Sonbaharda bu hastalıklara dikkat! Çocukların sağlığını tetikliyor!

Yazın bitimiyle, enfeksiyon ve alerjik rahatsızlıklar ortaya çıkmaya başlar. Değişen hava koşullarına ayak uydurmakta zorlanan çocuklar kolayca rahatsızlanabilir. Okulların açılmasıyla da çocukların hastalıklara yakalanması kolaylaşır. Çocukluk döneminde görülen hastalıklar özellikle sonbahar ve kışın ortaya çıkar. Bazıları bulaşıcı olan bu hastalıklardan korunmak önemli. Çocuğunuzun sonbaharda artan hastalıklardan korunması için önleminizi önceden alın. Uzmanlar, çocuklarda sonbahar mevsiminde daha sık görülen bu hastalıklara karşı uyarıyor: ZATÜRRE(PNÖMONİ): Akciğerlerde bulunan hava kesecikleri iltihabi bir sıvıyla dolarak akciğerlerin oksijen alışverişine zarar verir. Zatürre; bakteriler, virüsler, mycoplazma, pnömosistis gibi mikroorganizmalar ile oluşur. Bakteriyel zatürrede; ateş, titreme, öksürük, sarı yeşil renkte veya kanlı balgam, göğüs ağrısı ve terleme olabilir. Virütik zatürrede; ateşin yanında baş ağrısı, kuru öksürük, kas ağrısı ve halsizlik gibi gribal enfeksiyon belirtileri görülebilir. Mikoplazma zatürresinde ise en yaygın şikayet öksürüktür. KIZAMIK: Kızamık virüsünün neden olduğu, döküntülü, bulaşıcı bir çocukluk çağı hastalığı olan kızamık, özellikle sonbahar ve kış aylarının hastalığıdır. Bulaşma, kızamık olan kişinin ağzından çıkan damlacıklarla bulaşır. Kuluçka dönemi ise 2 haftadır. Yüksek ateş, halsizlik, iştahsızlık, nezle, öksürükle başlayan kızamıkta gözler yaşarır, kızarır, kirpik dipleri çapaklanır. Kızamığın en önemli özelliği ise ağızda koplik lekelerinin çıkmasıdır. Bu lekeler, ağızda kırmızı zemin üzerinde tuz taneleri serpilmiş gibi bir görünüme sahiptir. Bu lekelerin görülmesinden 1-3 gün sonra kulak arkasından başlayan, yüz, boyun, gövde bacaklarda yayılan deri döküntüleri görülür. Döküntüler, büyük lekeler halindedir. Döküntü safhası 3-4 gün sürer. Döküntüler çıktıkları sırayla kaybolur ve daha sonra deride kepeklenme görülür. KIZAMIĞIN TEK ÇARESİ: AŞI Kızamıkta yaşanan ateş için yatak istirahatı sağlanır. Kişi, sindirimi kolay, yumuşak ve bol kalorili proteinli-vitaminli yiyeceklerle beslenir. Kızamık olan kişinin odası sık sık havalandırılmalıdır. İyi bakım almayan çocuklarda kızamık; orta kulak iltihabı, zatürre ve beyin dokusu iltihabına sebep olabilir. Tek korunma yöntemi aşılanmadır. KIZIL: Kızıl; bakterilerin neden olduğu ve 3-12 yaş arası çocuklarda, sonbahar sonu ve kış aylarında sık görülen bulaşıcı bir hastalıktır. Bulaşma yolu kişilerin burun, boğaz salgıları ve deri döküntüleridir. Kuluçka süresi ise 2-4 gündür. Hastalık belirtileri arasında ani başlayan yüksek ateş, baş, boyun, karın ağrısı yer alır. Kızıl olan kişinin bademcikleri şişer ve kızarır. Dil, çilek gibi bir görünümdedir ve daha sonra kıpkırmızı ahududu görüntüsü