SP Cumhurbaşkanlığı seçiminin anahtar partisi
Abone olSaadet Partisi 5. Olağan Büyük Kongresi’nde konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, “Saadet Partisi hem aldığı oy oranı bakımı...
Saadet Partisi 5. Olağan Büyük Kongresi’nde konuşan Saadet
Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, “Saadet Partisi hem aldığı
oy oranı bakımından, hem de hitap ettiği kitle yönünden,
cumhurbaşkanlığı seçimlerinin anahtar partisi haline gelmiştir”
dedi.
İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından konuşmasına dua ederek
başlayan Kamalak, “Bağımsızlar hareketinde hangi inançla yola
çıktıysak, MNP’yi, MSP’yi, Refah’ı, Fazilet’i kurarken hangi ruh ve
heyecana sahip idiysek, bugün de, aynı coşku ve aynı heyecanla
hedefe doğru yürüyoruz. Bundan tam 45 yıl önce, Konya’da
bağımsızlar hareketiyle attığımız ilk adım, nasıl güçlü ve bağımsız
bir Türkiye’nin ilk kıvılcımı olduysa, bugün de yaptığımız bu
muhteşem Kongre Yeniden Büyük Türkiye’nin ve Yeni Bir Dünyanın
işaret fişeği olacaktır inşallah. Darbeciler tarafından idama
mahkum edilen 529 Mısırlı masum’un gözü bugün burada. Cumhurbaşkanı
Mursi’nin gözü bugün burada.Mehdi Akif’in, Muhammed Bedii’nin gözü
bugün burada. Seyyid Kutub’un, Hasan El Benna’nın, gözü burada.
Filistin’li Muhammed Durra’nın, Irak’lı Zeynep Fatma’nın, Esma’nın
gözü burada. Halep’in, Gazze’nin, Felluce’nin, Arakan’ın, Mali’nin,
Somali’nin gözü burada. Çünkü bu salonda, güce teslim olmayanlar,
esaret ve dayatmaya boyun eğmeyenler var. Emanete sahip çıkanlar,
sözünden dönmeyenler var. ‘Kudüs işgal altındeyken, ben nasıl olur
da rahat uyuyabilirim’ diyen Selahattin Eyyubi’ler var. ‘Kanla
alınan topraklar, parayla satılamaz’ diyen Abdulhamit Hanlar var”
diye konuştu.
‘Türkiye’nin önü tıkanmıştır’ diyen Kamalak şunları söyledi:
“Siyaseten tıkanmıştır. Ahlaken tıkanmıştır. Ekonomide tıkanmıştır.
Türkiye kısır kavgaların, içi boş polemiklerin, seviyesiz
tartışmaların esiri edilmiştir. Dış Politikada ise tam bir facia
yaşanmaktadır. Gerçekten Türkiye tarihinin hiçbir döneminde bu
kadar yalnız ve bu kadar etkisiz duruma düşmemiştir. Bu yüzden
Türkiye’nin yeni bir sese, yeni bir söze, eskimez pörsümez yeni bir
siyasete ihtiyacı vardır. Bu siyasetin adresi Saadet Partisidir.
Saadet Partisi, kökünü maziden alan bir atidir. Kadim
gelenekleriyle, kerim geleceğe yürüyen partidir. Karanlıktan
aydınlığa, zulümden adalete çıkıştır. Makamın ve servetin değil,
hakkın ve hakikatin peşinden gitmenin adıdır. Hangi renkten, hangi
ırktan, hangi inançtan olursa olsun her insanın hak ve hukukunu
korumanın adıdır. Saadet Partisi, sömürü değil adalet, zillet değil
izzet için çalışmanın adıdır. Cenab-ı Allah bizleri bu istikametten
ayırmasın. Ayağımızı, bu kutlu mücadeleden kaydırmasın.”
KAMALAK, “BÜTÜN BU OLUMSUZLUKLARA RAĞMEN PARTİMİZ, SEÇİMLERDE, 27
YERDE BELEDİYE BAŞKANLIĞI’NI KAZANARAK VARLIĞINI
HİSSETTİRMİŞTİR.
