Buket Dereoğlu, ilk olarak “Bizimkiler”in Sekreter Demet’i olarak ekranda yer aldı. Ardından “Tatlı Kaçıklar”ın Asu’su rolüyle akıllarda kaldı. Annesi İdil Yazgan ve üvey babası Ercan Yazgan sayesinde tiyatro kulislerinde büyüyen Buket Dereoğlu hayat yolculuğunu anlattı. "Oyuncu bir ailem olduğu için hep tiyatronun içinde ve kulislerde büyüdüm" diyen Derelioğlu "Üsküdar Kız Lisesi’nde yatılı okuyordum. Hafta sonu ailemin yanı, tiyatro sahnesi demekti. Kuliste ödevlerimi yapardım. O zaman her gün tiyatro olduğu için beni bırakacakları bir abla ya da bakıcı imkanı yoktu." ifadelerini kullandı.Derelioğlu "Dolayısıyla yatılı okumam onlar için daha iyiydi. Ama başta benim için üzücüydü. Çünkü 10 yaşında ailemden ayrı kaldım. İlk zamanlar beni sevmediklerini düşündüm. Fakat oradaki öğretmenler ve eğitim sayesinde çok şey öğrendim." dedi.Derelioğlu "Her şeyden önce 10 yaşında sabah kalkıp yatağımı toplamayı, sorumlulukları ve disiplini erkenden öğrendim. O sayede daha erken olgunlaştım. Tabii eksik yanlarım vardı. Kız okulunda okuduğum için karşı cinsle iletişimim zordu. Ama tiyatronun içindeki eğitimimle sosyal iletişimi sağladım.” diye konuştu.Dereoğlu’nun hayatındaki kırılma anı 1990’larda dahil olduğu “Bizimkiler” dizisiyle oluyor ve orada ‘Sekreter Demet’ karakterine hayat veriyor. Oyuncu, dizinin hayatındaki önemini "Babam Ercan Yazgan, ‘Bizimkiler’de oynamaya başlamıştı. ‘Sekreter rolü de var, oynamak ister misin?’ diye sordu. Bu kadar profesyonel bir kadroda yer almamıştım. İlk kez 13 yaşında annemin çocuk tiyatrosunda rol almıştım. 16’mda da bir hevesle ‘Bizimkiler’ dizisine başladım." sözleriyle anlattı. Derelioğlu "Oyunculuk eğitimim yoktu. Alelacele meşhur oluverdik. Herkes sokakta tanımaya başladı. Bu sayede büyüklerin tiyatrosunda da oynamaya başladım. Lise bitiyordu ve ‘Ne yapacağım ben?’ diye düşünmeye başladım. Oyunculuğu meslek olarak görmüyordum ve hostes olmak istiyordum. Annemse uçak düşer korkusu yüzünden istemedi." dedi. Derelioğlu "O sırada da Yıldız Kenter’le tanıştım. Muhteşem bir kadındı. Bana dedi ki, ‘Eğer oyunculuk yapmak istiyorsan eğitimini almalısın. Konservatuvara girip okumalısın.’ Öğrencileri Hakan Gerçek, Tuna Orhan’dan ders aldım. Klasik eğitim çalıştırdılar. 700 kişi arasından 13’ü seçildi. Biri de bendim." diye konuştu.Dereoğlu, okulla birçok işi aynı anda götürmeye çalıştığını “Okula girdiğimde ‘Bizimkiler’ de devam ediyordu. Aynı zamanda da ‘Yarı Şaka, Yarı Ciddi’ diye bir dizide rol alıyor tiyatro yapıyordum. Fakat okula da her gün gidip gelmem lazımdı. İşler yoğunlaştı ve devamsızlıktan derslerden kaldım. Bu sefer de ailem bana kızdı. Bana ‘işten ayrılacaksın’ dediler. Benim de işime gelmedi." dedi."Meşhur olmaya başlamıştım, o yaşta para kazanıyordum" diyen Derelioğlu "Çok ciddi bir olaydı benim için. Devamlı devamsızlıktan kalıyordum. Tiyatroya ara vermek zorunda kaldım o dönem.” şeklinde konuştu. Dereoğlu, Erler Yapım’ın bünyesinde çalıştığı dönem birçok önemli işte yer aldığını söyledi. Derelioğlu “Volkan Severcan, Nilüfer Açıkalın, Peker Açıkalın bir bayram programında yer alıyordu. O sırada Nilüfer rahatsızlanıyor ve Peker, beni öneriyor. Böylece Erler Yapım’a girmiş oldum. Ramazan ve bayram skeçleri, ‘Bir Başka Gece’, ‘Cümbüş Sokak’, ‘Cennet Mahallesi’ derken 17 yıl Türker İnanoğlu ile çalıştım. Tüm işlerinde kadroluydum. Onların yanında büyüdüm." dedi.Derelioğlu "Türker Bey’in yanında çalışmak da bir disiplin ve önemliydi. Orada da önemli isimlerle çalıştım. Çok izlenen yapımlardı. O