alır. Bu kızılın tipik özelliğidir. Kızıl döküntüleri, hastalığın başlangıç belirtilerinden 1-2 gün sonra yüzde başlar, vücuda yayılır. Önceleri sarımtırak kırmızı ve toplu iğne başı büyüklüğündeki döküntüler birbiriyle birleşir ve bütün vücut derisi güneş yanığı görüntüsü alır. Döküntüler dirsek içi, kasıklar, diz altı, koltuk altı gibi kıvrımlı yerlerde yoğunlaşır KIZIL TEDAVİSİNDE GEÇ KALINIRSA ZATÜRREYE NEDEN OLABİLİR: Kızıl tedavisi gecikmeden yapılmalıdır. Antibiyotik tedavisine doktor kontrolünde başlanmalıdır. Erken tedavi edilmezse böbrek hastalığı, romatizma, orta kulak iltihabı ve zatürreye neden olabilir. Kızıl hastalığının aşısı yoktur. Kızıl olan çocukla temastan kaçınılmalıdır. Hasta ile temas edenlerin boğaz kültürü alınmalı, sonuç pozitif çıkarsa hemen tedaviye başlanmalıdır. DİFTERİ: Daha çok çocuklarda görülen difteri, difteri basilinin neden olduğu öldürücü olabilen bir hastalıktır. Kuluçka dönemi 1-7 gündür. Bulaşma, difterili bir kişiyle yakın temasta bulunma, difteri basillerinin bulaşmış olduğu eşyaların, yiyecek ve içeceklerin kullanımıyla olur. En duyarlı yaş aralığı 2-8’dir. Sonbahar, kış mevsiminde görülür. Difteri basilinin yerleşim yerine göre, ağız, boğaz, gırtlak, göz, göbek, deri ve orta kulak difterisi görülür. Genelde boğaz ağrısı, yutma zorluğu, burun akıntısı, ses kısıklığı görülür. Ateş olmayabilir. Boyundaki lenf bezleri şişer. Hastalık, kalp ve sinir sisteminde hasara ve geçici felçlere sebep olabilir. KIZAMIKÇIK: Kızamıkçık, hafif ateş ve döküntü ile seyreden bir viral hastalıktır. Gebelikte geçirilirse fetüste zeka geriliği, mikrosefali, kalp-damar bozukluğu, işitme bozukluğu ve körlüğe; sarılık ve ölü doğum gibi ağır anomalilere yol açabilir. Kuluçka süresi ise 3 haftadır. Bulaşma hasta ile temasla olur. Hafif ateş, nezle ve halsizlikle başlayan kızamıkçık, kızamığın hafif şekline benzer. Döküntü öncesi kulak arkasında lenf bezlerinde şişlik görülür. Ağızda toplu iğne başı büyüklüğünde kırmızı döküntüler fark edilir. Deri döküntüleri önce yüzde başlar, sonra hızla boyuna, kollara, gövde ve bacaklara yayılır. Döküntüler 2-3 gün sürer. Kızamıkçık, kızamıktan daha az belirgin noktacıklar halinde, pembe renklidir. Hafif bir hastalıktır. Hasta çocuğun iştah durumuna göre, kolay sindirebileceği besinler verilir. Kendiliğinden iyileşir. Korunma sadece aşılama ile olur. KABAKULAK: Viral bir enfeksiyon olan kabakulak, solunum yoluyla bulaşır. Kuluçka dönemi 3 haftadır. 