SP lideri Kamalak mahkeme yolunda
Abone ol28 Şubat sanıklarının yargılanması Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak'ı harekete geçirdi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, 28
Şubat Davası'nın karara bağlanmasının ardından Refah ve Fazilet
Partilerinin kapatılmasıyla ilgili kapatma kararlarının verildiği
yargılamaların yenilenmesini talep edeceklerini
açıkladı.
Kamalak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 28 Şubat'ın ardından Refah Partisi'nin 1998'de, daha sonra kurulan Fazilet Partisi'nin de 2001'de Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldığını hatırlattı.
"Bugün her vicdan sahibi kabul eder ki Refah ve Fazilet Partilerinin kapatılmasını gerektiren hiçbir sebep yoktu" diyen Kamalak, kapatma kararların "milli görüşün yolunu kesmek amacıyla" alındığını savundu.
28 Şubat dönemine ilişkin, 103 sanık hakkında "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak" suçundan dava açıldığını ve yargılamanın Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ettiğini anımsatan Kamalak, yargılama sonuçlandığında ortaya birtakım önemli delillerin çıkacağını düşündüklerini söyledi.
Kamalak, şöyle devam etti:
"28 Şubat Davası'nın tamamlanmasını bekliyoruz. Davanın karara
bağlanmasının ardından Refah ve Fazilet Partilerinin
kapatılmasıyla ilgili iadei muhakeme davası açacağız. Yani kapatma
kararlarının verildiği yargılamaların yenilenmesini talep edeceğiz.
Refah ve Fazilet Partileri o süreçte kapatılmıştır, ekip
dağıtılmıştır. Biz, en azından tarihe not düşmek için dava
açmayı düşünüyoruz. Suçlamaların keyfi olduğunu ortaya koymak
bakımından dava açmayı düşünüyoruz. Özerk, bağımsız görünen
mahkemelerin birtakım dayatmalar sonucu istenmeyen kararları
vermek durumunda kaldığını ortaya koymaya amaçlıyoruz. Maddi bir
menfaat peşinde değiliz, öyle bir düşüncemiz de olamaz."
İKİ PARTİNİ KAPATILMIŞ OLMASI TÜRKİYE'NİN YOLUNU
KAPATTI
Refah ve Fazilet Partilerinin kapatılmasının Türkiye'nin geleceğini etkilediğini ifade eden Kamalak, "Eğer 28 Şubat süreci olmasaydı, Refah Partisi kapatılmamış olsaydı, TBMM'nin yapısı böyle mi olurdu? Türkiye Cumhuriyeti'nin yürütme organı olan Bakanlar Kurulu böyle mi olurdu? Ortadoğu, İslam alemi, şu an böyle alevler içinde kavrulan bir kan gölü halinde mi bulunurdu? İki partinin kapatılmış olması, Türkiye'nin yolunu kesti, İslam coğrafyasını, Ortadoğu'yu yangın yerine ve kan gölüne çevirdi. Türkiye için birtakım mağduriyetler söz konusu oldu" diye konuştu.
ERBAKAN HOCA'NIN İTİBARI SARSILMADI
Kamalak, Refah Partisinin kapatılması sürecinde Necmettin Erbakan'a büyük haksızlık yapıldığını herkesin bildiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Erbakan Hoca'nın cenazesinde yürüyen 3-5 milyon insan bunu biliyor. Cenaze merasimine katılan asker biliyor, biliyor ki katıldı. O tarihte alehte yazı yazan birçok gazeteci biliyor, 'Dolduruşa geldik, Erbakan'a haksızlık edildi' diyor. Millet zaten Erbakan Hoca'nın itibarında zedelenme olmadığını gayet iyi biliyor. Erbakan Hoca'nın itibarı sarsılmadı. Bu nedenle Erbakan Hoca'ya itibarının iade edilmesi için ayrı bir dava açmamız söz konusu değil."