Son 3.5 yılın düşük seviyesinde
Abone olTürkiye'nin yıllıklandırılmış cari açığı 2014 yılı temmuz ayında 48 milyar 485 milyon dolarla son 3,5 yılın en düşük seviyesine geriledi.
AA muhabirinin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB)
verilerinden derlediği bilgiye göre, Türkiye'nin 12 aylık kümülatif
cari açığı temmuz ayında bir önceki aya göre 3 milyar 653 milyon
dolar azalarak 48 milyar 485 milyon dolara indi. Cari açık, 2011
Ocak döneminden bu yana gördüğü en düşük seviye oldu.
Bu yılın 7 aylık döneminde cari açık geçen yılın aynı dönemine göre
yüzde 38 azalarak 43,3 milyar dolardan 26,8 milyar dolara
geriledi.
Geçen yıl sonunda 65,1 milyar dolar düzeyinde gerçekleşen yıllık
cari açık, ekonomi yönetiminin aldığı kararlar neticesinde
beklentiler doğrultusunda gerileyerek temmuz ayında 50 milyar
doalrın atına düştü.
Analistler, kümülatif cari açıkta gerçekleşen düşüşün yaklaşık
yarısının altın ticaretinden kaynaklandığını belirterek, iç
talepteki yavaşlama ve ihracattın pozitif katkısının da bu düşüşte
etkili olduğunu ifade ediyor.
"Cari açıktaki düzeltmenin yılın geri kalanındaki boyutu
petrol fiyatlarının seyrine bağlı"
Odeabank Ekonomik Araştırmalar Müdürü İnanç Sözer, konuyla
ilgili yaptığı değerlendirmede Avrupa ekonomilerindeki yavaşlama ve
jeopolitik sorunların ihracatı, petrol fiyatlarındaki son düşüş ve
düşük altın ticaretinin ithalatı baskıladığını dile getirdi.
Bu yılın Ocak-Temmuz döneminde cari açığın geçen yılın aynı
dönemine göre yüzde 38,3 azalarak 26,8 milyar dolar olarak
gerçekleştiğini anımsatan Sözer, şunları kaydetti:
"Yılın yedi ayında altın ticaretindeki düzeltme ve zayıf iç taleple
keskin bir şekilde hız kesen cari açıktaki düzeltmenin yılın geri
kalanındaki boyutu petrol fiyatlarının seyriyle yakından alakalı
olacak. Yılsonu için 49,5 milyar dolarlık (milli gelire oranla
yüzde 6) cari açık tahminimizi koruyoruz.
Sürdürülebilir büyümeye geçiş programı kapsamında alınan
makroihtiyati önlemler ve sıkı para politikasının etkisiyle
hesaplamalarımıza göre Türkiye'de toplam tasarrufların milli gelire
oranı yılın ikinci çeyreğinde ilk çeyrekteki yüzde 12,5'ten yüzde
14 ile yedi çeyreğin en yüksek seviyesine ulaştı. Tasarruflardaki
artışın önümüzdeki dönemde sınırlı bir şekilde süreceğini tahmin
ediyoruz."
"Cari dengedeki iyileşme özellikle dış şoklara karşı
dayanıklılık açısından olumlu"
Halk Yatırım Başekonomisti Banu Kıvcı Tokalı ise geçen yılın
temmuz ayında kaydedilen 6,3 milyar dolarlık aylık açık göz önüne
alındığında, yıllık cari açıktaki yavaşlamanın bekledikleri gibi
belirgin boyutta gerçekleştiğini ifade etti.
Ağustos ayından itibaren baz etkisinin de yavaşlaması
doğrultusunda, yıllık cari açıktaki düşüşün hız kaybetmesini
beklediklerini belirten Tokalı, yıl sonu cari açık tahminlerinin 48
milyar dolar ve 2015 yılı tahminlerinin 57 milyar dolar olduğunu
belirtti.
Tokalı, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Cari açığın finansman tablosunda radikal bir değişiklik olmadığını
görüyoruz. Doğrudan yatırımların katkısı devam ediyor; 7 aylık
dönemde yurt içindeki doğrudan yatırımlar 7,9 milyar dolar (geçen
yılın aynı döneminde 7,2 milyar dolardı). Portföy yatırımlarının,
özellikle bono tarafında, yavaşlamakla birlikte finansmana katkısı
devam ediyor. İthalattaki yavaşlama, kısa vadeli finansman
kredilerinde de gözleniyor.
Finans dışı kesimin yatırımların finansmanında kullandığı uzun
vadeli krediler hala sınırlı bir katkı sağlıyor. Diğer taraftan,
kaynağı bilinmeyen 2 milyar dolarlık bir döviz girişi gözleniyor.
Böylece, resmi rezervlerin küçülmemesi sağlanmış görünüyor.
Ekonominin büyüme hızının yüzde 3’ler seviyesine işaret ettiği
mevcut makro ekonomik ortamda cari dengedeki iyileşme de, özellikle
dış şoklara karşı dayanıklılık açısından olumlu bir unsur olarak
beliriyor. Ancak, bu tablonun korunması için ihracat pazarlarına
yönelik risklerin kontrol altında kalması ve iç talebin ılımlı
görünümünü koruması gerekiyor."