Sonun Menderes gibi olur!
Abone olSüleyman Soylu, "Başbakan'ı sonun Menderes gibi olur diyerek korkutacaklarını zannettiler ama korkutamadılar" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, partisinin il danışma meclisi toplantısına katılmak üzere geldiğ Elazığ'da, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a eğer böyle devam edersen sonun Menderes gibi olur diye korkutacaklarını zannettiler. Menderes ve Polatkan’a yapılanlar o güne ait yapılmış, sadece Menderes’e yapılmış bir iş değildi o, milletin geleceğine bir tehditti. Ama korkutamadılar" dedi.
Nişanlısını gönderen kızlar, anneler 'evladım acaba ne olacak' diye yanıp tutuşanlar bir rahatlasın Türkiye'de ne olursa olsun. Bu ülkeyi bu onurlu kadronun yaptığı gibi Türkiye'yi zenginleştirmek, geliştirmek ve Türkiye'ye milli iradeyi hakim kılmak, geleceğe ait bir korku üretmek istiyorlardı. Menderes’in, Polatkan’ın o boğazındaki imliğin bir tek anlamı vardı.
SONUN MENDERES GİBİ OLACAK YAZIYORLARDI
Yıllar sonra o anlam kendisini çok net bir şekilde belirtiyordu. Türkiye'nin en büyük gazetesi hemen yazıyordu.
Eğer böyle devam edersen sonun Menderes gibi olur diye. Korkutacaklarını zannettiler Recep Tayip Erdoğan’ı. Menderes ve Polatkan’a yapılanlar o güne ait yapılmış sadece Menderes’e yapılmış bir iş değildi o, milletin geleceğine bir tehditti. Ama korkutamadılar. Dün Menderes ve Özal ne yapmak istiyorlarsa hayalleri neydi ise, bugün AK Parti kadroları ve Başbakan Recep Tayip Erdoğan onların hayallerini tamamlamaya çalışıyor.“
BU SORUN ÇÖZÜLMEZSE TÜRKİYE KÜRESEL AKTÖR OLAMAZ
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, eğer bir Kürt, Çerkez, Alevi ile mutabakat sağlanamazsa etraftaki coğrafyaya karşı büyük bir ülke, lider bir ülke ve küresel aktör haline gelinemeyeceğini söyledi. Soylu, sadece etnik temelde değil, insanlık temelinde kucaklaşmayı kabul ettiklerini belirterek şöyle konuştu: "Kendine temel amaç ve ilke edinen bir anlayışı ortaya koymaya çalışıyoruz, çözüm sürecinin amacı budur. Dar bakan, küçük bakan aman bu iktidarı devam ettireyim ne olursa olsun gibi anlayışına sahip olsaydık, bugün Ak Parti'nin oyu yüzde 53 olmazdı. Bugün Türkiye’nin güçlü bir başbakanı var. Türkiye'nin gelecek sorumluluğu hepimizi düşündürmektedir."