Sosyal medya şişmanlatıyor
Abone olSosyal medyanın şişmanlatabileceği gerçeği artık bilimsel olarak da kanıtlanmış durumda. 2013 Haziran ayında The Consumer Research Dergisi’n...
Sosyal medyanın şişmanlatabileceği gerçeği artık bilimsel olarak
da kanıtlanmış durumda. 2013 Haziran ayında The Consumer Research
Dergisi’nde yer alan bir bilimsel araştırmanın sonuçlarına göre,
Facebook başta olmak üzere diğer sosyal medya ağlarının da kişisel
kontrol üzerinde belirgin etkileri olduğu açıklandı.
Araştırma sonuçlarına göre, sosyal medyada geçirilen 5 dakika
zamandan sonra kişiler abur cubur besinlere daha fazla ihtiyaç
duymaya başlıyor ve yüksek yağ ve/veya şeker içeren besinlere daha
fazla yöneliyorlar. Sosyal medya başında zaman geçirirken; cips
yerine kuruyemiş, tatlılar yerine kuru meyve veya taze meyveleri
tercih etmeye başlamamız gerekiyor. Su, maden suyu, bitki çayı gibi
içecekleri elimizden düşürmemek ise kalori maliyeti sıfır olan
sağlıklı bir seçenek.
Araştırma sonuçlarına göre; kişiler egzersize ayırdıkları vaktin
iki katından fazlasını sosyal medyaya ayırıyor. Bu da
hareketsizliğe bağlı kilo alımına sebep oluyor. Amerika’da sosyal
medya da geçirilen toplam süre yılda 12 milyon saatten fazla.
Başka bilimsel çalışmalar ise sosyal medyanın kilo aldırıcı
etkisinin altında sadece sosyal ve psikolojik değil fizyolojik
nedenler olduğunu da ortaya koydu. LED ışık veren ekranların
(bilgisayar, akıllı telefon, tabletler vs.) önünde iki saatten daha
uzun zaman geçirilmesi vücudumuzda melatonin sentezini
yavaşlatıyor. Melatonin düzeylerinin vücudumuzda düşmesi uykuya
dalmakta güçlük yaratıyor. Uykusuzluğun kilo almak konusunda en
önemli faktörlerden biri olduğu ise bilimsel olarak kanıtlandı.
Günde 5 saat ve daha az süre uyuyan kişilerin, günde 8 saat uyuyan
kişilere göre karın bölgelerinde daha fazla yağ olduğu ve günde
ortalama 300 kalori daha fazla aldıkları biliniyor. Uykusuzluğa
engel olmak için, toplam LED ekran önünde geçirilen sürenin 2
saatin altında olmasında fayda var.
Sosyal medya ile ilgili en önemli tartışılan noktalardan biri de;
yeme bozukluklarına sebep olup olmayacağı yönünde. Bazı bilim
adamlarına göre sosyal medya, özellikle ergenlik dönemindeki genç
kızlarda beden imgesinin bozulmasına yol açarak; anoreksiya ve
bulimianın yaygınlaşmasına neden olabilir. Sosyal medyada;
paylaşılan resimlerin altına yapılan yorumların ve gençlerin
arkadaşlarının kendileri hakkında yazdıkları durum iletileri ve
göndermelerin beden imgesinde bozulmaya yol açarak kişinin sağlıklı
kilosunda olmasına rağmen kendisini şişman görmesine neden
olabileceği yönünde görüşler mevcut.
Sosyal medyada geçirilen süreç için 5 altın beslenme önerisi
şunlar:
"Yanınızda sürahi bulundurun… Böylelikle canınız abur cubur
tüketmek istediğinde başta su içme şansınız olur. Su içmek, genelde
atıştırma isteğini azaltır veya yok eder.
Yanınızda paket yiyecek bulundurmayın… Gözünüz ekrandayken koca
paketi nasıl bitirdiğinizi fark etmeyebilirsiniz.
Küçük kâseler kullanın… Kuruyemiş, meyve veya kuru meyve gibi
sağlıklı yiyecekler bile tüketecek olsanız porsiyonu aşmamak adına
küçük kaselerde yanınızda bulundurun.
Çiğ sebze bulundurun… Salatalık, havuç ve marul gibi yiyecekleri
yanınızda bulundurun. Daha az kalori ve daha fazla lif tüketmenize
yardımcı olur.
Bitki ve meyve çayları tüketin… Yeşil çay gibi metabolizma
hızlandırıcıları, melisa ve sarı kantaron gibi uykunuzu getirecek
çayları yanınızda bulundurun".
(İHA)