Fenerbahçe Trabzsonspor'u 2-0 yenerek şampiyonlukta 'ben de varım' dedi. Özellikle İlk 25 dakikalık oyun herkesin beğenisini kazandı. Peki spor yazarları Fenerbahçe ve Trabzonspor açısından bu sonucu nasıl değerlendirdi? İşte yorumlar: Ömer Üründül (Sabah): Takım ruhu ile! Fenerbahçeli futbolcular geçen seneki kupa finali ve ligin son maçındaki şok neticenin tesirleriyle öylesine hırslı, yüksek tempolu ve presli bir 30 dakika oynadı ki Trabzonspor'un fazla yapabileceği bir şey yoktu. Çünkü bu tempolu ve baskılı oyunda müthiş bir seyirci desteği de vardı. Orta sahanın ortasında görev yapan Emre ve Selçuk'a Mehmet Topuz da içe kat ederek yakınlaşınca Trabzonspor sürekli top kaybetti ve arka arkaya iki gol geldi. Doğal olarak devrenin son 15 dakikasında Trabzonspor oyuna girmeye başladı. Ama Fenerbahçe bu bölümde alan daraltarak, 1-2 tehlike hariç skoru zorlanmadan korudu. Erman Toroğlu (Hürriyet): Fener çok istedi ve kazandı Trabzonspor doğru dürüst gol pozisyonuna bile giremedi. Böyle giderlerse, böyle oynamaya devam ederlerse ilk üç bile hayal olur. Bu kadar zaafı olan Fenerbahçe'den eğer faydalanamıyorsan, şampiyonluğu düşünemezsin. Koca Trabzonspor takımında oyuna etki edebilecek bir tane oyuncu var, o da Jaja. Onu da Fenerbahçeliler zaman zaman faulle zaman zaman ikili üçlü markajla durdurdular. Peki ona yardım eden yok muydu? Maalesef yoktu. O zaman da bu sonuç Trabzon için kaçınılmaz oldu. İskender Günen (Sabah): Bu dünyanın sonu değil!.. Fenerbahçe kendi evindeydi ve bu müsabakayı hem geçen yılın rövanşı hem de bu yılın şampiyonluk maçı olarak görüyordu. Futbolcular ekstra motiveydi. Dolayısıyla Fenerbahçe bu maça çok hızlı, arzulu ve baskılı başlayacaktı. Bunu herkes tahmin ediyordu. Bu fotoğrafa bakıp öyle bir strateji üretebilirdiniz. Şenol Güneş belli ki bu fotoğrafı görmemiş. Strateji yanlışı doğal olarak taktiğine yansıyınca Trabzonspor ilk yarıyı iki farklı skorla yenik kapattı. Maçtan önceki yazımda "Orta alan kurgusu çok önemli" demiştim. Selçuk ve Colman'ın yanına Ceyhun'u monte edip, bu üçlüyle orta sahada Fenerbahçe'nin etkisi yok edilebilirdi. Rıdvan Dilmen (Foto maç): Fenerbahçe savaşarak kazandı Fenerbahçe'nin 2-0 öne geçmesini sağlayan isim Selçuk'tur. Bütün dönen topları aldı. Şenol Güneş ise ikinci yarıya çıkarken her zaman oynadığı şablondan vazgeçti. Colman'ın yerine Yattara'yı sahaya sürerek Selçuk'u tek ön orta saha bıraktı. Onun önüne de 4 hücumcu oyuncu Yattara, Burak, Jaja ve Engin'i dizdi. En uca da Umut'u koydu. Bu taktiksel değişiklikle Trabzonspor'un arkadan sağlıklı pas yapma şansı kalmadı. Bu tablo da çok mücadele eden Fenerbahçe'nin işine geldi. İlk yarının sonlarında tek kale oynayan Trabzonspor ikinci yarıda ortalarda gözükmedi. Bunun nedeni bu. Tamam, Colman'ın sarı kartı vardı ama bu oyuncu ile devam etmeliydi. Egemen ile başlaması da yanlıştı. Egemen yaşındaki bir oyuncunun adale sorunu kolay geçmez. Nitekim