5-15 yaş arası çocuklarda görülür. Sonbahar ve kış sonuna doğru sık rastlanır. Çene altı ve kulak altı tükürük bezlerinin şişmesi sonucu boynun yan tarafında yumrular oluşur. Yutkunurken acı hissedilir, ateş ve ağız kuruluğu görülür. Şişmiş kısım dokunmaya karşı hassas ve ağrılıdır. KISIRLIĞA NEDEN OLABİLİR: Erkeklerde testisler de etkilenir. Bu nedenle hastalık süresince çocuk, doktor kontrolünde olmalıdır. Kabakulağı, ergenlik çağında veya daha sonra geçiren erkeklerde testislerin iltihaplanması sonucu kısırlık olabilir. Kabakulakta yatak istirahatı sağlanmalıdır. Bol proteinli, yumuşak, sıvı besinler verilmelidir. Korunma aşılama yoluyla yapılır. Hasta çocuk iyileşene kadar okula gönderilmemelidir. BOĞMACA: Boğmaca çocukluk çağında sık görülen bulaşıcı bir hastalıktır. Kuluçka süresi 7-14 gündür. Doğrudan boğmaca olan kişiyle temas yoluyla bulaşır. İlkbahar, kış aylarında sık görülür. 6-7 yaşlarından önce daha fazla görülür. Boğmacanın izlendiği 3 dönemde şöyledir: -Nezle fazı: Soğuk algınlığı şeklinde başlar. 1-2 hafta sürer. -Öksürük fazı: Öksürük nöbetleri ardından kusma görülür. Bu öksürüklerde yüzde kızarma, morarma olur. Dil dışarı çıkar. Gözler dışarı fırlar gibidir ve yaşarır. Soluk alırken ıslık çalar gibi ses çıkar. Öksürük sonrası balgam vardır. Terleme, yorgunluk, halsizlik ortaya çıkar. -İyileşme fazı: 2-3 hafta sürer. Bazen iyileşme aylar da sürebilir. Zamanla öksürük nöbetlerinin şiddeti ve sayısı azalır. Hasta rahatlar, iştahı düzelmeye, neşesi yerine gelmeye başlar. Boğmaca için mutlaka antibiyotik tedavisi verilmeli. Dinlenme ve yatak istirahatı şarttır. Boğmaca olan çocuğun odasının sık sık havalandırılması ve nemlendirilmesi gerekir. Bol proteinli ve vitaminli gıdalarla az az ve sık sık beslenmelidir. Kusarak sıvı kayıplarının azaltılmasına dikkat edilmeli. Bol sıvı almalıdır. Aşılama boğmaca için tam korunma sağlar. Hastalığı geçirenler ömür boyu bağışıklık kazanır. ÇOCUK FELCİ: Çocuk felci, salgınlara da neden olabilen virüslerin yol açtığı bulaşıcı bir hastalıktır. Özellikle yaz ve sonbahar başlangıcında görülür. Kuluçka dönemi 1-3 haftadır. Çocuk felci, genellikle virüsün bulunduğu suların ve besinlerin ağız yoluyla alınması sonucu olur. Ateş, baş ağrısı, kusma, karın ağrısı, ense sertliği ile kendini gösterir. Başlangıçta daha çok üst solunum yolu enfeksiyonuna benzer. Hastalık, çocukların bir kısmında hafif geçirilse de 1-2 gün içinde ağrı ve ense sertliği ile daha şiddetli olarak ortaya çıkabilir. SU ÇİÇEĞİ: Suçiçeği, virüslerin neden olduğu çok kolay bulaşabilen, döküntülü ve özellikle kışın çok görülen bulaşıcı bir hastalıktır. Her yaşta görülebilir ve kuluçka süresi 2-3 haftadır. Kişiden kişiye, yayılan damlacıklar ve deri kabarcıklarına direkt temasla bulaşır. Hafif ateş, iştahsızlık, halsizlikle beraber deri döküntüleri vardır. Döküntüler, sulu kabarcıklar şeklindedir. Önce açık pembe renkte ve sulu olan bu kabarcıklar, sonra kabuk tutar ve son derece kaşıntılıdır. Döküntüler genelde iz bırakmaz. Ancak kabuklar kaşınıp kaldırıldığı takdirde iz kalabilir.

Internet Haber Mobil Uygulama

Sonbaharda bu hastalıklara dikkat! Çocukların sağlığını tetikliyor!