Sözleşmeli memura doğum izni
Abone olHükümet, sözleşmeli memurlarla ilgili yeni bir tasarıya daha imza attı. Yeni uygulamayla birlikte artık sözleşmeli personelde doğum izni kullanabilecek.
Hükümet Sözcüsü Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Cemil Çiçek, kamuda sözleşmeli personel çalıştırılmasına ilişkin
esaslarda değişiklik yapıldığını açıkladı. Çiçek, "Böylece
sözleşmeli personel çalıştırma imkanı getirilmiş olmaktadır''
dedi.
Çiçek, değişiklik kapsamında ''kamudaki sözleşmeli kadın personele
doğumdan önce 8, doğumdan sonra 8 olmak üzere toplam 16 hafta süre
ile ücretli doğum izni verilebileceğini'' bildirdi.
Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında yaptığı
açıklamada, Elmadağ'ın Hasanoğlan beldesinde temeli atılan ancak
yarım kalan akademinin Hükümetleri tarafından tamamlandığını ve
eğitim öğretim yapılabilir duruma getirildiğini kaydederek,
akademinin hizmete girmesine ilişkin yasa tasarısının TBMM'ye sevk
edildiğini söyledi.
''En kısa sürede bu kanun tasarısını yasalaştırmayı arzu ediyoruz''
diyen Çiçek, akademinin kurulmasıyla, öğretmenler başta olmak üzere
eğitim yönetimi ve denetimi alanlarında görev alacak ve halen
çalışmakta olan personelin meslek içi eğitimleri dahil tüm
eğitimlerine bu akademide devam edileceğini belirtti.
Bakanlar Kurulunda kamuda çalışan sözleşmeli personele yönelik
kararnamenin gündeme geldiğini anlatan Çiçek, kararname ile
sözleşmeli personel çalıştırılmasına ilişkin esaslarda değişiklik
yapıldığını bildirdi. Çiçek, şu bilgileri verdi:
''Bu değişiklik sözleşmeli çalışanlarda doğum izninin ücretli
verilmesiyle ilgilidir. Böylece sözleşmeli kadın personele doğumdan
önce 8, doğumdan sonra 8 olmak üzere toplam 16 hafta süre ile
ücretli doğum izni verilebilecektir. Askerlik dönüşü yeniden işe
alınabilmesine sözleşmeli personelin imkan getirilmektedir. En az 1
yıl görev yapmak şartıyla karşılıklı görev yeri değişikliği
yapılabilmesine imkan sağlanmaktadır. Eş durumu veya sağlık
nedenlerine dayalı olarak belli şartlar dahilinde kurum içi görev
yeri değişikliği yapılabilecektir. Eşi şehit olan personelin bir
defaya mahsus olmak üzere kurum içi görev yeri değişikliği
yapılabilmesine imkan getirilmektedir. Bazı unvanlar için yapılacak
alımlarda kurumlarda ayrıca sınav yapılma imkanı tanınmaktadır.
Özellikle Adalet Bakanlığı bakımından bu önem arz ediyor. Bilindiği
gibi ceza ve tevkif evlerinde ciddi ölçüde personel açığı var. Keza
adliyelerde zabıt katibi diye isimlendirdiğimiz bunların hepsini
daha önce 657 sayılı kanuna göre alıyorduk. Ancak bu alanda çok
fazla kadro verme imkanı olmadığı için bir çok kurumlarımızda en
başta da Adalet Bakanlığı, yargı teşkilatımızda ciddi açıklar
vardı. Böylece sözleşmeli personel çalıştırma imkanı getirilmiş
olmaktadır. Hizmetlerin daha etkin verimli yapılabilmesine de imkan
sağlanmaktadır. Bugün bu kararnameyi imzaya açtık. Bizim yönümüzden
tamamlandı. Sayın Cumhurbaşkanı'nın imzasıyla beraber de uygulama
kabiliyetini kazanmış olacaktır.''
Toplantıda, yaz saati uygulamasının 29 Mart günü başlamasına
ilişkin kararın da alındığını anlatan Çiçek, bu kararın Yüksek
Seçim Kurulu'nun bilgisi dahilinde verildiğini söyledi.
Yerel seçimler dolayısıyla Türkiye'nin her tarafını dolaştıklarını
da hatırlatan Çiçek, toplantıda Hükümet programındaki icraatlarla
ilgili uygulamaların da bir değerlendirmesinin yapıldığını
kaydetti.
