Soral'ın kaleminden açılımın şifreleri
Abone olBirleşmiş Milletler Kalkınma Programı eski Müdürü, yazar Bartu Soral, Türkiye’nin düşürüldüğü “Paralel Kürdistan Kumpası”nı yazdı.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı
eski Müdürü, yazar Bartu Soral, Türkiye’nin düşürüldüğü
“Paralel Kürdistan Kumpası”nı yazdı.
Soral, Destek Yayınevi etiketiyle raflarda yerini
alan yeni çalışmasında Türkiye’ye dayatılan ‘Kürdistan’
kartının şifrelerini gözler önüne seriyor.
BM’den alınan 37 milyon dolarlık kredi için yapılan operasyonu belgeleriyle çalışmasında aktaran Soral, Türkiye’nin özellikle de 30 Mart sonrasında daha da büyük bir hızla sürüklenmek istendiği ‘bölünme’ tuzağına adım adım gidişini anlatıyor.
Kitabı anlatmaya devam etmeden önce kitabın adını bir kez daha
dikkatlice okumanızı rica ediyorum: Paralel Kürdistan
Kumpası. Baş harfleri okuduğunuzda ortaya çıkan
ise: PKK.
İşte büyük resmin içerisinde
ortaya sürülen bir unsur. Ve bu unsurun yanında emperyalizmin
beşinci kolu görevi yapan diğer yan unsurlar…
Demokrasi, özgürlük, insan hakları savunucusu görünümündeki
TESEV, Soros, Sezgin Tanrıkulu, Osman Kavala, Etyen
Mahçupyan, Mehdi Eker, Meral Danış Beştaş, Osman Baydemir
ve diğerlerinin açılım sürecinde oynadığı rolleri belgeleri ile
ortaya koymuş.
BM’deki görevi sırasında Kemal Derviş’e karşı mücadele veren,
Türkiye’nin doğu ve güneydoğusunda köyleri kalkındırmak için
verilen 37 milyon doların bu kumpas yolunda harcanmasına direnen
Soral, bu sefer de Türkiye’de yaşanan Kürt açılımını,
arkasındakileri ve amaçlarını belgeleriyle ortaya koyma görevini
yerine getiriyor.
SEVR'DEN BERİ BİTMEK BİLMEYEN BİR RÜYA
Bölünmenin eşiğindeki bir ülkeyi, Türkiye’yi
anlatırken yaşanan sürecin bütün ayrıntılarıyla, çok iyi
anlaşılması gerekmektedir.
Nitekim karşınızda Sevr’den bu yana bitmek bilmeyen bir oyun olan
ve emperyalist merkezlerin ve onların işbirlikçilerinin büyük
rüyası olarak uzun yıllardır üzerinde çalışılan “Kürdistan”
planı var.
İşte bu planın tarihsel alt yapısını kurarak anlatmış Soral.
Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana adeta bir isyan enstrümanı olan
Kürt milliyetçiliğinin temellerini, Şeyh Sait, Seyit Rıza gibi
ayaklanma çıkaranların feodal düzen içinde hükümdarlık kurmuş olan
toprak ağaları, şeyhler, mollalar olduğunu hatırlatmış.
Bütün bu süreç içerisinde iki şeye dikkat çekiyor Soral:
‘demokrasi’ ve ‘insan hakları’. Bu iki evrensel değerin yürütülen
operasyonun maskesi olduğunu belirtiyor.
Dış güçlerin her dönemde olduğu gibi bugün de etnik milliyetçileri
kullandığına dikkat çekiyor.
Ve kafamıza takılabilecek birçok soruya yanıt veriyor ve su sorular
arasında bir zaman tüneline götürüyor adeta okuyucuyu…
Irak, Barzaniler ve Körfez Savaşı’nda yaşananlar, Çekiç
Güç’ün bölgeye girişi, BM Güvenlik Konseyi’nin burada kullanılması
gibi yakın geçmişteki olayların yanı sıra ABD’nin Kuzey Irak’taki
rolü, Irak’ın işgali, AKP’nin iktidar oluşu, açılım süreci de
sırasıyla aktarılıyor kitapta.
Kitabın en kritik aktarımlarından biri de Diyarbakır’da PKK’nın
kurduğu paralel devletin bugün geldiği düzeyin boyutları.
Okuyucunca ben şaşırdım zira siz de şaşıracaksınız. Kol kola ve
vaatlerle yürüyen bir süreç, PKK lideri Abdullah Öcalan ile
Başbakan Tayyip Erdoğan’ı buluşturan zemin…
Türkiye’ye dayatılan ‘Kürdistan’ kartının şifreleri “Paralel
Kürdistan Kumpas”ında...
Bartu Soral, Paralel Kürdistan Kumpası, Destek Yayınları, 352 s.