Soyludan enflasyon eleştirisi
Abone olEnflasyon oranları açıklandı ama muhalefet gidişattan memnun değil. DP lideri Soylu ekonomi politikalarını eleştirdi.
Fiyat istikrarının kalıcı olarak sağlanması, geleceğe yönelik
belirsizlikleri ortadan kaldırıp, rasyonel bir şekilde tüketim,
yatırım ve üretim kararlarının alınmasına neden olacağından,
dengeli bir ekonomik büyüme ve ülke refahının artmasını da
beraberinde getirecektir.
Dolayısıyla ülkemiz ekonomisinin gidişatını izlediğimiz önemli
göstergelerden biri enflasyon oranlarıdır. Dün açıklanan Ağustos
ayı enflasyon rakamlarının düşük çıkması bazı çevrelerce “sürpriz”
olarak ele alınsa da enflasyonda henüz kalıcı bir fiyat
istikrarının sağlanamadığı bir gerçektir.
Ağustos ayı yıllık enflasyonunun ÜFE’de %14,67’ye, TÜFE’de
%11,77’ye düşmesi ilk bakışta olumlu bir gelişme görünümü
sergiliyor. Ancak, özel kapsamlı TÜFE göstergesi olan I endeksinin
2008 yılında yükseliş trendinin devam etmesi fiyat istikrarının çok
uzağında olduğumuzu göstermektedir. Bir başka ifade ile çekirdek
enflasyonun %7’den %7,11’e yükselmesi henüz enflasyonun düşüş
trendine girmediğini açık olarak ifade etmektedir. I endeksi en dar
kapsamlı gösterge olduğundan gelişim trendinin olumsuz görünümü,
hükümetin enflasyonda mücadele etmede Merkez Bankası’na yardımcı
olmadığını da göstermektedir.
AKP hükümeti ‘enflasyonu düşürme görevi Merkez Bankası’nın’
diyerek, her zamanki yönetim anlayışı ile sorumluluktan kaçmaya
çalışsa da, hükümetin fiyat istikrarının kalıcılığının
sağlanmasında önemli rolü vardır. Merkez Bankası’nın uyguladığı
sıkı para politikasına hükümet sıkı mali politika ile destek
olmazsa, enflasyonun düşürülmesinde başarı olasılığı ortadan
kalkacaktır. Enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi için hükümetin
kamu harcamalarına acilen disiplin getirmesi gerekmektedir.
Ağustos ayı yıllık enflasyonundaki düşüşün kalıcı olmadığı açıktır.
Temmuz ayından bu yana dünya piyasalarındaki emtia ve petrol
fiyatlarındaki düşüş Ağustos ayı ÜFE oranını düşürücü etki yaratsa
da, ileriki dönemlerde aynı gelişimin olacağı şüphelidir. Ağustos
ayı TÜFE’deki küçük de olsa gerçekleşen düşme eğiliminin Eylül
ayında tersine döneceği beklenmektedir. Eylül ayında yaz mevsiminin
fiyatları düşürücü mevsimsel etkisi azalacaktır. Ayrıca Eylül
ayında okulların açılıyor olmasının yanı sıra Ramazan ayı olması iç
talebi canlandıracağından enflasyonda yukarı yönlü ivmelenme tekrar
gözlemlenecektir.
Bu bağlamda hükümetin gelişmiş ülkeler seviyesine ülkemizi çıkarmak
istiyorsa yapması gereken görev çok açıktır. İstikrarlı ve kalıcı
ekonomik büyüme için enflasyon yapısal bozukluğunu düzeltecek mali
politika tedbirlerini mutlaka alması gerekmektedir.
Ekonominin işleyişinde önemli aktörlerden olan Merkez Bankası’nı
yıpratıcı konuşma ve davranışlardan kaçınıp, işbirliği ve dayanışma
içinde piyasalara güven verecek sorumlu yönetim anlayışını acilen
uygulaması zorunludur. Ancak bu şekilde sorumlu ve güvenilir
yönetim anlayışı ile halkımızın refah seviyesini yükseltmek
mümkündür.