Soylu'nun sindiremediği üç isim
Abone olDP eski lideri Süleyman Soylu üç isim verdi. Onlarla aynı safta olmak istemeyen Soylu, neden 'evet' dediğini anlattı.
İNTERNETNABER.COM- Referamdumda "hayır" ve "evet"
cephesi arasındaki savaş giderek büyüyor.. Pakete "hayır"
diyen Sabih Kanadoğlu, Hüsamettin Cindoruk ve
Tansel Çölaşan'ın tam karşısında yer alan DP eski lideri
Süleyman Soylu neden 'evet' diyeceğinin
gerekçelerini sıraladı.
Çölaşan'ın Menderes’in asıldığı 16-17 Eylül İçin ‘Bayram
Günü’ ilan etmesini içine sindiremeyen Soylu, ayrıca 'hayır'
cephesinin ekonomide yol açtığı zararın boyutlarına dikkat
çekti.
DP Eski Genel Başkanı Süleyman Soylu, Ankara Temsilcisi Erkan
Tan’ın sunduğu, Erkan Tan ile Başkent’ten programının konuğu oldu.
Başlattığı referandumda ‘Evet’ kampanyası hakkında ilginç
açıklamalarda bulundu.
"AYNI KEFEDE OLAMAM"
"Tansel Çölaşan ve Sabih Kanadoğlu ile nasıl aynı kefede
olurum?" diye soru soran Soylu, “1960’ta 145.
madde olsaydı, darbeyi aklından geçirenler olsaydı, savcı onları
getirme hak ve hukukuna sahip olsaydı; siyasi cinayetler,
ahlaksızlıklar olmazdı. Tansel Çölaşan, 16-17
Eylül İçin bayram günü olmalı dedi. Bunu Yüksek Yargı mensubu biri
söyledi. Evrensel normlarla hareket edilebilseydi böyle olmazdı.
Sayın Cindoruk ile aynı görüşte değiliz. Biz evet vermeliyiz yoksa
bu kurallar kaos ve sıkıntı getirir.” şeklinde
konuştu.
"REFERANDUM VE SEÇİM FARKLI"
“Hayır dersek tarih bizi affetmez” diyen Soylu, referamdumla
seçimin ayrı olduğunu belirterek "Referandumda evet demek,
Ak Parti’ye evet demek değildir. Millete itimat edin. Bu millet
elma ile armudu ayırt edebiliyor” dedi.
"HAYIRCILARIN FATURASI 480 MİLYAR DOLAR"
Soylu Anayasa değişikliğinin ekonomik boyutuna dikkat çekti.
Vesayetin sadece siyaset üzerinde olmadığına değinen Soylu, ortaya
çıkan zararın faturasının banka hortumlamalarıyla birlikte 480
milyar dolara dayandığını savunarak şunları söyledi:
"1995’te iç borç; 20-22 milyar $. Türk Telekom satışa çıktı, piyasa
sulanmamıştı. Sadece hat ve abone satışı 1500$’dı. Hayırcılar,
konuyu mahkemelere götürdü. İstemezükçüler, ortalığı karıştırdı.
Vesayet sistemi onların dediğini yaptı. Türk Telekom 11 yıl
sonra 6.5 milyar$’a satıldı. Ancak o kadar para etti. İşte vesayet
sistemi her zaman böyle çalıştı. Milli iradenin
kararlarını ezmek ve yok etmek görevini yerine getirdi.”
VESAYET SİSTEMİ
Yakın siyasi tarihteki vesayetin dayattığı tarihlere dikkat
çeken Soylu,
“1960’ta darbe olduğunda, vesayet sistemi geldi. 1971,
1980, 28 Şubat, 27 Nisan bu vesayet sistemi kurallarına dayatıldı.
1961, 1982 Anayasaları, bu vesayet sistemi kurumunun üzerine
kuruldu” dedi.
GEÇMİŞTE NELERE "HAYIR" DEDİLER?
Hayır diyenlerin geçmişte Seyhan barajına da karşı çıktığını
hatırlatan Soylu, bugün o barajın Çukurova'yı suladığını kaydetti.
Geçmişte hayır yüzünden yapılamayan ve geç hizmete giren projeleri
bir bir sıraladı:
"1965-1967 arası Nükleer Santraller kurulacaktı. Temelini
yeni atıyoruz. 1963- 1964 yıllarında Boğaziçi Köprüsü hizmete
açılacaktı. Almanya 1955’te açılmasını istedi. Türkler, Almanya’ya
işçi olarak çalışmaya gideceklerdi. Bizim insanımız, Türkiye’ye
hiçbir katkısı olmadan 1960’tan sonra gitti. Boğaziçi
Köprüsü’nün yapılması, Türkiye’yi ciddi bir boyuta taşıdı.”
AK PARTİ GEMİSİNE SU MU TAŞIYOR?
Ak Parti’nin gemisine su taşıyorlar eleştirilerine cevap veren
Soylu, parti için 300000 km yol kat ettiklerini hatırlatarak,
"Biz Demokrat Parti’nin durduğu demokrasi, özgürlük,
çağdaşlık ve yenilikçiliği Türk insanına göstereceğiz. Dünya ile
yarışıyoruz.” dedi.
"YENİ BİR ANAYASA İÇİN ÖNEMLİ BİR ADIM"
Kısmi Anayasa değişikliğinin yeni bir Anayasa için önemli bir adım
teşkil edeceğinin altını çizen Soylu, seçmeni "evet" vermeye
çağırarak sözlerini şöyle tamamladı:
“27 yıl DP de görev yaptım. Ben Anadolu’yu gezerken siz niye
meclise girmediniz diye sordular hep. Ben idealist bir
siyasetçiyim. Temel hak ve özgürlüklerin olduğu, bireyin en güçlü
olduğu, devletin yeniden yapılandığı bir seçim kanunu yapıldı.
Anayasa değişikliği için önemli bir adımdır bu. 12 Eylül
referandumuna Evet dersek yeni Anayasa yapma hakkı doğacak. Yeni
siyasi kurallar olacak. İnsanlar rahat edecek” dedi.