SORULAR
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan
Çiçek, bir gazetecinin, Bakanlar Kurulu toplantısının üç saatlik
gecikmeyle başladığını hatırlatması ve ''Parti çalışmaları Hükümet
çalışmalarının önüne mi geçiyor?'' diye sorması üzerine şunları
söyledi:
''Hayır. Mühim olan bu toplantıların yapılmasıdır. Saat 11.00'de
yapılması ne Anayasa emri ne yasa emridir. Bunu biz kendimiz
kararlaştırıyoruz. Toplantının yapılması önemlidir. Kaldı ki bu
konularda şekilci düşünmek son derece yanlıştır. Devletin işleyişi
bakımından her türlü kararlar Bakanlar Kurulunda alınmıyor.
Teknolojik imkanları hesaba kattığınızda Türkiye'nin her tarafından
istenilen şekilde, zaten talimata ihtiyaç duyulan veya birlikte
karar alınmaya ihtiyaç duyulan konularda bu kararlar her zaman
alınmaktadır. Alınması da gerekiyorsa bu zaten süratli bir şekilde
yapılıyor.
Bir başka husus da, seçim Türkiye'de ilk defa yapılmıyor. Bütün
seçim dönemlerinde, bütün iktidar dönemlerinde hem bir taraftan
seçim faaliyetleri hem de öbür taraftan devletin faaliyetleri
yürür. Bunda bir maksat aramak bence ne doğrudur ne de böyle
düşünmek bence çok gerçekçidir. O nedenle bazen, benim eski
hükümetlerde görev yaptığım dönemlerde, Bakanlar Kurulu
toplantıları akşam 7'de yapılırdı. O zamanda 'Gece karanlığında
niye toplantı yapılıyordu?' diye sormanız gerekiyordu. 'Gündüzün
aydınlığı dururken' diye. Mühim olan toplantının yapılmasıdır. Ne
zaman yapılıyorsa da onu biz kendimiz kararlaştırıyoruz. Bakanlar
Kurulu'nun toplanmasına ihtiyaç olduğu zamanda bunu hafta bir
yaptığımız gibi daha sık da daha geç de yapabiliriz. Bunun bugüne
kadar uygulamaları da sayısız derecede vardır.''
Bakanlar Kurulu'nda gündeme gelen ve kamudaki sözleşmeli personele
yönelik kararnameye ilişkin bir soru üzerine de Çiçek, alımın
sadece Adalet Bakanlığı için söz konusu olmadığını belirterek,
Sağlık Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı gibi ihtiyaç duyulan
yerlerde sözleşmeli personel çalıştırılabileceğini söyledi.
Adalet Bakanlığı için böyle bir uygulamanın ilk defa olacağına
dikkati çeken Çiçek, hem zabıt katibi, hem infaz memuru olarak
görev yapanların daha önce 657 sayılı kanuna göre atamalarının
yapıldığını hatırlattı.
Verilen kadrolar yeterli olmadığı için sözleşmeli personel
çalıştırmanın hizmetlerin görülmesi bakımından verimi artıracağını
ifade eden Çiçek, kadro sınırlaması olmayacağı için ilave bir imkan
yaratılacağını bildirdi. Çiçek, ''Böylece bakanlıkların ve
kurumların ihtiyaçlarını daha süratle karşılama imkanı var''
dedi.
Çiçek, bugün Bakanlar Kurulu toplantısı öncesinde emekli bir polis
memurunun Başbakanlık Merkez Bina önünde gerçekleştirdiği eylemin
toplantıda değerlendirilip değerlendirilmediği sorusuna ise
''Hayır'' yanıtını verdi.
Cemil Çiçek, eylemi ''asayiş olayı'' olarak niteleyerek, bu tür
konuların Bakanlar Kurulu toplantısında konuşulmasının usulden
olmadığını dile getirdi.
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in, özel bir televizyon kanalına
yargı reformuna ilişkin yaptığı açıklama konusundaki
değerlendirmesinin istenmesi üzerine, Çiçek, ''dinlemediği bir
konuda açıklama yapma imkanı olmadığını'' söyleyerek, gerektiği
takdirde Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in açıklama yapabileceğini
kaydetti.