Spor sahalarında polise dayak
Abone olŞiddet, sadece futbol sahalarını değil salonları da esir aldı. Taraftarların ya da sporcuların ettiği kavgalar bir yana, milletvekilleri bile sahaya inip hakem dövüyor
Spor sahalarındaki şiddetin Türk sporunun en önemli
sorunlarından biri olduğu herkes tarafından kabul edilen bir
gerçektir. Özellikle futbolda olaysız bir hafta geçtiği pek
söylenemez. Her hafta en azından 1-2 maçta mutlaka olay olur. Ya
rakip taraftarlar birbirlerine girer, ya hakemlere saldırıda
bulunulur, ya da sporcular kapışır. Bu olaylar bir yere kadar
normal kabul edilir. Gerekçe de şudur; böyle şeyler dünyanın her
yerinde oluyor.
Bu sene durum farklı
Ne var ki, bu sene durum çok farklı... Spor sahalarındaki şiddet
olaylarının sayısı ve büyüklüğü geçmiş seneleri mumla aratacak
kadar arttı. Çok değil, sadece üç aylık bir arşiv taraması önümüze
acı bir tablo çıkardı... Taraftarların ya da sporcuların ettiği
kavgaları bir yana bıraktık, halkın oylarıyla Meclis’e giren bir
milletvekili sahaya inip hakemi dövdü... Fanatizmin doruklarında
gezen holiganlar, kendilerini yatıştırmak isteyen polisleri,
güvenlik görevlilerini tartakladı... Bayanların hentbol maçında
bile kavga çıktı.
Bu arada bir konuya dikkat çekmekte fayda var... Liglerde daha
sezonun ortasındayız. Gereken tedbirler alınmazsa sezon sonunda,
yani maçların öneminin daha da artıp gerilimin doruğa çıktığı
günlerde kim bilir neler olur?
Şimdi son üç ayda spor sahalarında ne gibi olaylar yaşandı, kısaca
bir göz atalım...
Vekil, hakem dövdü
16 Ekim: Mardinspor-Antalyaspor maçından sonra Mardinspor Kulüp
Başkanı ve Mardin Milletvekili Süleyman Bölünmez, sahaya inip hakem
Kamil Biricik’i tokatladı ve küfür etti.
5 Kasım: Trabzonspor-Gençlerbirliği maçından sonra tribündeki
koltuklar yakıldı, söküldü ve sahaya atıldı.
13 Kasım: Altay-Bursaspor maçından önce iki takım taraftarları
birbirlerine taş ve şişe yağdırdı. Ev sahibi ekibin seyircileri,
takımlarının 3 sezon önce Süper Lig’den düşmesinden sorumlu
tuttukları Bursaspor Başkanı Levent Kızıl’a saldırdı. Protokol
tribününde de arbede yaşandı.
16 Kasım: Türkiye-İsviçre A milli maçı. İki takımın futbolcuları ve
teknik heyeti arasında kavga çıktı. Soyunma odası koridorlarında
tekmeler havada uçuştu. FIFA Başkanı Sepp Blatter, ‘Türkiye Dünya
Kupası’ndan ihraç edilebilir’ açıklaması yaptı. Soruşturma halen
sürüyor.
Salona da sıçradı
3 Aralık: Pınar Karşıyaka-Beşiktaş Cola Turka basketbol maçında
olaylar çıktı. Koltuklar havada uçuştu. Antrenör Murat Didin ve
basketbolcu Tyrone’un başına meşale atıldı. Polis biber gazı
kullandı. Beşiktaş taraftarı dışarı çıkarıldı. Maç 55 dakika geç
başladı.
4 Aralık: Kayserispor-Sivasspor maçında taraftarlar birbirine
girdi, 1 kişinin kolu kırıldı.
Aliağa Belediyesi-Ispartaspor maçında yardımcı hakemin kafasına taş
atıldı. Karşılaşma 68. dakikada tatil edildi.
Değirmenderespor-Tokatspor maçında hakemin kafasına koltuk atıldı.
Hakemin kafasına 7 dikiş atıldı. Maç yarıda kaldı.
10 Aralık: Galatasaray-Beşiktaş maçı öncesi bir taraftar
Mecidiyeköy’de çıkan kavgada bacağından bıçaklandı. Polis olayları
yatıştırmak için havaya ateş açtı. Beşiktaş kafilesini stada
getiren otobüse saldırıda bulunuldu.
11 Aralık: 5 maçta olaylar çıktı. Karşıyaka-Türk Telekom maçında
güvenlik görevlileri tartaklandı. Mersin’de polis havaya açtı. Bir
taraftar yediği jopla baygınlık geçirdi. Bir polisin kolu kırıldı.
Gölcük’te taraftarlar sahaya indi, futbolcuları dövdü. Zonguldak
Asmaspor ile İstanbul Tekelspor arasındaki bayan hentbol maçında
kavga çıktı.
Cezayı kulüpler ödüyor
SPOR müsabakalarında çıkan olayların faturası kulüplere
çıkarılıyor. Olayların boyutuna göre kulüplere para cezası, saha
kapatma veya seyircisiz oynama cezaları veriliyor. Yani, olay
çıkaran veya küfür eden taraftar aslında kendi kulübüne ceza
veriyor. Bu, olayın maddi yönü. Bir de manevi yönü var ki, o
hepsinden önemli. Spor sahalarındaki şiddeti gören anne-babalar
çocuklarını spordan uzak tutmaya gayret ediyor. Bu durum da sporcu
sayımızı ve başarıyı olumsuz etkiliyor.