Soyludan cüzdan uyarısı
Abone olAdli yılın açılış konuşması nedeniyle DP lideri Süleyman Soylu yargı bağımsızlığına vurgu yaptı.
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, yargı
bağımsızlığının korunması ve zedelenmemesinin yargı kadar toplumun
her kesiminin en öncelikli görevi olduğunu kaydetti.
Soylu, Adli yılın başlaması dolayısıyla yayımladığı mesajında,
Türkiye Cumhuriyeti'nin, demokratik, laik, sosyal ve hukuk devleti
olduğunun Anayasa ile teminat altına alındığını anımsattı. Ulu
önder Mustafa Kemal Atatürk'ün öncülüğünde kurulan Cumhuriyet'in en
önemli varlık nedeninin, ''hukuk devleti'' özelliği olduğunu
kaydeden Soylu, Türkiye'nin gerçek hukuk devleti olma yolunda en
radikal adımı çok partili siyasi hayata geçiş ve 1950 seçimleriyle
attığını belirtti. Soylu, şunları kaydetti:
''Türk demokrasisinin suni teneffüs çadırına alındığı darbeler
dönemi 'hukukun üstünlüğünü' ve 'adaletin mülkün temeli' olduğu
gerçeğini ortadan kaldırmaya muktedir olamamış, Türkiye en kısa
zamanda demokratik hayata geri dönmüştür. Fakat halen bir darbe
anayasası ile yönetilen Türkiye'nin dünyanın eriştiği çağdaş hukuki
normlarına uygun bir Anayasa'yı yeni baştan ele alması, siyasi
partilerin; öneriyle Anayasa'yı yeni baştan yazması, hayata
geçirmesi birincil görev olarak önümüzde durmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşunda belirlendiği gibi bir hukuk
devletidir ve bugüne kadar demokrasi, insan hakları ve hukukun
üstünlüğünü esas almıştır. Bu nedenle hukukun üstünlüğü yasama ve
yürütme erkleri karşısında temel hak ve özgürlükleri güvence altına
alması bakımından hayatı bir öneme sahiptir. Hukuk devleti ve
hukukun üstünlüğü ilkesinin en önemli gereklerinden biri yargı
bağımsızlığıdır. Bağımsız yargı temel hak ve özgürlüklere güvence
oluşturmaktadır. Yargı bağımsızlığının korunması, zedelenmemesi
yargı kadar toplumun her kesiminin en öncelikli görevidir. Yargı
bağımsızlığı korunurken, hukuka olan güvenin de zedelenmemesi için
adalet kurumunu temsil edenleri 'vicdan ve cüzdan' ikileminde
bırakmayacak bir ücret politikasının uygulanması da şarttır.
2008-2009 adli yılının başlaması nedeniyle siyaset kurumunun,
hukuku ve hukukun üstünlüğüne inanarak Büyük Türk Milleti adına
karar veren yargı çevrelerini hasım gibi görmekten, her fırsatta
çatışma zemini oluşturma huyundan vazgeçmesi en büyük
temennimizdir. Yeni adli yılın tüm yargı mensuplarımıza hayırlı
olmasını, başarı getirmesini ve hukuk devleti olma yolunda daha
ileri gitmemize vesile olmasını dilerim.''