam
edecek. Doping süreçlerinde bulunanlara yönelik son çağrı aylar
öncesinden yapıldı. Ondan sonra numune aralıkları sıklaştırdık. Bu
sık aralıklara numune almaya devam edilecek. Türkiye, şuan bile
doping ile mücadele ile başarıya ulaşan bir ülkedir. Doping adına
duyduğunuz ne varsa dünden bugüne ait meseleler değildir. Bu sıkı
kontrollerin yapılamadığı veya antrenörlerin bilgi sahibi olmadığı
ya da sporcuların bilgilendirilemediği süreçlerin neticesidir.
Bugün Türkiye doping konusunda sicili karanlık ülkede değildir.
Çünkü mücadele zemini ortaya konmuştur. Başbakanımızın da desteğini
alan hükümetimizin tam manasıyla destek verdiği bir sıfır tolerans
kriteri Türkiye’nin benimsediği bir kriterdir. Kimsede en ufak bir
tereddüt olmasın.”
(İHA)