30 Mart seçimleri kutuplaştırma siyaseti nedeniyle bir genel seçim
havasında geçtiğini kaydeden Kamalak, “Bütün bu olumsuzluklara
rağmen Partimiz, seçimlerde, 27 yerde belediye başkanlığı’nı
kazanarak varlığını hissettirmiştir. Belediye meclisi ve il genel
meclisi üyelikleri dikkate alındığında Partimiz bu seçimlerden
yüzde 2.8 oy ile çıkmıştır. Bu oran, son yapılan 2011 genel
seçimleri dikkate alındığında önemli bir yükselişin habercisidir.
Elbette bu, yeterli gördüğümüz bir sonuç değildir ama Milli Görüşe
tavır koyanların arzuladığı gibi bir hezimet de değildir. Çünkü her
olay kendi şartları içerisinde değerlendirilmelidir” ifadelerini
kullandı.
Kamalak konuşmasına şöyle devam etti:
“2010 yılında, “biz daha iyisini yaparız” diyerek Saadet Partisi’ni
bölenler, bugün siyasi hayatımızdan silinip gitmişlerdir. Saadet
Partisi ise istikrarlı bir yükselişle varlığını sürdürmeye devam
etmektedir. Zerre kadar şüpheniz olmasın ki, önümüzdeki süreçte de
siyasal hayatımızın en önemli aktörü Saadet Partisi olacaktır.
Bunun en açık delili de, maruz kaldığı ağır darbe, ambargo ve
operasyonlara rağmen bu seçimlerde elde ettiği sonuçtur. Elbette bu
durum bazı gerçekleri görmeyeceğimiz anlamı da gelmez. Nitekim
seçimin hemen ardından, alınan sonuçları kendi iç bünyemizde bütün
yönleriyle ele alıp değerlendirdik. Artılarımızı, eksilerimizi,
doğrularımızı yanlışlarımızı objektif değerlendirmelere tabi
tuttuk. Genel İdare Kurulu üyelerimizle, il başkanlarımızla, İl
belediye başkan adaylarımızla bire bir görüştük. Kendi payımıza en
iyi değerlendirmeleri yaparak milletimizle çok daha hızlı ve çok
daha geniş bir şekilde kucaklaşacak adımların yollarını aradık.
Aramaya da devam edeceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.
İnanıyoruz ki, hiçbir çaba, hiçbir gayret karşılıksız kalmaz. 30
Mart seçimlerinde yaptığımız çalışmalar yeni bir ‘ekim dönemi’
olmuştur.”
KAMALAK: “SAADET PARTİSİ, CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNİN ANAHTAR
PARTİSİ HALİNE GELMİŞTİR.
Ağustos ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin siyasal
hayatın önemli dönüm noktalarından birisi olacağını vurgulayan
Kamalak, “Saadet Partisi hem aldığı oy oranı bakımından, hem de
hitap ettiği kitle yönünden, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin anahtar
partisi haline gelmiştir. Saadet Partisi son seçimlerde, Türkiye
geneline hitap eden oy dağılımı ile dikkat çekmiştir. Saadet
Partisi Karadeniz’de olduğu kadar Akdeniz’de de vardır. Doğu
Anadolu’da olduğu kadar Batı’da da vardır. Bayburt’da olduğu kadar
Konya’da, Malatya’da olduğu kadar Bursa’da vardır. Bu, Saadet
Partisi açısından Türkiye’nin tümünü kucaklayabilecek bir
potansiyelin göstergesidir” şeklinde konuştu.
KAMALAK: " ‘KİM CUMHURBAŞKANI OLACAK?’ SORUSU DEĞİL, ‘NASIL BİR
CUMHURBAŞKANI?’ SORUSUDUR”
Milli Görüş camiası olarak, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de
adayların isimlere göre değil, savundukları ilke ve değerlere göre
karar vereceklerini açıklayan Kamalak, şunları kaydetti:
“Bu tarihi seçimdeki temel soru; ‘Kim Cumhurbaşkanı olacak?’ sorusu
değil, ‘Nasıl bir cumhurbaşkanı?’ Sorusudur. Kurulu düzenden yana
olacaksa, sömürgeci ekonomiden yana duracaksa, beylerden,
zadeganlardan, küresel baronlardan yana olacaksa, AB’nin ABD’nin
talimatına pür dikkat kesilip, milletin feryadını duymazdan
gelecekse, adı Ahmet olmuş, Mehmet olmuş ne fark eder.”
