Son apolet sökücü!..

Seçim startı verilirken, "Ben herkesin cumhurbaşkanı olacağım"diyen adam, daha adaylığı döneminde başamıza derebeyi kesildi.

Süleyman ÖZIŞIK suleyman@internethaber.com

Adamın biri son nefesini vermek üzere. Başında toplanan komşuları bir ara oruç üzerine sohbete dalmış. Biri dönüp, can vermek üzere olan adama, "Sen kaç gün oruç tutabildin muhterem?" diye sormuş. 

Sekerata giren adam, son bir hamle ile sağ elini kaldırıp, bir kez tutabildim diye işaret etmiş ve oracıkta can vermiş. 

Ahlar, vahlar falan derken, o sırada biri, yanındaki dervişe dönmüş, "Peki sen kaç gün oruç tuttun derviş?" diye sormuş. 

Derviş, az önce gözünün önünde can veren adamı göstermiş ve gayet pişkin şekilde cevap vermiş:

"Merhum benden tam bir gün fazla oruç tutmuş" 

Geçen gece, imam babamla beraber oturduk, Muharrem İnce'yi izliyoruz. Spiker ne sordu, bilmiyorum. İnce konuyu döndürüp dolaştırıp namaza getirdi ve aynen şu cümleyi kurdu:

"Herhalde bugüne kadar elli kez namaz kılmışımdır!" 

Babamın bu tür durumlarda vereceği tepkiyi az çok kestirebiliyorum. Döndüm, ne diyecek diye kendisine baktım. Yaslandığı koltuktan şöyle bir doğruldu, şaşkın şekilde kafasını kaşıdı, "Eyvah eyvah" dedi. 

"Hayrola baba, ne oldu?" diye sordum.

"40 yıl imamlık yapmama rağmen beyefendiden epey geride kalmışım. Yetişmek için gidip biraz kaza namazı kılayım bari" dedi ve çekti gitti. 

Kafadan şöyle bir hesap yaptım. 

Adam 54 yaşında. 14 yaşından itibaren cami yüzü gördüğünü varsayarsak, geriye kalıyor 40 yıl. "Herhalde 50 kez namaz kılmışımdır" dediğine göre, vakit namazlarını hiç kılmamış!

40 yıla denk düşen 80 bayram namazlarından 29'una da gitmemiş! Ve bu süre içinde sadece bir kez Cuma Namazına gitmiş.

Onu da gözümüze soka soka yaptı zaten! 

Cumhurbaşkanı adaylığı açıklandığında, Hacı Bayram Camii'ne gitti, herkes görsün diye sokakta namaz kıldı hacı Muharrem!

Seçim startı verileli 15 gün oldu ya da olmadı.

54 yılık hayatında gitmediği kadar cami, türbe, tekke ve zaviye gezdi muhterem. Ama bir kez namaza durduğunu, secdeye gittiğini görmedik.

Hayır yani…

51 olaydı, iyiydi diye diyorum!

Gelelim diğer mevzuya...

Seçim startı verilirken, "Ben herkesin cumhurbaşkanı olacağım" diyen adam, daha adaylığı döneminde başımıza derebeyi kesildi. 

15 günlük süre içinde Merkel'e "Sen kimsin, kimsin sen?" diye efelenmeye, iktidar yanlısı gazetecilere, "Kaşarlar" diye hakaret etmeye başladı.

Bildiğin Eşkıya Hamido!

 "Beni canlı yayında vermeyen kanalları basacağım" diye şantaj yapıyor, kendisinden önceki Cumhurbaşkanı'nı yargılayacağını söylüyor, kendisiyle selfie çekilenleri ise "fizik"en uçuruyor!

Geride kalan boş zamanlarında ise Hulusi Akar ile İsmail Metin Temel Paşa'nın apoletlerini söküyor!

Yalnız şu apolet sökme meselesi bir hayli ilginç. 

Dikkat ederseniz, "emekliye ayıracağım" demiyor. Apoletini, yani rütbelerini sökeceğini söylüyor. İlginç olan şu ki "vatana ihanet" dışında bir askerin veya polisin apoletlerini, yani rütbesini sökmek, Anayasa'ya göre suç!

Anayasa Mahkemesi'nin 2006 yılında aldığı karara göre, "vatana ihanet" dışında bir askerin ya da polisin rütbesini sökmek, ilgili kişinin temel hak ve özgürlüklerine direk müdahale anlamı taşıyor.

Yani anlayacağınız, "Cumhurbaşkanı olduğumda yargıyı bağımsız hale getireceğim" diyen Hacı Muharrem, daha cumhurbaşkanı olmadan yargı kararlarını ayaklar altına alıyor!

Apolet sökecekmiş!

Yahu sen eğer bu ülkede bir generale "Apoletlerini sökeceğim" diyebiliyorsan, bu Erdoğan sayesindedir Muharrem İnce... 

Erdoğan şu askeri vesayeti sona erdirmese, senin bırak bir generale, bir onbaşıya bile bu sözleri söylemen mümkün müydü? Yüreğin yeter miydi böyle bir cümle kurmaya?

Kabadayılık yapıyorsun ama o kabadayılığı bile Erdoğan sayesinde yapıyorsun mübarek!

Biz senin geçmişte askere karşı duruşunu bilmiyor muyuz sanıyorsun?

Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığına aday gösterildiği, 367 garabetinin yaşandığı dönemde, askerden gelen "Meclis'e girmeyin, yoksa darbe yaparız" tehdidi üzerine, sıvışanlardan biri de sen değil miydin?

Efendim, duyamadık?