Son gazinin vasiyeti
Abone olİmparatorluk ve cumhuriyet gördü. Yokluğu ondan iyi bileni yok. Son gazi ölmeden önce şunları söylüyordu.
Nice ölümler gördü. Cepheden cepheye koştu.. Üç
Padişah gördü.. İmparatorluğun son yıllarınını yaşadı.
Cumhuriyet'in kuruluş sancısına da tnıklık etti.
110 yaşında Eskişehir'de hayata gözlerini yumdu.
Asırlık çınar sefaleti ve yokluğu bizzat tattı. Düşmanla göğüs
göğüse çarpıştı.
Basra ve Sakarya cephelerinde savaştı. Son 5-6 yıldır evinden
çıkamadı. Görme yeteneğini kaybeden Satar, doktorlar tarafından
kontrol altında tutuluyordu.
Kimler gelmedi ki evine.. Erdoğan, bakanlar, milletvekilleri,
vatandaşlar, her kesimden insan evine ziyaretine uğruyordu.
Asırlık çınar kendisinden bir şeyler duymak isteyenlere aynı
şeyleri söylüyordu. O acı günleri yaşamanın tecrübesiyle şu
kelimeler ağzından dökülmüştü:
"Acaba bu vatanı nasıl kurtardık. Yalın ayak ayağımda
çarık, aç susuz bu vatanı kurtardık. Rica ederim birlik
olmalılar."
YAKUP SATAR KİMDİR?
Hacı Seyit Mahallesi’ndeki evinde kızlarıyla yaşayan
Gazi Yakup Satar, 1898 yılında Kırım’da doğdu.
Ailesiyle Eskişehir’e göç eden Satar, Osmanlı Devleti’nin 1. Dünya
Savaşı’na katılmasıyla Basra Cephesi’nde savaştı.
Savaştan sonra esir düşen ve 2 yıl esir kalan Satar, özgürlüğünü
kazınmasınnı ardından memleketine döndü. Ardından Milli Mücadeleye
katılan Gazi Satar Sakarya Meydan Muharebesi’nde savaştı. Savaş
sonunda Eskişehir’e döndü.
Uzun süre çiftçilik yapan Satar, eşini kaybetmesinin ardından
kızları Zekiye Tali ve Bedriye Kalaş ile yaşıyordu. Satar’ın, 6
çocuğu, 50’ye yakın torunu bulunuyor.