Son süvariler nefes kesiyor

Tarihte Türk ordusunun en önemli vurucu gücü olan ve Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasında büyük rol oynayan süvari birliklerinin son temsilcileri, Kara Harp Okulu Komutanlığı bünyesinde sembolik olarak varlığını sürdürüyor. Ankara'da bulunan Kara Harp Okulu'na bağlı Atlı Spor Eğitim Merkezi Komutanlığı kapılarını AA'ya açtı. At yetiştiriciliği ve bakımıyla ilgili tüm imkanların bulunduğu atlı spor eğitim merkezinde, at barınakları, binicilik eğitimi için kullanılan açık ve kapalı manejler, dershaneler ile veteriner kliniği, nalbanthane ve süvarilerin tarihiyle ilgili yakın döneme ait eserlerin sergilendiği bir müze yer alıyor. Atlı Spor Eğitim Merkezi'nde görevli subay, erbaş ve erlerden oluşan süvariler, bir taraftan at yetiştiriciliği ve binicilik kültürünü yaşatmaya çalışırken, bir taraftan da Türk Silahlı Kuvvetlerini, Binicilik Federasyonu tarafından düzenlenen yarışlarda temsil ediyor. At ihtiyacını, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Bursa Gemlik'teki At Üretim ve Eğitim Taburundan karşılayan süvarilerin, 51'i yarışmalarda ve 94'ü törenlerde görev alan toplam 145 atı bulunuyor. Savaş meydanlarında top çekebilen ''friesian'' ırkı atları da bulunan süvariler, performansı yüksek genç atları yarışlarda, yaşı ilerleyen atları ise törenlerde kullanıyor. Tam donanımlı veteriner kliniğine sahip süvariler, atların bakımlarını da yapıyorlar. Erlerin günümüzde unutulmaya yüz tutan seyislik mesleğini kazandıkları merkezde, atlara nalları ise uzman çavuş rütbesinde 2 süvari tarafından çakılıyor. Adeta atlarla birlikte yaşayan süvariler, mesailerinin önemli bir kısmını at üstünde geçiriyor. Süvarilerin her birine Türk isimleri verdiği atların, iri cüsseli ve gösterişli olmaları ise dikkati çekiyor. Atlar, teknolojinin gelişmesine bağlı olarak günümüzde artık savaş aracı olarak kullanılmasa da süvari sınıfı Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde hala büyük ilgi görüyor. Atlı Spor Eğitim Merkezi'nden Albay Kıvanç Kerpişçi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kara Kuvvetleri bünyesinde muhafaza edilen süvari takımının tarihine ilişkin bilgi verdi. Albay Kerpişçi, süvari takımının, Mustafa Kemal Atatürk tarafından Kurtuluş Savaşı yıllarında Meclis Muhafız Taburu bünyesinde kurulduğunu, bu takımın savaşa süvari bölüğü olarak katıldığını anlattı. Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasında kritik rol oynayan süvari bölüğünün, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı kuruluncaya kadar Meclis Muhafız Taburu bünyesinde kaldığını daha sonraki dönemlerde alay bünyesinde farklı yapılarda görevini sürdürdüğünü anlatan Albay Kerpişçi, şunları kaydetti: ''Süvari birliklerinin lağvedilmesiyle sınıfının son temsilcisi olarak kalan Cumhurbaşkanlığı Süvari Birlik Komutanlığı, 1984 yılında yapılan teşkilat değişikliğiyle Muhafız Alayı'ndan ayrılmıştı. 29 yıldır da Kara Kuvvetleri Atlı Spor Eğitim Merkezi Komutanlığı olarak Kara Harp Okulu Komutanlığında görevine devam etmektedir.'' Atlı Spor Eğitim Merkezinin görevlerine ilişkin bilgi veren Albay Kerpişçi, ''Süvari kültürü ve tarihini yaşatmak, birliğin görevleri arasında yer alıyor'' dedi. Bunun yanı sıra atlı törenleri icra etmek, Türk Silahlı Kuvvetlerini binicilik müsabakalarında temsil etmek ve müteakip dönemlerde at ve binicilikte icra edilebilecek askeri ihtiyaçlar için mevcut yeteneği korumak gibi görevlerinin de olduğunu belirten Albay Kerpişçi, bu görevleri üstlenecek süvarilerin ise düzenledikleri binicilik kurslarına Harp Okulu'ndan gönüllü olarak katılan ve kursları başarıyla tamamlayan öğrenciler arasından seçildiğine dikkati çekti. Kursların büyük ilgi gördüğünü ifade eden Kerpişçi, şu anda binicilik eğitimine Harp Okulundan 104 personelin katıldığına dikkati çekti. Süvarilerin eğitiminin büyük bir titizlikle yürütüldüğünü kaydeden Albay Kerpişçi, eğitimin uzun soluklu bir süreç olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti: ''Eğitimler üç aşamalı olarak verilmektedir. Birinci aşama binici adaylarının öğrencilik döneminde başlangıç eğitimi olarak verilmektedir. Harbiyeliler, 1 sınıfta seçime tabi tutulmakta, belirlenen binici adaylarına 4 yıl boyunca eğitim verilmektedir. Harbiyelilerin seçiminde gönüllülük, ata uyum sağlama ve at üzerinde denge gibi hususlar göz önüne alınmaktadır.'' Binicilik eğitiminin ilk aşamasını başarıyla tamamlayanların ikinci aşamada 30 haftalık eğitime tabi tutulduğunu ve üçüncü aşamanın ise binicilik yeteneğinin yükseltimsine yönelik olduğunu dile getiren Albay Kerpişçi, bu kursları başarıyla tamamlayanların, Türkiye'de düzenlenen engel atlama, üç günlük yarışma, at terbiyesi ve atlı dayanıklılık olmak üzere 4 branştaki müsabakalara katılabilme seviyesine ulaştığına işaret etti.

Internet Haber Mobil Uygulama

Son süvariler nefes kesiyor