Şunu baştan yazalım…
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan çirkin saldırıyı
hiç kimse tasvip etmez, edemez. Bu ülkeye haksızlıktır.Ayırımsız
her kesim tarafından kınanmalıdır…
Bu saldırının Türkiye üzerinde yeni bir oyunun tohumunun
ekilmesi olduğunu düşünüyorum...
Hele,hele Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “Ülkemizin bekasını
ilgilendiren meselelerde, siyasi görüş ayrılıklarımızı bir tarafa
koyarak, 82 milyon hep birlikte ‘Türkiye İttifakı’ olarak hareket
etmeliyiz. Dönem kızgın demiri soğutma, kucaklaşma, birlik ve
beraberliğimizi yeniden perçinleme dönemidir” şeklinde
yaptığı örnek çağrısı,muhalefetten olumlu mesajlar aldığı dönemde
olması düşündürücüdür!..
Amma velakin!..
Fırsat bu fırsat diyerek bu saldırı üzerinden kim ki birilerini
hedef göstermeye çalışarak siyaset yapıyorsa, bilin ki onlarında bu
çirkin oyunun aktörlerindendir...
Bakıyorum her defasında olduğu gibi yine aktörler aynı filmi
vizyona koymaya başladılar bile. “İçişleri Bakanı
Süleyman Soylu istifa etsin miş”
Hurra;
CHP…
HDP…
PKK…
PYD…
FETÖ…
DHKP-C!
Ve dış aktörler…
Saldırıyor..
Neden;
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na şehit cenazesinde
saldırılmış!
Gerekçe bu mu?
Hayır…
Soylu’ ya karşı hasımhane tutumun nedeni şudur;
Terörle mücadelede Türkiye nasıl böylesine tarih
yazar…
PKK nasıl olur da böylesine bitirilme noktasına
gelir…
PKK’nın üst düzey yöneticileri nasıl bir, bir
öldürülür…
Doğu ve Güneydoğu’da halk nasıl devleti ile böylesine
kenetlenir…
Ve Doğu ve Güneydoğu’da HDP nasıl seçim ve oy
kaybeder…
Terör örgütüne yardım ve yataklık yapan siyasetçiler
nasıl içeri atılır, yerel yöneticiler nasıl görevden
alınır..
Bitmedi…
Nedir bu operasyon üzerine operasyon…
Her gün baskın her gün operasyon mu olur?
Uyuşturucu baronlarına karşı nasıl böylesine geçit
verilmez…
Terörün finans kaynakları nasıl bir, bir
bitirilir...
Askeri…
Polisi…
Jandarması…
Özal harekâtçısı…
Köy koruyucusu …
Şehit aileleri…
Nasıl olurda bir İçişleri Bakanı ile böylesine
bütünleşir…
Bu ülkenin İçişleri Bakanı kahramanları ile nasıl
dağlarda kucaklaşır…
Bu ülkenin İçişleri Bakanı nasıl yeni yıla dağlarda
kahramanları ile birlikte girer, iftarı Tendürek Dağı’nda,
sahuru Gabar’da yapar...
Bitmedi…
Bu ülkenin insanları bir İçişleri Bakanını nasıl
böylesine sahiplenir…
Şehit aileleri bir İçişleri Bakanını nasıl kendi evladı
gibi görüp duasını esirgemez…
Bu ülkenin İçişleri Bakanı ülkesinin Cumhurbaşkanı için
nasıl kendini feda edecek bir duruş sergileyerek, gözünü budaktan
esirgemez!
Evet Soylu’ nun istifasını isteyenlerin gerçek gerekçeleri
bunlardır…
Bu millet görüyor ve iyi biliyor…
Aptal değil!..
Bugün “SOYLU İSTİFA ETSİN” diye yaygara
koparanların asıl gerekçeleri Kılıçdaroğlu’ na yapılan çirkin
saldırıyı Soylu’yu devirip fırsata çevirmek
istemeleridir!
Ve büyük fotoğrafa bakıldığı zaman asıl oyun, Cumhurbaşkanı
Erdoğan’ın bir kanadını daha kırıp daha da etkisiz ve güçsüz hale
getirmek istemeleridir..
Madem istifa istiyorlar..
“Hodri meydan.”
Cesaretleri varsa sorsunlar bakalım;
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu için;
Mehmetçik ne diyor?
Polis ne diyor?
Özel Harekatçı ne diyor?
Jandarma ne diyor?
Şehit aileleri ne diyor?
Gaziler ne diyor?
Bu ülkenin vatanseverleri ne diyor?
Doğu ve Güney doğu halkı ne diyor?
Hadi buyurup sorsunlar bakalım.
“SOYLU İSTİFA ETSİN Mİ?” sorusuna nasıl cevap
veriyorlar?
Onların cevabı kabulümüzdür…
Buyursunlar!..
Şunu da unutmasınlar…
Anlıyorum onları!..
Hiç te alışmadıkları bir İçişleri Bakanı karşılarında…
Korkutamazlar…
Yıldıramazlar…
Pes ettiremezler...
Onun başarısının büyük hayranlık duyduğu Yavuz Sultan
Selim’in şu sözünde saklı olduğu iyi bilsinler;
‘Cesaret insanı zafere,
kararsızlık tehlikeye,
korkaklık ise ölüme götürür!’
O nedenle;
Korkak bir Süleyman Soylu bekliyor iseler nafile !
Makam mevki derdi olmadan hayatı boyunca cesareti ile yaşayan
bir adam karşılarında…
Şehit babasının başını omuzuna koyduğu, gözünden
gözyaşı dökülen şu fotoğrafa iyice bakın…
İşte Süleyman Soylu budur…
Bunun için işte Süleyman Soylu'nun istifası
isteniyor!..
Asıl mesele bu...