Spor yazarları onu tek geçti
Abone olGalatasaray 70 dakika rakibini sahadan sildi. Gecenin yıldızı bir orta saha oyuncusuydu.
Galatasaray güle oynaya kazandı. Santics'in son saniye hatasını
görmezsek sarı kırmızılılar 3 puanı rahat aldı. Spor yazarları
maçın adamı olarak Ayhan'ı gösterdi.
Ne zaman ki bu futbolcu sakatlanıp çıktı Oyimpiyakos rakibin
üzerine gelmeye başladı. İşte Galatasaray'ın iyi bir başlangıç
yaptığı maçla ilgili spor yazarlarının görüşleri..
Rıdvan Dilmen (Milliyet) Cimbom sahadan sildi
Oyunun başından sonuna kadar daha çok isteyen, daha çok koşan, daha
çok pres yapan Galatasaray idi Son dakikada De Sanctis’in hatası az
daha maç boyunca çok üstün oynayan Galatasaray’ın iki puanını
götürecekti.
Rakibine bir duran top haricinde pozisyon vermeden maçı bitirdi
Galatasaray. Kendi adına da 4-5 pozisyon buldu, biri gol oldu.
Oyunun başından sonuna kadar daha çok isteyen, daha çok koşan, daha
çok pres yapan Galatasaray idi. Buna karşılık Olympiakos takımı bu
pres ve mücadelenin karşısında arzusuz futbol oynayınca sahada
silindi. Hani skor 1-0 diye aldanmayın. Galatasaray rahat
kazandı.
Baros yine kötüydü
Takım savunmasını çok iyi yaparlarken, defanstaki dört isim de iyi
oynadı. Orta sahadaki Ayhan ve Meira da iyiydi. Arkadaki dörtlü ve
önlerindeki ikili görevlerini eksiksiz yerine getirirken, onların
önündeki Kewell, Arda ve Lincoln ile ileri uçtaki Baros’tan, Arda
dışındaki üçü fizik olarak kötüydü. Zaten Kewell, Lincoln ve
özellikle Baros (2-3 maçtır çok kötü) diğer arkadaşlarına ayak
uydurabilse, onların performanslarına ulaşabilse maç farka giderdi.
Kısacası Galatasaray, iyi bir başlangıç yaptı, fikstür avantajını
iyi kullandı. Olympiakos ile Atina’da oynamak çok zor olurdu.
İspanyol hakem tartışmaya açık Olympiakos’un penaltı pozisyonu
dışında iyi maç yönetti.
Erman Toroğlu (Hürriyet): Teselli ikramiyesi
Maça bakıyorsunuz, golü atan galip mantığında oynanan bir maç.
Doksan dakikaya baktığımızda, Galatasaray maçın galibi. Peki maç
daha fazla oynansa nasıl gözüküyor? Görüntü gene aynı. Yani dün
akşamki görüntüde Galatasaray, Olympiakos’a göre daha iyi bir
takım. Zaten bu statüde averaj sistemi olmadığına göre golü atıp
üstüne yatacaksın. Galatasaray da onu yaptı.
Levent Tüzemen (Sabah). Takımı Skibbe
bozmasın
Steaua maçında ön liberoda başarısız olan Meira, Trabzonspor
maçındaki iyi oyununu Olympiakos maçına da taşıdı. Portekizli
oyuncu topla rakip arasına akıllı girerken hava toplarını alıyordu.
Servet-Emre ikilisi Meira'nın kule görevi yapması sonucu rahatladı
.
İlk 15 dakikadan sonra Arda ve Kewell'ın kanatları değişerek
oynaması sonucu Olympiakos'un kenar savunmacılarının aklı karıştı
ve Galatasaray kanat bindirmeleriyle rakip kaleyi dövmeye başladı.
Lincoln'un ön direğe kestiği kornerde Kewell'ın topu kafayla yere
vurması akıllıcaydı ve gol geldi.
Galatasaray oyunun kontrolünü elinde tutuyor. Tempoyu ayarlıyor,
enerjisini akıllı kullanıyor ve topun arkasında daha çok kalıyordu.
İkinci yarının başında Ayhan'ın " Al da atın" diye hazırladığı
pozisyonu önce Arda sonra Lincoln boş kaleye atamadı.
Galatasaray fizik olarak, mücadele olarak, pozisyon olarak ve
kalite olarak rakibinden çok üstündü. Maç boyu tek pozisyonu
Kovaçeviç'le bulan Olympiakos Galatasaraylı oyuncuların ilk toplara
basması ve alan daraltması yüzünden hiç etkili olamadı. Arda,
Lincoln ve Kewell gol vuruşlarını düşünerek yapsaydı Galatasaray
farklı kazanırdı.
Mehmet Demirkol (Milliyet): Ayhan Akman ve
sonrası
Lafı fazla uzatmadan, özellikle ilk 70 dakikada Galatasaray’ın bu
yılki en iyi performansını sahaya yansıttığını söyleyelim. Bireysel
ve takm halinde çok parlak bir oyundu. Servet, Avrupa Şampiyonası
sonrası ilk kez geçen yılki gibi, belki o seviyeden de yukardaydı.
Rakibin etkili golcüsü Diogo’ya karşı katıydı. Sabri, Galletti ve
sonra da Leto’nun oyun iştahını tamamen kesti. Meira’nın önden
savunmaya verdiği destek tüm oyuncuların işini kolaylaştırıyordu.
Arda ve Kewell’ın hareketliliği Pireliler için rahatsızlık
vericiydi. Lincoln bu hücum hareketliliği ve boşluk bırakmayan
takım savunmasının arasında rahatça oynama şansı buldu. Baros bir
golcü olarak çok parlamasa da orta alana yarattığı alanlar sürekli
çalışmasnın ürünüydü.
Tüm bunları mümkün kılan ekstra performans ise Ayhan Akman’ndı.
Servet kadar savunmacı, Lincoln kadar hücumcu her yerde yüksek pas
ortalaması ve ikili mücadele başarısıyla mücadele etti. 54’de önce
Arda sonra Lincoln’ün kaçırdığı inanılmaz pozisyonu hazırlayan
oydu. Gol olsa büyük pay da onun olacaktı, ama takımın en maharetli
iki oyuncusu korkunç vuruşlarla pozisyonu heder ettiler. 71.
dakikada sakatlanıp oyundan çıktığında Olympiakos orta sahası içten
bir oh çekmiş olmalı.
Şansal Büyüka (Akşam): Az kalsın
Kalite olarak...Arada dağlar kadar fark vardı...
Nitekim Olympiakos son beş dakikaya kadar ne pozisyona
girebildi...Ne de Galatasaray kalesine tek şut atabildi...
Oysa Galatasaray neredeyse tek kale oynadığı maçta kaçırdıkça
kaçırdı... Hele biri var ki...
Hani Ayhan’ın direk dibine kadar getirip geriye çıkardığı top...
Önce Arda’nın, sonra Lincoln’ün iki metreden adeta boş kaleye bu
topu gönderemeyişi...
Bu maç rövanşı olan bir maç değil...Üç puan için tek gol yetti de
arttı bile...
Ama UEFA finali için Kadıköy’e doğru yürüyüşe çıktıysan, gol
alanlarında bu kadar hovarda olmayacaksın...
Üstelik Galatasaray iyi takım... Tek hareketle bir maçı alıp
götürecek oyuncuları var...Ama dün akşam bu yeteneklerini pek
kullanamadılar...
İstekli oynadılar, iyi mücadele ettiler, iyi fırsatlar
yakaladılar...Ama bir golden fazlasını bulamadılar...