oyunun başında sakatlanınca eli zayıfladı. Aykut Kocaman ne yaptı? Selçuk atılınca Aykut Kocaman, Bekir'i oyuna soktu. Daha sonra Özer ve Semih'i aldı. Kocaman'ın hedefi neydi? Merkezi sağlam tutmak. Şenol Güneş Türkiye'nin en iyi orta sahasını boşalttı, Kocaman ise merkezi sağlamlaştırdı. Ahmet Çakar (SABAH): Gezer'in hayatının en kötü maçıydı! Galiba lig şimdi yeniden başlıyor. Fenerbahçe potaya girdi. Bursa zaten yarışta. Kayseri'nin bile umudu var. Bundan sonrası için ligimiz çok şeye gebe görünüyor. Gelelim hakem Bünyamin Gezer'e. Hayatının en kötü maçlarından birini yönetti. Fenerbahçe'nin ikinci golü öncesi Emre'nin Jaja'ya mutlak sarı kartlık bir hareketi var. Ama çalamadı. Çalmadı ve gol oldu. Böyle pozisyonlarda avantaj olamaz. Nitekim, top arada kaldı mutlak avantaj doğmadı. Ve gol oldu. Emre'nin açık öfkesine kart vermezken Lugano'nun masum itirazı kartla cezalandırıldı. İkinci yarı kontrol tam anlamıyla kaybedildi. Neye kart neye faul neye devam denildiği belli olmayan bir maç daha görmedim. Yazık... Uğur Meleke (Milliyet): Gezer'in adaleti Büyük maçların iki büyük oyuncusu Alex-Lugano, Egemen/Glowacki değişikliğinde Trabzon savunmasında yaşanan 10 saniyelik eşleşme şaşkınlığına hemen fatura kestiler. Kocaman muhtemelen bir gol sonrası vites küçültecekti ki iki golün (ve sonra da 2 kırmızının) art arda gelişi genç teknik adamı rahatlattı. Hem 1-0; hem de Fener’in 10’a 11 kalışı sadece dörder dakika sürünce Kocaman’ın takımı büyük mental sınavlardan geçmedi, haklı bir galibiyet kazandı. Mehmet Demirkol (Milliyet): En iyi Fener Trabzon için şoke edici olmasının sebepleri var. 1-Alex belki ilk kez topsuz oyunda da vardı. 2-Topuz ilk kez başı yukarıda oynadı. Dolayısıyla pas ve şut seçeneklerini çok daha iyi kullandı. Emre ve Selçuk da iki yönlü oyunda iyiydi. Yani ilk kez hem savunmanın hem hücumun parçası oldular. Savunma dizilişinden hücum aksiyonuna hemen geçebildiler ve mesela 2. golü böyle attılar. 3-Andre Santos neden Brezilya Milli Takımı’na seçildiğini gösteren 2 yönlü bir oyun oynadı. Gökhan’ı tamamladı. 4-Jaja ve Engin sürekli top ezerek Fenerbahçe’nin baskısını kırmalarını imkansız yaptı. Dolayısıyla Selçuk ve Colman sadece savunma oyuncularına dönüştü. Selçuk Yula (FotoMaç): Lig yeni başlıyor 23. dakikada skor 2-0'dı. Bu dakikadan sonra tempoyu düşürüp, oyunu geriden kabul etme, sezon başından beri 60. dakikadan sonrasını eleştirdiğimiz Fenerbahçe'nin bu duruma düşmemesi için Kocaman'ın geliştirdiği bir taktikti. Yerine de oturdu. Çünkü Fenerbahçe, 60. dakikadan sonra yine koşan takım oldu. Şenol Güneş ve Aykut Kocaman, düşündüğümüz kadroları sahaya sürdü. Aykut Kocaman'ın yaptığı değişiklikler, çok yerinde ve faydalı oldu. Şenol Güneş ise Egemen'in sakatlığı nedeniyle zaten sorun yaşadığı bölgede mecburi adam değişikliğine gitti ve belki de bu savunması adına olumsuz yönde kırılma noktası oldu. Alaattin Metin (Akşam): Otobüste kazandı Alex'i, Niang'ı konuşmaya hiç gerek yok. İkisi de mükemmeldi. Niang kenarlara kaçtı, Alex santrfora geçti, Trabzon defansının balansını bozdular. Ve Fenerbahçe'nin defansı. Dördü de sakin, hatasızdı. Kısacası F.Bahçe bu maçı oynamadan, daha Samandıra'da düşünce olarak kazanmıştı. İdmanlar maç oynanan sıfır toplarla yapıldı. İnce detay ama yıpranmış toplar ile yenileri arasında alışma farkı vardı. Stada gelirken otobüs içinde yapılan konuşmalar, galibiyet yeminleri ve F.Bahçe Marşı ile morallerin bir vites daha büyütülmesi. Ali Yıldırım'ın takım ile birlikte stada gelmesi. Ve soyunma odasında galibiyet priminin bir milyon dolar olarak açıklanması. Bunlar da F.Bahçe'nin oynadığı güzel futbolun birer halkası. Gökmen Özdemir (Vatan): Bu senaryo cepte yoktu Trabzonspor ligin en iyi takımı; bundan hiç şüphem yok.. Ama F.Bahçe kadrosunu da yabana atmak olmaz.. Her türlü futbolu oynayabilecek, oyunun skorunu her an değiştirebilecek, saha içerisinde taktik esneklik olarak şekilden şekile girebilecek bir yapı var F.Bahçe’de.. Sorun bugüne kadar bunu değerlendirememiş olmalarıydı.. Dün ilk kez sahaya ağırlıklarını koydular ve istediklerini aldılar.. Bugün puan farkı artık 4.. Hala ipler onların elinde değil ama lige psikolojik güçlerini hissettirdiler.. Böyle giderse ipleri de ellerine geçirirler yakında.. Engin Verel (Bugün): İnanmış çocuklar Bir hafta evvel Antalya'da atılan gol sonrası Teknik Direktör Aykut Kocaman'ın yanına gidip sevinen futbolcular, Trabzon maçını da kazanmaya yemin etmişlerdi. Bu havayı dün bir kez daha net bir şekilde gördük. Takımda görevini yapmayan futbolcu yok gibiydi. Bunun sonucunda da önce Alex'in kornerinde Lugano'nun golü, sonrasında organize gelişen atakta Niang'ın nefis vuruşu sonrasındaki gol geldi. Bu 2 golün ardından Fenerbahçe oyunu rölantiye almaya çalıştı. Bunun sonucunda da Trabzonspor atak geliştirmeye, Fenerbahçe yarı sahasında daha çok görünmeye başladı. Fenerbahçe bu alışkanlığından vazgeçmeli. Gerçi savunmada ve orta sahada yapılan kora kor mücadeleler iyiydi ama Fenerbahçe şampiyon olmak istiyorsa, öne geçtiği maçlarda rakibinin üzerine gelmesini beklememeli. Ziya Şengül (Star): Benim istediğim Fenerbahçe bu Maçın hakemi Bünyamin Gezer’e serzenişte bulunmak istiyorum bu satırlarda. Bu kadar fazla kartlara yaslayarak görüntülenen bir maçtaki hakem, her zaman tartışılır. Fenerbahçe’nin attığı gollerde hakeme söylenecek sözümüz yok ama; orta saha mücadelesinde her iki takım için kullandığı kartlar, oyunu gerdi. Futbolcuları da perfomans açısından aşağı çekti. Selçuk’un çift sarı karttan kırmızı görmesi, Fenerbahçe’nin düzenini bozdu ama Glowacki de atılınca, oyun yeniden dengelendi. Fenerbahçe’nin forması, işte bu. Futbolu da bu formaya uydu. Benim Fenerbahçe formam, Trabzonspor karşısında giydiği formadır. Mükemmel seyirci; iyi bir Fenerbahçe, atılan goller kadar kaçırılanlar da vardı dün gece.