SPK'dan Yapı Kredi'ye suç duyurusu
Abone olSPK A-Tel'in yüzde 50 hissesinin iktibasıyla ilgili Yapı Kredi Bankası'nın 5 Yönetim Kurulu Üyesi hakkında suç duyurusunda bulundu.
SPK'dan Başkan Yardımcısı H. Sinan Alp imzasıyla Borsa'ya
gönderilen yazıya göre, Kurul'un bugünkü toplantısında, Yapı
Kredi'nin, A-Tel Pazarlama ve Servis Hizmetleri A.Ş.'nin yüzde 50
oranındaki hisselerini iktisabı (edinme) konusu görüşüldü.
İktisapla ilgili olarak, Kurul'un 26 Mayıs 2003/30 Mayıs 2003 tarih
ve 2003/26 sayılı haftalık bülteninde ilan edilen kararı
çerçevesinde; verilen sürede Kurul kararının gereklerini yerine
getirmeyerek, Ernst Young Delta Kurumsal Finasman Danısmanlık A.Ş.
ve Deloitte Touche Denetim Serbest Mali Müşavirlik A.Ş. tarafından
düzenlenen değerleme raporlarında yer alan değerlerin ortalamasının
alınması suretiyle hesaplanan ''96 milyon 672 bin ABD doları
tutarında örtülü kazanç artırımı fiilinin gerçekleşmesine ve banka
yatırımcılarının zarar görmesıne'' sebebiyet veren Banka Yönetim
Kurulu Üyelerı A. Rona Yırcalı, Özer Seliçi, Naci Sığın, R. Deniz
Gökçe ve Selçuk Altun hakkında, Sermaye Piyasası Kanunu'nun 47.
maddesinin a/6 alt bendi uyarınca Cumhuriyet Savcılığı'na suç
duyurusunda bulunulmasına karar verildiği bildirildi. SPK, Türk
Ticaret Kanunu'nun 336/5 maddesi uyarınca ortakların, sorumlu banka
Yönetim Kurulu Üyeleri aleyhine dava açma hakları olduğu hususunun
da, Borsa Günlük Bülteni'nde ilan edilmesi suretiyle
bilgilendirilmesi kararı aldı. SPK'nın suç duyurusunda bulunduğu
kişilerden R. Deniz Gökçe ve Özer Seliçi, bankanın 31 Mart 2003
tarihinde yapılan Genel Kurul'da seçilen yeni Yönetim Kurulu'nda
bulunmuyor. Rona Yırcalı yeniden Yönetim Kurulu Başkanlığı'na
getirilirken, Selçuk Altun Başkanvekili, Genel Müdür Sığın Yönetim
Kurulu Üyesi olarak görev üstlenmişlerdi. Bu arada Yapı ve Kredi
Bankası, ''İstanbul Yaklaşımı'' çerçevesinde Çukurova Grubu'ndan
iktisap edilen A-Tel hisselerine ilişkin basında çıkan haberler
üzerine, 6 Ocak 2003 tarihinde yazılı bir açıklama yaparak, A-Tel
hisselerinin iktisabı nedeniyle bankanın zarara uğratılmasının söz
konusu olmadığını savunmuştu.