S&P Ankara'nın sabrını taşırınca...

BDDK, yerli kredi derecelendirme kuruluşu kurmak için yeni taslak hazırladı.

kamuoyunda sıfırcı olarak bilinen Standard&Poor's (S&P), batık Yunanistan'ın notunu artırırken Türkiye'nin notunu kırması, Ankara'nın sabrını taşırdı. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 'yutturamazsınız' diyerek tepki gösterdiği S&P gibi kredi derecelendirme kuruluşlarının yerine geçecek bir model arayışı başladı. Bu çerçevede, bir Türk S&P'nin kurulması da öngörülüyor.

EKK'YA DA GETİRİLECEK

Türk S&P şirketinin taslağı BDDK tarafından hazırlandı. BDDK tarafından tüm çalışmaları yapılan taslağa göre, merkezi Türkiye'de olan bir kredi derecelendirme kuruluşu oluşturulacak. Kuruluşun yönetiminde ise kamudan, özel sektörden ve yabancı kuruluşlardan temsilciler yer alacak. Kredi derecelendirme kuruluşu, Türkiye'deki şirketlere not verecek. Söz konusu notlar, bankaların kredi açma işlemlerinde de kullanılacak. Böylece Türk şirketleri, S&P gibi kuruluşlardan hizmet almak zorunda kalmayacaklar. Söz konusu kredi derecelendirme kuruluşunun oluşturulması, İstanbul Finans Merkezi Projesi'nin de ayaklarından birisi olması düşünülüyor. Hazırlanan taslak henüz Ekonomik Koordinasyon Kurulu'nda veya Finansal İstikrar Komitesi'nde ele alınmadı. Ancak en kısa sürede her iki komisyona da getirilmesi planlanıyor.

S&P'NİN TÜRKİYE NOTUNDA İNSİDER TRADİNG ŞÜPHESİ

Ekonomi kulislerinde, S&P'nin, 1 Mayıs'ta açıkladığı Türkiye'nin kredi notuyla ilgili ilginç bir iddia konuşuluyor. İddiaya göre, S&P'nin Türkiye'nin notunu kırdığı rapor açıklanmadan önce bazı yatırımcılar tarafından öğrenildi. Bilgiyi haber alan yatırımcılar da karar açıklanmadan önce ellerindeki kağıtları sattılar. Yani yerli ve yabancı bir çok kuruluşun tepkisine neden olan S&P'nin notuna şimdi de insider trading (içeriden öğrenenlerin ticareti) gölgesi düştü. Bu arada S&P'nin kararını açıklamasından bir gün önce yani 30 Nisan'da borsa yüzde 0.97'lik düşmüştü. Aynı gün özellikle banka hisselerinde sert satışlar yaşanmış ve bu durum S&P'nin İspanya'nın kredi notunu düşürmesine bağlanmıştı. İddiaların ardından gözler SPK ve İMKB'ye çevrildi. Her iki kurumun da iddialarla ilgili inceleme başlatıp başlatmayacağı merak ediliyor.

VERGİ İHBARCILARINA 4 MİLYON LİRA ÖDEME

Her yıl Gelir İdaresi'nin faaliyet raporu ile kamuoyuna açıklanan vergi ihbarcılarına dağıtılan ikramiyeler, bu yılki raporda yer almadı. Bu durumun ikramiyelerin rekor düzeye ulaşmasının ve başlatılan ihbar sisteminin amacı dışında kullanılmasının etkili olduğu öğrenildi. Maliye Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, 2001 yılında vergi ihbarcılarına dağıtılan ikramiyenin tutarı 4 milyon lirayı geçti. 2010 yılında ise 1.9 milyon lira düzeyinde gerçekleşmişti. Buna göre, vergi ihbarcılarına geçen yıl ödenen ikramiye tutarı yüzde 100 oranında artmış oldu. Son beş yıl içinde vergi ihbarcılarına ödenen ikramiyeler şöyle: 2007: 613 bin lira, 2008: 1.1 milyon lira, 2009: 782 bin lira, 2010: 1.9 milyon lira, 2011: 4 milyon lira.