Sıradan bir kasap iken dünyaca ünlü bir sosyete kasabı haline gelen Nusret Gökçe, koronavirüs sebebiyle evlerinde olan hayranlarına sürprizler hazırladı. Bonkörlüğüyle tanınan Gökçe, hayranlarından birkaçını değil tam 25 bin tanesini seçti. Çok sayıda cep telefonu, tablet, televizyon, kahve makinesi, çamaşır makinesi, beyaz eşya, kıyafetler ve Nusret bıçaklarını hayranlarına yollama kararı alan Nusret o anları da Instagram'dan paylaştı.Instagram'da 27 milyon takipçisi bulunan Gökçe, aldığı hediyeleri tek tek imzalamayı da ihmal etmedi.. Yaşadığı mutluluğu paylaşan ünlü kasap, şunları söyledi: "Ülkemin her bir köşesinden bana ulaşan gönül dostu 25000 kardeşimin hayallerini gerçeği dönüştürdüğüm için bugün farklı bir huzur içerisindeyim. Sizlerin mutluluğu benim hayat motivasyonum." Öte yandan Nusret Gökçe, Ocak ayında Elazığ'da meydana gelen 6.8'lik deprem sonrası zor durumda kalan vatandaşlar için Türkiye'deki tüm mekanlarını günlük cirosu yani 1 milyon 22 bin TL bağış yapmıştı.Peki, sosyete kasabı Nusret Gökçe aslında kimdir? 1983 yılında Erzurum'da dünyaya gelen Nusret Gökçe, maden işçisi bir babanın 5 evladından birisidir. Henüz iki yaşındayken ailesiyle birlikte Erzurum'dan Darıca'ya göç eden Nusret, maddi sebepler dolayısıyla Darıca Faik Şahenk Ortaokulu'nu altıncı sınıfta bırakmak zorunda kalmıştır. Meslek hayatına Bostancı'daki kasaplar çarşısında başlayan Nusret, uzun bir süre kasap çıraklığı yapmıştır. Büyük bir kasap dükkanında 10 ustayla aynı anda çalışan Nusret, günde 18 saat aktif olarak çalışmıştır.Et doğramadaki profesyonelliğini dar zamanda çok iş yapma konusuna borçlu olan Nusret, ilk olarak 2007 yılında İstinye Park'ta açılan kasap-restoran konseptinde çalışmaya başlamıştır. Bu deneyimin ardından Dünya üzerindeki diğer restoran konseptlerini görmek isteyen genç girişimci, Arjantin'e doğru yola çıkmıştır. Cebindeki son parası ve kredi kartından çektiği 7 bin TL ile gittiği Arjantin'de kasapları ve restoranları gezen Nusret, sektör hakkında fikir edinmeyi başarmıştır. Türkiye'ye döndüğünde aynı işyerinde çalışmaya devam eden Nusret, bu deneyimleri işine aktarmayı başarmıştır.'Lokum', 'Ceviz', 'Kafes' gibi ğişmiş et türlerini ilk kez kendisinin yaptığını iddia eden dünyaca ünlü restoran sahibi, bu kez yeni deneyimler için Amerika'ya gitmeyi kafasına koymuştur. Zor şartlar altında aldığı üç aylık Amerika vizesinin ardından New York'un en bilindik dört restoranında para almadan çalışmış ve yaptığı menü New York Times'da yayınlanmıştır.Türkiye'ye yeniden döndüğünde bu kez işsiz olan Nusret, kendi iş yerini açmak için çabalarına başlamıştır. Kendisine eski bir arkadaşı olan Mithat Erdem'i melek yatırımcı olarak seçen genç girişimci, arkadaşıyla beraber ilk restoranın temelini atmıştır.Arkadaşından aldığı parayı 5-6 ay içerisinde geri ödeyen Nusret, borcunu ödedikten sonra yoluna bir süre tek devam etmiştir. 2009 yılına kadar tek olarak devam ettiği işletmesine, 2012 yılı itibariyle Doğuş Grubu ortak olmuştur. Eskiden 1800 TL maaşla çalıştığını, şu an ise 400 çalışan istihdam ettiğini belirten Nusret, yaptığı etleri yemek için yurtdışından özel jetleriyle müşterilerinin geldiğini ve bunun kendisi için büyük bir mutluk olduğunu ifade ediyor.