SPKyı karıştıran mektup

Sermaye Piyasası Kurulu'nda (SPK) Kurul Başkanı Doğan Cansızlar ile AKP'nin Şubat 2005'te atadığı beş üye arasındaki sorunlar, Kurul çalışmalarını tıkayabilecek boyutlara ulaşmış durumda. Cansızlar'ın anlattıkları da, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı'na gönderdiği 'mektup' da çok ciddi iddialar içeriyor.

Kurulun bağlı olduğu Bakan Abdüllatif Şener, Cansızlar'ı 'herkesle kavgalı' diyerek eleştirmiş, yüksek makamlara 'şikâyet mektubu' gönderdiğini söylemişti. Cansızlar'ın, bakanın eleştirilerine yanıtı, Milliyet'in dünkü sayısında yer aldı. Bakan'ın 'mektup' diye söz ettiği belgede (Cansızlar, 'mektup değil, resmi yazı' diyor) olaylar tarih tarih anlatılıyor. Kurulun 'AKP ataması' üyeleri (Turan Erol, İbrahim Mete Doğruer, Recep Bıyık, Muhammed Emin Özer, Abdulkerim Emek), iddialar konusunda bir açıklama yapmış değil.

Hakarete uğradığını, taciz edildiğini belirten Cansızlar'ın anlattıkları çok vahim bir tablo çiziyor. AKP'nin atadığı üyelerin, alt kademeleri ve personeliyle kuraldışı ilişkiler içinde olduğunu belirtiyor. Bilindiği gibi SPK, şirketlerle ilgili son derece mahrem bilgilerin bulunduğu bir yer. Cansızlar'ın 21 ayrı resmi yazısını toplamını içeren 'son resmi yazı'sının özeti şöyle:

'Toplu hareket var'
" Kurul üyelerinin, Başkana karşı husumet içeren bir tavır sergilediği...
Kurul üyelerinin toplu hareket ederek (..) Kurul Başkanı'nı personel (ve) sektör nezdinde küçük düşürmeyi hedef aldığı... Kurulda bazı üyelerin ısrarlı ve sürekli biçimde hizmet birimlerinin yöneticileri ve uzmanlarıyla doğrudan ilişki kurdukları ve çalışmalarını etkileme çabası gösterdiklerinin gözlemlendiği... Kurulun merkezinin Ankara olmasına rağmen, Kurul üyeleri Mete Doğruer ve Muhammed Emin Özer'in, bu göreve atandıkları tarihten beri İstanbul'da ikamet etmeyi sürdürdükleri... Mülkiyeti İMKB'ye ait olmakla birlikte, mevzuata uygun biçimde Kurulun hizmetine tahsisli iki aracın, Kurul Başkanı'nın olmadığı bir dönemde (...) iadesinin gerçekleştirildiği..."

'Hakaret, taciz...'
Cansızlar, son resmi yazısında, eski yazılarını tekrar sıraladıktan sonra, kendisi de olayların bir özetini yapıyor. Resmi yazının son bölümünde yer alan özet şöyle: " Kurul Karar Organı'nda uzun süredir mevzuata aykırı uygulamalar yapılmakta, Kurulun karar alma süreci tehlikeye atılmaktadır.
Kurul üyeleri, görevlerini mevzuatın çizdiği sınırlar içinde yapmamakta, Kurul Karar Organındaki oy hakimiyetinin de etkisiyle mevzuatı diledikleri gibi yorumlayarak, sektörle ilgili denetim ve düzenlemeye ilişkin asli görevlerinin ötesinde günlük idari işleyişe müdahale etmektedirler.

Karar Organı adeta çalışamaz hale getirilmektedir. Karar Organında, mevzuat çerçevesinde tartışılması ve karara bağlanması gereken hususlara yeterince zaman ayrılmamakta, bunun yerine salt Kurul Başkanı'nı taciz ederek yıldırma amacı güden önergeler verilmekte; hakarete varan ifadelerle, tamamen saygı ortamından uzak tartışmalar yapılmaktadır.

Mesleki konularda Kurula sunulan öngereler (...) kişisel veya belli bazı ilişkiler çerçevesinde sonuçlandırılmaya çalışılmaktadır. Bu eğilim nedeniyle, yakın gelecekte Kurul kararlarının güvenilirliği de tartışılır hale gelebilecektir.

'Personelle doğrudan ilişki'
Mevzuatta açıkça Kurul üyelerinin doğrudan doğruya personelle ilişki kurmaması, emir ve talimat vermemesi öngörülmüş olmasına rağmen, her seviyede personelle doğrudan ilişki kurulmakta, hizmet birimlerinin çalışmaları etki altına alınmakta, personel idari beklentiler içine sokularak, disiplin unsuru yok edilmekte, personel arasında kamplaşmalara ve huzursuzluğa neden olunmaktadır. Bu nedenle, Kurul teşkilat Kurul üyelerinin sistemli girişimleri sonucunda kaos ortamına doğru sürüklenmektedir. 2005 yılının ocak ayında (yeni atamalarla) Kurul Karar Organında karar yetersayısına hâkim olmasıyla birlikte, son beş yıldır herhangi bir sorun çıkmadan yönetilen kuruldaki sistemli tahribat süreci hız kazanmıştır.
Doç. Dr. Doğan Cansızlar
Kurul Başkanı."