Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkarak tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını Türkiye'de de hızla yayılmaya devam ederken alınan tedbirler giderek ağırlaşıyor. Birçok insan zaruri olmadıkça evden çıkmayı tercih etmezken sosyete kasabı Nusret Gökçe'nin yaptıkları ise 'pes' dedirtiyor.Koronavirüs tedbirleri kapsamında eldiven ve maske ile sokağa çıkılması (eğer zorunluluk var ise) gereken bu günlerde 'Evde kal' çağrısına uymayan Nusret Gökçe, önceki sabah maske ve eldivensiz şekilde Etiler-Bebek arası spor yaptı.Gökçe'nin görüntülendiğini gören yardımcıları, gazetecilere engel olmaya çalıştı. Spor sonrası evinin yolunu tutan işletmeci, öğle saatlerinde yine maskesiz olarak sokağa çıktı. Kuruçeşme'de bulunan lüks bir otelin iskelesinde milyonluk teknesine binerek Boğaz keyfi yapan Gökçe, sosyal mesafeye de uymadı.Nusret Gökçe'nin yardımcıları, her ne kadar görüntü alınmasını engellemeye çalışsa da Gökçe'nin tüm koronavirüs tedbirlerini hiç saydığının ortaya çıkmasını engelleyemediler.Öte yandan restoran zincirleri olan Gökçe, İstanbul ve Ankara'da bir yemek siparişi sitesi üzerinden paket servise başladı.Kuzu kafes için 600 TL'den antrikot içinse 950 TL'den sipariş alan Nusret Gökçe'nin yemeklerin paket fiyatları sosyal medyanın diline düştü. Birçok kişi fiyatları yüksek bulurken, ünlü işletmeciye zor dönemlerden geçtiğimiz bugünlerde indirim yapması çağrısında bulundu.Peki, Nusret Gökçe kimdir? 1983 yılında Erzurum'da dünyaya gelen Nusret Gökçe, maden işçisi bir babanın 5 evladından birisidir. Henüz iki yaşındayken ailesiyle birlikte Erzurum'dan Darıca'ya göç eden Nusret, maddi sebepler dolayısıyla Darıca Faik Şahenk Ortaokulu'nu altıncı sınıfta bırakmak zorunda kalmıştır. Meslek hayatına Bostancı'daki kasaplar çarşısında başlayan Nusret, uzun bir süre kasap çıraklığı yapmıştır. Büyük bir kasap dükkanında 10 ustayla aynı anda çalışan Nusret, günde 18 saat aktif olarak çalışmıştır.Et doğramadaki profesyonelliğini dar zamanda çok iş yapma konusuna borçlu olan Nusret, ilk olarak 2007 yılında İstinye Park'ta açılan kasap-restoran konseptinde çalışmaya başlamıştır. Bu deneyimin ardından Dünya üzerindeki diğer restoran konseptlerini görmek isteyen genç girişimci, Arjantin'e doğru yola çıkmıştır. Cebindeki son parası ve kredi kartından çektiği 7 bin TL ile gittiği Arjantin'de kasapları ve restoranları gezen Nusret, sektör hakkında fikir edinmeyi başarmıştır. Türkiye'ye döndüğünde aynı işyerinde çalışmaya devam eden Nusret, bu deneyimleri işine aktarmayı başarmıştır. 'Lokum', 'Ceviz', 'Kafes' gibi ğişmiş et türlerini ilk kez kendisinin yaptığını iddia eden dünyaca ünlü restoran sahibi, bu kez yeni deneyimler için Amerika'ya gitmeyi kafasına koymuştur. Zor şartlar altında aldığı üç aylık Amerika vizesinin ardından New York'un en bilindik dört restoranında para almadan çalışmış ve yaptığı menü New York Times'da yayınlanmıştır.Türkiye'ye yeniden döndüğünde bu kez işsiz olan Nusret, kendi iş yerini açmak için çabalarına başlamıştır. Kendisine eski bir arkadaşı olan Mithat Erdem'i melek yatırımcı olarak seçen genç girişimci, arkadaşıyla beraber ilk restoranın temelini atmıştır. Arkadaşından aldığı parayı 5-6 ay içerisinde geri ödeyen Nusret, borcunu ödedikten sonra yoluna bir süre tek devam etmiştir.2009 yılına kadar tek olarak devam ettiği işletmesine, 2012 yılı itibariyle Doğuş Grubu ortak olmuştur. Eskiden 1800 TL maaşla çalıştığını, şu an ise 400 çalışan istihdam ettiğini belirten Nusret, yaptığı etleri yemek için yurtdışından özel jetleriyle müşterilerinin geldiğini ve bunun kendisi için büyük bir mutluk olduğunu ifade ediyor.