Sperm sayısı giderek azalıyor mu?

İnsan evrendeki en seçilmiş ve özenilmiş canlı… Sadece gönül gözüyle değil, bilimsel olarak da bir gerçek. Milyarlarca yumurta ve sperm karşılaşıyor. İçlerinden sadece birer tanesi insan oluyor. Nasıl mı? Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu üreme ve üreme sağlığını etkileyen faktörlerin bazılarını şöyle özetliyor: Döllenme olasılığı 1.4 katrilyonda bir tane Erkekler de ergenlik döneminden itibaren sperm üretmeye başlarlar, evet geç başlarlar ama her defasında neredeyse toplam 200 milyar sperm üretirler. Erişkinlik döneminde tam yumurtlama zamanı bir kadın ve bir erkek birlikte olduklarında 7 milyondan seçilmiş 1 yumurta, 200 milyondan seçilmiş 1 spermle karşılaşır, döllenir. Yeni bir insanın tohumudur bu. Gelin olasılık hesabını yapalım birlikte; 7.000.000 (yumurta) x 200.000.000 (sperm) = 1 katrilyon 400 trilyon. Döllenme için olasılık 1.4 Katrilyon da bir tane. Dünyaya gelen her insan tek ve biricik Bu hesabın içinde tutunamama, düşük, erken doğum gibi sorunlar yok. Üstelik pazar günü sadece 1 tek birliktelik için yaptık bu hesabı. Gerçektende protein yapısı olarak dünyaya gelen her insan tek ve biricik… İnsanbilimcilerin karbon hesabına göre yeryüzüne bugüne kadar 75-80 milyar insan gelmiş, hepsi de çok ince bir seçimden ince ince süzülerek… İnsan eşref-i mahlukattır. Evet sizler en seçilmiş canlılarsınız. Ama evrenin bu en seçkin canlısının üremesini nasıl bir gelecek bekliyor? Küresel ısınma sperm sayısını etkiliyor mu? Erkeklerin yumurtalıkları kadınlar gibi karınlarının içinde oluşmaya başlıyor ama orada kalmıyorlar. Daha doğmadan torbalara iniyorlar, çünkü vücut ısısında, yani 37 derecede çalışmıyorlar. Ancak 35.5-36 derecede çalışıyorlar. Beden ısısından 1-1.5 derece soğuk olmaları gerekiyor. Son 200 yıldır insanlar yaşadıkları yerküreyi kirletmekte, dengesini bozmakta. Sadece son on yılda dünyanın ısısı 1 derece arttı. Daha önce örneğin altmış milyon olan ortalama sperm sayısı, bugün yaklaşık 20 milyona kadar düştü! Dünya ile birlikte testisler de ısındı Üreme sağlığı bu nedenle tehlikede… Belki de insanoğlu önümüzdeki 25-30 yıl içinde doğal yolla yani cinsellikle üremeyi mumla arayacak! Torunlarımız değil, çocuklarımızın bile tüp bebek ya da o zamanki adı ne olursa, üreme merkezlerinin çok daha fazla kullandığını görebiliriz. Günümüzde örneğin Hollanda’da doğan her 5 bebekten bir tanesi tüp bebek. Amsterdam’da doğan 3 bebekten bir tanesi tüp bebek. Rakam o kadar açık ve net, yardımla üreme ihtiyacı o kadar belirgin bir biçimde artıyor. Elbette tüp bebek yöntemi “gerekli hallerde” uygulanmalı. Ama “gerekli hallerde”! Oysa çok da uzak olmayan bir gelecekte insanlar belki de yalnız tüp bebek ve mikroenjeksiyon ya da daha da geliştirilecek başka teknolojilerle çocuk sahibi olabilecekler. Fast food’un üreme sağlığına etkisi var mı? “Kola içme hamburger yeme gibi fastfood alışkanlıkları çocuk sahibi olmaya ya da cinsel yaşama etkisi var. Çünkü kolesterol ve lipitlerin artması, genellikle 12-13 yaşlarında kazanılan şeyler. Bu tüketim alışkanlıkları 10-18 yaşındaki çocuk ve gençlere hitap ediyor. Bu yaşlarda başlayan yağ kullanımının artması, en basit şekliyle kan yağları yoluyla damarları etkiliyor. Damarların gittiği yerler organlar. Bunların içinde sperm yapan testisler var, bunların içinde yumurta yapan overler var. Bunların içinde çocuğu taşıyan rahim de var. Çocuk sahibi olmayı sağlayan bütün bu organların, bu beslenme biçiminden etkilendiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Hazır meyve suları sağlıksız sperm ihtimalini arttırır mı? Başka bir nokta da kutu meyve suları ve hazır yiyecekler. Bunların üzerinde yazan büyük harfle E 300 E 200, E 500’ün kimyasallar olduğundan kaçımız haberdar? Bunlar o meyve suyunun daha uzun saklanmasına yarıyor. Ama özellikle ve öncelikle bebeklerde beyin dokusuna yerleşiveriyor, erişkinde başka dokulara yerleşiyor. Böylece kanser, doku bozuklukları, sağlıksız yumurta ve sperm üretimi ihtimali artıyor. Bu kimyasallar kötü mü? Hayır. Fakat böyle kullanılmaları gereksiz. Halbuki vişne zamanı vişne suyu, elma zamanı elma suyu içilebilir. Bunlar evde taze olarak hazırlanabilir. Salatalık, domates gibi mevsim sebze meyveleri mevsiminde yenmeli. Dar pantolon, tayt gibi giysiler üreme sağlığını etkiler mi? Üreme sağlığına zarar veren diğer sebepler arasında giyim kuşam yer alıyor. Anneler oğullarınız, eşleriniz daracık “kot” giydiklerinde testislerde sıcaklık 37 dereceye çıkıyor. Halbuki testislerin çalışmaları 35.5 dereceye programlanmış, erkek yumurtalıkları bu nedenle vücudun dışına çıkarılmış!!! O nedenle eğer ille de giyeceklerse düşük belli “blue jean” tercih etmelerini öneriyorum. Özellikle 10 yaşından itibaren hiçbir şekilde tayt ve streç giyilmemeli. Bu durum kızlar için de geçerli.

Internet Haber Mobil Uygulama

Sperm sayısı giderek azalıyor mu?