zamanlar reyting nedir bilmiyorduk, takip etmek gibi bir durumumuz da yoktu. Her sene mayıs-haziran gibi tatile girerdik, eylül başında tekrar çekimler başlardı. Arada da tiyatro devam ederdi. Öyle bir hayat geçti.” ifadelerini kullandı.Derelioğlu “14 yıl o dizide rol aldım ve uzun yıllar ‘Sekreter Demet’i canlandırdım. O zaman yazıhanede Erdal Özyağcılar, Engin Şenkan, Erdinç Dinçer, Hikmet Karagöz vardı. Onlarla çalışmak harika bir histi. ‘Sekreter Demet’in ruju koyu olmasın’ derlerdi, öyle TV’de izlerdim kendimi. O aralar kendimin farkında değildim." dedi."Yolda yürürken, bakkala girdiğimizde, yazlığa gittiğimizde ünlendiğimi anlıyordum" diyen Derelioğlu "Babam Ercan Yazgan’la yürürken imza isterlerdi bizden. O zamanlar anlardım ciddi tanındığımızı. Çok erken bir yaştı. Onu hazmetmek şöyle oldu bende; aile mütevazi olunca onlarla birlikte nasıl hareket etmem gerektiğini de öğrendim. Şımarmamak meziyet değil doğalım oldu. Zaten şımarmak ayıp kabul edilirdi.” ifadelerini kullandı.Buket Dereoğlu, 1996’da ekrana gelen Yalçın Menteş, Mehmet Ali Erbil, Pelin Körmükçü ile başrolü paylaştığı “Tatlı Kaçıklar” hakkında, “İyi adamların elinden çıkan senaryolardı. Zaten gereken yeri de aldı. 6 yıl beraber işini iyi yapan bir ekiple çalıştım. Dizideki ‘Sus Aysu’ lafı fenomen olmuştu." dedi. Derelioğlu "Türkiye’de sarışın bir oyuncu olmak biraz zor galiba. Ciddiye çok alınmıyor gibi geliyor sarışınlar. Biraz aynı roller geliyor. İnsanlar risk almaya mı sevmiyor acaba? ‘Bu sarışın, bu rolü oynayamaz’ diyorlar. Boyatırsın saçını oynatırsın, bu kadar da basit. Sen istiyorsan onun oynamasını, o her şekilde oynar. Benim için en önemli reyting de seyircinin kendisiydi.” ifadelerini kullandı.Dereoğlu, oyunculuğu hakkında ise “Oyuncu demek kontrol demektir. Sinirini ve asabiyetini yönlendirmek gerek. Her şeyi biraz daha sınırlandırabilmek de... Bizim işimiz de zor. Çok sabır gerektiren bir iş” dedi. Buket Dereoğlu, rahmetli oyuncu babası Ercan Yazgan’ı “Babamdan çok şey öğrendim. Herkesle konuşur, fotoğraf çektirirdi. Ne kadar yorgun olursa olsun belli etmezdi." sözleriyle andı. Derelioğlu "Sakin ve kendine dönük bir insandı. İstekleri ve arzularını dışa vuran, paragöz bir adam değildi. Hiçbirimiz de öyle olamadık. Bu dünyada böyle biri olmamak iyi bir şey mi, bilemiyorum. Ama bizi hep adaletli insan olmayı öğretti. ‘Her şeyi kendin için yapılmalı, başkaları için değil’ derdi.” ifadelerini kullandı.Buket Dereoğlu, bir süredir ekranda olmama nedenini yoğun tiyatro programına bağlıyor. 52 yaşındaki oyuncu, “En son ‘Türkan Hanım’ın Konağı’nı çektik. Her gün yayınlanan bir sabah programıydı. Beni çok eğitti. Anadolu’nun birçok şehrini dolaşıyorduk” dedi. İstanbul’da yaşayan Dereoğlu, İstanbul Temaşa Tiyatrosu oyunlarında rol aldığını belirtip “Her ay 4-5 oyunumuz oluyor, onun dışında turnemiz de... Kayra Şenocak’ın yazıp yönettiği ve rol aldığı ‘Ömrümün Sonuna Kadar’ ve ‘Seni Unutmak İstemedim ki’ oyunlarında yer alıyorum. İkisi de ilişki komedisi. Gittiğimiz her yerden seyircimiz mutlu ayrılıyor. Bu devirde salonumuz dolu. Türkiye’de tiyatro çok güzel bir yerde. Bu sene sadece tiyatro yapmak istedim.” diye konuştu. Buket Dereoğlu, 16 yaşındaki oğlu Can’ın oyunculuk yapmayı düşünmediğini “Hiç aklına bile gelmiyor. Birkaç defa söyledim de... Esprili bir çocuk, çok güldürüyor beni. Yeteneği de var ama hiç oralı değil. Futbolu çok seviyor. Karagümrük alt yapısında yer alıyor. Okuldan sonra her gün idmanı var. Futbolcu olmak istiyor.” diyerek söyledi.