Sosyal anksiyete bozukluğu ya da sosyal fobi, bireyin günlük normal etkileşimler sürecinde başkaları tarafından gözlem altına alınmaktan veya yargılanmaktan korkmasından dolayı ortaya çıkan yoğun anksiyete, korku, özbilinç ve utanç duygularına verilen isimdir.Sosyal fobinin yarattığı stres günlük yaşamı etkiliyor Normal şartlarda bazı sosyal durumlarda, örneğin yeni tanışılan birisiyle ilk randevuya çıkmak, derste sunum yapmak veya bir iş başvurusuna katılmak bireyde gerginliğe yol açabilir, ancak sosyal anksiyete bozukluğunda korku ve anksiyete, bireyin olaylardan hayatını bozabilecek derecede kaçınmasına yol açar. Şiddetli stres bireyin günlük rutinini, işini, okulunu veya diğer aktivitelerini etkileyebilir.Sosyal fobi neden olur? Sosyal fobinin olası sebepleri arasında öncelikle kalıtımsal özellikler gelir. Anksiyete bozuklukları kan bağı ile bağlı aile bireylerinde görülme eğilimindedir. Bununla birlikte, sosyal anksiyete bozukluğunun ne kadarının genetikten ve ne kadarının öğrenilmiş davranıştan kaynaklandığı henüz tıp uzmanları tarafından kesin belirlenmemiştir.Buna ek olarak beyindeki amigdala adı verilen bir yapının, korku tepkisini kontrol etmede rol oynadığı düşünülmektedir. Aşırı aktif bir amigdalası olan bireyler, sosyal durumlarda artan anksiyeteye neden olan yüksek ve yoğun bir korku tepkisine sahip olabilirler.Sosyal Fobi Nasıl Önlenir?Bir bireyin sosyal anksiyete bozukluğu geliştirmesini neyin tetikleyeceğini önceden tahmin etmenin bir yolu yoktur, ancak bu konuda endişe taşıyan bireyler semptomların etkisini azaltmak için çeşitli adımlar atabilirler. Öncelikle bu tür bir endişe taşıyan bireylerin erkenden yardım alması gereklidir. Diğer birçok akıl sağlığı durumu gibi sosyal anksiyete bozukluğu tedavisi de bekledikçe daha zor bir hal alır.Sorunlarınızı tanıyın Birey kendi hayatındaki sorunları önceliklendirerek, zamanını ve enerjisini dikkatlice yönetebilir ve bu sayede hissettiği kaygıyı azaltabilir. Bu süreçte bireyin kendi hoşuna giden işleri yapmaya zaman ayırması tavsiye edilir.Sigara, uyuşturucu, aşırı alkol hatta kafein gibi sağlıksız madde kullanımından kaçınmak önemlidir. Bu maddeler özellikle aşırı kullanıldıklarında hem kaygıya neden olabilir hem de var olan kaygı hislerini ağırlaştırabilir. Bu maddelere bağımlı olmak bireyde ayrıca endişeye neden olabilir. Bu maddeleri bırakmak bireyin kendi başına yapmasında zorlandığı bir durumsa birey doktoruna başvurmalıdır. Doktor bireye yardımcı olacak bir tedavi programı veya destek grubu bulmayı kolaylaştıracaktır.