Söz onlarda
Abone olTBMM Maden Kazalarını Araştırma Komisyonu, Soma Kömürleri A.Ş’deki faciadan sağ kurtulan 13 madenciyi dinleyerek notlar aldı. Maden işçileri...
TBMM Maden Kazalarını Araştırma Komisyonu, Soma Kömürleri A.Ş’deki faciadan sağ kurtulan 13 madenciyi dinleyerek notlar aldı. Maden işçileri, beklentilerini ve isteklerini anlatırken, madenlerin sürekli olarak denetlenmesini, taşeron sisteminin kaldırılmasını ve maaşların iyileştirilmesini istedi.
13 Mayıs günü yaşanan maden kazasını araştırmak üzere kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi Araştırma Komisyonu, Soma Rıfat Dağdelen Anadolu Lisesi konferans salonunda madencilerle bir araya gelerek sorunlarını dinledi.
AK Parti Aksaray Milletvekili Ali Rıza Alaboyun başkanlığındaki 17 milletvekilinden oluşan komisyon, Soma’daki ikinci gününü Soma’daki kurum ve kuruluşların önerilerine ayırdı.
Komisyon Başkanı Ali Rıza Alaboyun, oluşturulan komisyonun TBMM’de oy birliği ile kurulan ender komisyonlardan birisi olduğuna dikkat çekerek, madencilerin ifadelerinin komisyonun çalışmasına ışık tutacağını söyledi. İşçilere yapılan toplantının tüm ayrıntılarıyla meclis kayıtlarına geçeceğini söyleyen Alaboyun, şöyle konuştu: “Bütün partilerin oybirliği ile kurduğu ender komisyonlardan birisi. Soma’da bir takım ziyaretler gerçekleştirdik. Gönlümüz bütün şehit ailelerini ziyaret edelim diye ister ama bu belli bir sayıda kaldı. Zamanımız kısıtlı. Öncelikle işçileri dinlemek istedik. Onların anlatacakları bizim için çok önemli. Dün maden sahasında incelemelerde bulunduk. Maden iki yerden barajlama ile kapatılmış. Zaman zaman karbonmomoksit değerlerinin ölçümleri yapılıyor. Buranın açılması için 2-3 ay süre öngörülüyor. Maden açıldıktan sonra madeni incelemek istiyoruz. İlk adımı Soma’dan attık. 17 komisyon üyemizin 17’si de burada. TBMM bugün fiilen Soma’da. Türkiye’de Soma’daki maden kazasını dışarıda tutarsak 4 ve üzeri ölümlü kaza olarak kayıtlara geçen 28 büyük kaza var. Bu kazaların 27’si yeraltında meydana gelmiş. 28 kazada 739 can kaybımız olmuş. Yeraltında meydana gelen 27 büyük kazada 728 işçimiz hayatını kaybetmiş.”
28 kazanın 27’sinin büyük kaza olduğunu ve bunlardaki can kaybının 728 olduğunu anlatan Alaboyun, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunlar toplu ölümler. Türkiye’de maden kanununda kömür işletmeciliğine apayrı bir düzenleme yapmak gerekiyor. Yer altı kazaları ülkemizin kanayan yarası. Bir maden kazasında meydana gelen ölümler normal bir kazada meydana gelen kazaların 20 katı değerinde. Dün işletme sahalarına girdik. Çalışma şartları diğer şartlar gibi değil. Burada her ayakta her inilen 10 metrede şartlar değişiyor. Maden ocakları yaşayan mikroorganizmalar. Maden ocakları suyundan havasına, toprak kaymasına kadar anlık takip edilmesi gerekiyor. Biz burada sadece bu işin sorumluluğunu değil vebalini de üstlendik. 301 şehidimiz var, onlarca yaralı, yüzlerce yetim, dul kadınlar ve acılı anne ve babalar. Keşke bu tedbirler zamanında alınmış olsaydı ve böyle bir komisyon kurulmamış olsaydı. 77 milyon insanın yüreğini yakan bu kaza inşallah son olur. Bu yüzden ilk olarak işçi arkadaşlarımızı dinlemek istedik.”
