Gördük ki...
Görüyoruz ki...
Mesele...
Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçeli, Özgür Özel meselesi değildir...
Mesele...
AK Parti, CHP, MHP ve diğerleri meselesi ise hiç değildir...
MESELE...
Türkiye'nin bu ateş çemberi coğrafyada her yönü ile çok güçlü olmak
zorunda olması gerektiği meselesidir...
Mesele...
Türkiye'nin Savunma Sanayiindeki güçlü hamlelerini artırarak devam
ettirme meselesidir..
Mesele...
Türkiye'nin bu coğrafyada küresel güçlere, siyonizme karşı
mücadelede 'SON KALE' olma meselesidir..
Mesele...
Türkiye güçlü olmak ve milli beraberlik ve dayanışma ruhunu
siyasetinin çok ötesine taşıma meselesidir...
Mesele...
Türkiye'nin kendi toprakları içerisinde her türlü gayri milli
oyunlara. geçit vermeme meselesidir...
Siyaset hiç kuşkusuz olacaktır...
İktidar ve muhalefet çekişmesi yaşanacaktır...
Bu demokrasinin gereği...
FAKAT...
Türkiye'nin milli çıkarları söz konusu olduğu zaman iktidarı ve
muhalefeti ile milli dayanışma ruhu bütün dünyanın önüne koymak
zorundayız!..
Tıpkı..
İsrail Dışişleri Bakanının Cumhurbaşkanı Erdoğan'a tehdit
ettiği konuşmasına verilen örnek olan ak topyekün tepki
gibi...
Etrafımıza iyi bakalım...
Ortadoğu yangınını iyi görelim...
Irak ne oldu?
Suriye ne oldu?
Libya ne oldu?
Afganistan ne oldu?
Ukrayna-Rusya savaşı...
İslam ülkeleri ABD bağımlısı hale
getirilmiş...
Hani o çok güçlü İran!..
Neler oluyor...
ABD- İsrail içeriden vuruyor...
Baksanıza son üç ayda neler oldu?
Kendi cumhurbaşkanlarını kendi ülkelerinde
koruyamadılar
Kendi dışişleri bakanlarını kendi ülkelerinde
koruyamadılar…
Kendi ülkelerine düşen cumhurbaşkanı helikopterini
bulamadılar…
Kendilerine emanet bir lideri
koruyamadılar...
O koskoca denen İran işte bu!..
Sevgili dostlar...
Türkiye bu coğrafyanın sigortasıdır...
Türk dünyasının umududur...
Mazlumların limanıdır...
Şunu iyi bilin ki..
Türkiye'yi ancak Türkiye yenebilir!..
Yani bizi ancak içeriden yıkabilirler!..
Hep denemediler mi?
Bu kadar net...
Oyuna gelmeyelim...
Emperyalizme , terör örgütlerine , bu vatanı içeriden
satmaya kalkanlara, ABD oyunlarına, İsrail. ajanlarına
karşı sözde demokrasi kandırmacaları ile milli mücadele
ruhumuzu kaybettirmeye çalışanlara karşı dikkatli
olalım...
Devletin ve Milletin bekası üzerine hiç bir demokrasi
anlayışı gelemez.
ABD'ye, AB'ye, İsrail'e küresel emperyalizme şirin
görünmek uğruna onların sesi olanların gerçek orijinlerine iyice
bakmak gerekmez mi?
İçimizde aynı kimliği taşıyıp ajanlık faaliyeti gösterenlerin
zaman zaman yüce meclis çatısı altında boy gösterdikleri
ortada değil mi?
Mesela..
Ana vatan, gök vatan, mavi vatan, yavru vatan ayrılmaz bir
bütündür; ayrılamaz, parçalanamaz bu bilinmesine rağmen yüce meclis
çatısı altında 'Mavi Vatan'a 'Masal' diyenler kimdendir!
Parçalamak isteyenlerin akıbeti malum olmadı mı?
Mavi Vatan; Karadeniz'de, Akdeniz'de, Ege'de, kara suları, kıta
sahanlığı, deniz yetki alanları dahil denizlerimizin atlındaki ve
üstündeki her türlü hak ve menfaatlerimiz, yani denizlerdeki
misak-ı millimizdir, milli meselemiz değil mi?
Buna TBMM çatısı altında masal diyenler kimin sesi!.
Sevgili dostlar...
Bu milleti ancak içeriden yıkabileceklerini biliyorlar..
15 Temmuz hain darbe girişimini daha yeni yaşadık!..
Hep dedik...
ALLLAH bizimle beraber...
Çünkü bu milletin bu devletin üzerinde hayır duası var...
Neden bütün oyunlara karşı yıkamadıklarını hala anlayamadık
mı?
Yeter ki 'Hak' yolundan ayrılmayalım...
Unutmayın ki..
Türkiye Cumhuriyeti Devleti sadece büyük Türk Milletinin değil
dünya mazlumlarınında 'SON KALESİDİR'
Şunu iyi bilin ki..
Türkiye ayaklarındaki prangayı söküp attığı "Dünya
beşten büyüktür' diye haykırdığı bu süreç içerisinde her
alanda verdiği bu tarihi bağımsızlık mücadelesini kaybedip emir
alan devlet konumuna düştüğü zaman...
BİLİN Kİ SON KALE YIKILMIŞTIR!.
O nedenle...
Tek Devletin...
Tek Milletin...
Tek Vatanın...
Tek Bayrağın...
Şerefimiz olduğunu asla unutmamak gerekir..
Taviz veren ise bizden değildir..