Son yolculuğunda vasiyeti yerine getirildi
Abone olKanser tedavisi görürken hayatını kaybeden gazeteci, yazar ve araştırmacı Aytunç Altındal, vasiyeti üzerine son yolculuğuna tekbirlerle uğur...
Kanser tedavisi görürken hayatını kaybeden gazeteci, yazar ve
araştırmacı Aytunç Altındal, vasiyeti üzerine son yolculuğuna
tekbirlerle uğurlandı.
Araştırmacı yazar Aytunç Altındal’ın kanser tedavisi gördüğü
hastanede vefatının ardından, ölümünün araştırılmasını vasiyet
ettiği ortaya çıkmıştı. Altındal için bugün Üsküdar Şakirin
Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene Altındal’ın ağabeyi
Mehmet Altındal, kızı Emine Altındal, manevi kızı Yonca Bayrak’ın
yanı sıra eski başbakanlardan Mesut Yılmaz ve eşi Berna Yılmaz,
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, TBMM Başkan
Vekili Meral Akşener, yazar Abdurrahman Dilipak, sevenleri,
öğrencileri ve yakınları katıldı.
Cenaze namazı öncesinde söz alan Abdurrahman Dilipak, cemaate
seslenerek Altındal’ın kansere ilk yakalandığında kendisini
aradığını ifade ederek, “Bana, ‘Müslüman kardeşlerim cenazeme
gelsinler. Tekbir getirsinler. Tekbirlerle gömülmek istiyorum. Beni
hatırladıklarında Allah’ı da hatırlasınlar’ dedi. Yine birkaç gün
önce komadan uyandığında eşine benimle görüşmek istediğini
söylemiş. Gittim. ‘Sana söylediklerimi aynen tekrarlıyorum.
Kardeşlerime selam söyle. Ben gidiyorum. Bana dua etsinler. Beni
affetsinler. Benim arkamdan Fatiha okusunlar’ dedi. Ben şimdi
burada yatan tüm rahmet olası kardeşlerimiz adına hepinizi tekbire
davet ediyorum” dedi.
Dilipak’ın davetinin ardından tüm cemaat tekbirler getirdi.
Ardından helallik alındı. Öğle namazını müteakip kılınan cenaze
namazının ardından, Altındal’ın cenazesi Karacaahmet Mezarlığında
toprağa verildi.
Öte yandan cenaze sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan
Abdurrahman Dilipak, Altındal’ın özellikle kanser olduktan sonra
daha sessiz olduğunu ifade ederek, “İsviçre’de tedavi olmayı
istedi. Sonra Türkiye’ye döndü ve vefat etti. Buraya geldikten
sonra benimle görüşmek istemişti. En son 3-5 gün önce görüştük.
Kendisini ziyaret ettiğimde nefesi zor yetiyordu, yormak istemedim.
Bana ‘Seninle ilk konuştuğumuz günlerdeki vasiyetimi hatırlıyorsun
değil mi?’ dedi. ‘Evet’ dedim. ‘Onu tekrarlıyorum. Başka çok
tartışmalara katıldım. Birçok iddialarım oldu. Hepsinin ötesinde
ben Müslüman kimliğimle hatırlanmak istiyorum. Tekbir sesleriyle
uğurlanmak istiyorum’ dedi” şeklinde konuştu.
Suikast iddialarıyla ilgili bir soruya Dilipak, “Uzun süren
hastalığı beni kuşkulandırmadı değil. Çok şey biliyordu. Çok
karmaşık ilişkileri vardı. Böyle birinin ölüm endişesiyle
birilerine birçok şeyi anlatabileceğinden endişe etmiş olanlar
olabilir ama bu hiçbir kanıta dayanmıyor. Sadece dikkat edilmesi
gereken, belki araştırılması gereken bir husus diye düşünüyorum.
Her insan kanser olabilir. Aytunç Altındal da kanser oldu. Kanser
tedavisinde çok ağır bir kemoterapi uygulandı. Böyle bir şey mümkün
ama böyle bir iddia için benim elimde hiçbir kanıt yok” dedi.
(İHA)