TAŞERON TEPKİSİ
Maden kazasından kurtulan 13 madenciyi dinleme kararı alan komisyon ilk olarak 12 yıldır Soma Kömürleri A.Ş’de çalışan madenci Taner Yıldırım’a söz verdi.
Taner Yıldırım da, 12 yıldır Soma kömür işletmelerinde emekli olarak çalıştığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Ölen arkadaşlarıma rahmet diliyorum. Bizim buraya geliş amacımız taşeron olarak sömürülmek istemiyoruz. Biz özelleştirme ve taşeronlaşmaya karşıyız. Sendika seçimlerinde biz kimi nasıl seçtiğimiz bilmiyoruz. Denetlemelerde nasıl denetlendik onu da görmedik. Bizim çalışma sistemimiz yukarıdaki gibi değil. Neden üretilen yerlerde denetleme yapılmıyordu yerüstünde yapılıyor. Bunu sormak istiyorum.”
1978 yılından bu yana madenlerde çalışan Selahattin Şen isimli maden işçisi ise kazada ihmaller olduğunu ve bu ihmallerin ortaya çıkarılması gerektiğini söyledi. Selahattin Şen, 1978 yılında yeraltında çalışmaya başladığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "1994 yılında emekli oldum. 2009 yılında bu facianın olduğu madende çalışmaya başladım. İnsanlar beşeri olarak yaratılan varlıkların en üstünü düşünebilen bir varlıktır. İnsanlar çalışanlar ve çalıştırılanlar olarak ayrılır. Çalışan insanlar sabah nasıl sağlam çıktıysa akşam da evine öyle dönmeli. Bunu çalıştıranlar sağlamalı. 301 insanımız akşam evlerine sağlam olarak dönmediyse burada çalıştıranların ihmali vardır. Burası devlet kontrolünde bir ocak. Burada ihmal var ve araştırma komisyonumuz bunları inceleyerek görecektir”
Hayrettin İlki isimli işçi de şunları söyledi: “14 yıllık maden tecrübem var. 301 şehidimize Allah’tan rahmet ailelerine sabır diliyorum. Bizim bu saatten sonra geride kalan maden çalışanları adına en azından güvenli ocaklar istiyoruz. Bu ocakta kalan işçilerin nasıl dışarı çıkarılmadıkları benim kafamda hâla soru işareti. Denetimcilerin Ankara’dan İstanbul’dan değil de işletmeleri hergün denetleyebilecek kişilerin olmasını istiyorum. İşçi arkadaşlarımın dile getirmemi istediği konuların başında özellikle ücret, emeklilik yasası var. 2008 yılındaki yasadan önceki yasanın yeniden uygulanmasını istiyoruz. Şahıs kendi işi bıraktığı zaman tazminat alamıyor. Bunlardan biri benim. Maden mühendislerinin tecrübe edinmeden yetki almaları yanlış. Burada yangın çıkması normal bir hadise ama bu tecrübesizlik sonucu işçiler tahliye edilememiştir. İşçilere daha açıklayıcı eğitim verilmeli. Burada 17 komisyon üyesi var. Hangi siyasi partiden olduğunuz önemli değil. Elinizi vicdanınıza koyun ve bizim için kalıcı bir şeyler bırakın.”
Komisyonun dinlediği işçilerden biri olan Mustafa Şalay da taşeronlaşmaya değinerek şunları anlattı:
“Sekiz yıldır maden teknikeriyim. Kamudayken böyle büyük kaza yaşanmadı. Özel sektöre geçince kâr amacıyla şartlar ağırlaştırıldı. Taşeronlaşma oldu. Biz taşeronlaşmanın yeniden ele alınmasını istiyoruz. Bu madenlerin sürekli denetlenebilir olması lazım. İş güvenliği konusu maalesef en son ele alınan konu. Belediye işçisi ağır iş tazminatı alırken aylık olarak en tehlikeli iş olarak gösterilen madenciye böyle bir ücret ödenmiyor.”
Komisyon üyeleri diğer işçilere de söz verdi, hepsini tek tek dinledi. Merak edilen konular komisyon üyeleri tarafından işçilere yöneltildi.
(İHA)