Kamalak, “Son 12 yılda yapılan bütün seçimler hep suni
gerginliklerle,kısır kavgalarla, içi boş polemiklerle
yürütülmüştür. İktidar ve Anamuhalefet arasında hep aynı horoz
döğüşü sahneye konmuştur. En büyük haksızlıklar, en büyük kumpaslar
ise Milli Görüş’e, Saadet Partisine karşı kurulmuştur. Sadece
birkaç örnek vermek istiyorum. Hepiniz hatırlıyorsunuz. Bir dönem
Ergenekon operasyonları modaydı. Tuttuklarını içeri alıyorlardı.
Biz dedik ki, “elbette cuntacılarla hesaplaşılsın. Elbette Millete
tezgah kuranların yakasına yapışılsın. Elbette darbeciler en ağır
cezalara çarptırılsın. Ama bu, Ordumuzu yıpratma hareketine
dönüşmesin. Bunu dedik diye döndüler bize; “vay efendim siz
ergekoncu musunuz!” dediler. “Suriye’de Müslüman kanı akmasın”
dedik. “Bir islam ülkesi daha Irak gibi kana bulanmasın” dedik.
“Bölünmesin parçalanmasın” dedik “5-6 yaşında ki Suriyeli çocuklar
Ankara sokaklarında yalınayak dolaşıp ciğerlerimizi parçalamasın”
istedik. Allah şahidimizdir, bir Müslüman olarak gereken
uyarılarımızı yaptık” şeklinde konuştu.
KAMALAK: "MİLLİ GÖRÜŞ ZİHNİYETİNDE EKONOMİ BİR AMAÇ DEĞİL
ARAÇTIR"
Ekonomik konulardaki görüşlerini de paylaşan Kamalak, “Milli Görüş
zihniyetinde ekonomi bir amaç değil araçtır. Ekonomi
politikalarının hedefi, insanlarımızı mutlu etmek olmalıdır.
İnsanlar işi ve aşı varsa, insanlık onuruna yaraşır bir hayat
seviyesine sahipse, mutlu olurlar. Eğer ekonomik uygulamalar
üretime dönük yatırımları harekete geçiremiyorsa, cari açık giderek
büyüyorsa, işsizlik azalmıyor, artıyorsa, bölgeler arası
kalkınmışlık giderilemiyor ve iç göç önlenemiyorsa, ülkenin borç
yükü artıyor ve gelir dağılımında adaletsizlik kötüleşiyorsa o
ekonomi politikalarında bir yanlışlık var demektir. Biz Saadet
Partisi olarak, rahmetli Hocamızın tabiriyle “müstemleke tipi
kalkınma” istemiyoruz. Biz, sanayi ve tarım yatırımlarına önem
veren, yaygın ve hızlı kalkınmayı hedefliyoruz. Biz, milli gelirin
adil dağılımını, olmazsa olmaz bir prensip olarak benimsiyoruz”
diye konuştu.
‘Milli Görüş politikalarına dönülmedikçe, ne ekonomi düzelir ne de
halkımız huzur ve refaha kavuşur’ diye ifade eden Kamalak, “İşte bu
bilinç ve şuurla kongremizi yapıyoruz. Bunca tahribata, bunca
ihanete, bunca ambargoya rağmen Milli görüşçüler dimdik ayaktadır.
Ve dün olduğu gibi bugün de aziz Milletimize hizmet edebilmenin
heyecanı içindedir. Bu salondaki muhteşem coşku bunun
göstergesidir. Bu yüzden 45 yıldır yürüdüğümüz bu hak yoldan zerre
kadar sapmadık, sapmayacağız. Güç ve kuvvet karşısında asla
eğilmedik, eğilmeyeceğiz. Yaldızlı koltuklara asla kanmadık,
kanmayacağız” ifadelerini kullandı.
(İHA)