Somalili çocuklar Nihat'a burun kıvırmış
Abone olEn son Somali ziyaretinde adından çokça sözettiren Nihat Doğan'dan çarpıcı açıklamalar...
Wikileaks'ten sonra dünyada en çok konuşulan ismi olan
ekranların renkli yüzü Nihat Doğan son verdiği röportajla da
çok çok konuşulacak.
Özlü sözleri, renkli davranışları, ilginç çıkışları ile adından
sıkça söz ettiren Doğan Somali ziyaretinin perde arkasını anlattı,
siyasetle ilgili görüşlerini paylaştı. Doğan'ın Radikal'de
yayınlanan röportajında dikkat çeken bölümler şöyle oldu:
NİHATDOĞANİZME SERT SÖZLER: Beyni olmadan yaşayıp
beyni olmadan espri yapabilen, boş gezenin boş kalfası, ağzı viski
kokan ergenlerin internette yaptığı mastürbasyondur.
SOMALİ'YE BAŞBAKAN DAVET ETTİ: Benim için AKP'de bir tane insan vardır, o da Recep Tayyip Erdoğan'dır. Diğer arkadaşlarla çok fazla iştigal içinde değilim.
Bir iftarda Sayın Erdoğan'la konuşurken konu konuyu açtı, ben de yeni albümün gelirini Somali'ye bağışlayacağımı söyledim. Erdoğan'a Somali'deki Müslüman kardeşlerimizin yaşadığı trajediye ortak olup onlara yardım ettiği için teşekkür ettim, bayramdan sonra acılarını paylaşmaya ziyarete gideceğimi ekledim. "Biz gidiyoruz" dedi. Espriyle "Uçakta yer var mı sayın Başbakanım?" dediğimde "Sana olmaz mı, tabii ki" dedi. Ve gittik.
SOMALİLİ ÇOCUK BENİ TANIDI: Bir anımı anlatmak
istiyorum. Kampa gittik Somali'de. Orada bir çocuk bize doğru
koştu. Bana baktı, "Aa, Nihat Doğan sen misin?" dedi.
(Somalili çocuk mu dedi bunu size? sorusu üzerine) Evet.
“Seni mi getirdiler getire getire? Senin yardımını almam.
Gazetecilerden kim geldi?” dedi. “Mehmet Altan burada.
Hayırdır, sen kimi istiyordun?” dedik. “Yılmaz Özdil, Yıldız
Kenter, Fazıl Say, Müjdat Gezen gelseydi” dedi. Böyle de bir anım
var işte.
Nihat Doğan’a burun kıvırdılar, bu saydığım isimleri
bekliyorlar. Uçak masrafları benden, yeter ki o çocuklar
mutlu olsun. Ortada böylesine büyük bir trajedi varken son derece
masumane bir şekilde ortaya gidip elimizi taşın altına koyduk ama
bazıları bunu siyasi ranta çevirmeye çalıştı.
Hitler bugün mezarından çıksaydı, ülkeye şöyle bir bakıp bizim
kafatasçı, faşist yazarlarımızı görünce ‘Aman kardeşim bana ne
gerek var’ deyip mezarına dönerdi.
NİHAT DOĞAN'IN REKLAMA İHTİYACI YOK: Gidip oradakilerin
acılarını paylaşmamızı şov olarak değerlendirdiler. Nihat Doğan'ın
şova ihtiyacı mı var? Türkiye'de reklama işi düşecek en son
insandır Nihat Doğan.
WİKİLEAKS'TEN SONRA EN ÇOK KONUŞULAN ADAMIM: 2010-2011 için Amerikan şirketi bir araştırma yapıyor, dünya üzerinde en çok konuşulan, izlenilen kişiler üzerine. Nihat Doğan, Türkiye'de bir numara oluyor! İkinci sırada Abdullah Gül var. Düşünebiliyor musunuz, dünya üzerinde WikiLeaks'ten sonra en çok konuşulan adam olmuşuz. 2011-2012 de böyle olacak herhalde.
MUHAFAZAR DEMOKRATIM: AK Parti Beşiktaş İlçe Başkan Yardımcılığını iki sene önce bıraktım. Günümüz gençliği fazlasıyla apolitik. Ben de politik olmaya, insanlara bu noktada örnek olmaya çalışıyorum. Türkiye'de yüzde 47 teveccüh bulmuş bir partiyi, vergilerimizle maaşını alan 11 atanmış kişinin kapatmak istemesini doğru bulmadım. Partiye katıldım.
MUHALEFETİN EN BÜYÜK EKSİĞİ: Mevcut muhalefet partilerinin en büyük eksikliği AK Parti'nin onlara siyaset yapacak boşluğu bırakmaması. Halktan teveccüh bulmak istiyorlarsa yüzlerini halka dönüp sivil anayasanın yapılması noktasında katkı göstermeleri gerekir.
İSLAM EN BÜYÜK ÇİMENTO: Türk ve Kürt'ün en büyük çimentosu İslam'dır. O çimentoyu alırsan, maneviyatsız toplumlarda ırkçılık rücu eder. Irkçılık toplumlar için en tehlikeli silahtır.
BALBAY VE ÖZKAN'IN İÇERİDE OLMASI AĞRIMA GİDİYOR: Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'ın içeride olması benim de ağrıma gidiyor, ben de üzülüyorum. Hatta bir programda "Bütün paşalar serbest bırakıldı. Ergenekon'un, Balyoz'un faturasını Mustafa Balbay'a ve Tuncay Özkan'a mı keseceğiz? Özkan'ın tankı, topu, tüfeği mi vardı? Darbe yapacak olanların hepsi bırakıldı. Bütün fatura bu iki gazeteciye kesildi, yazık günah kardeşim" dedim.
ANNEM DE DAYAK YERDİ: Benim annem de babamdan çok dayak yedi. Toplumun yüzde 90'ında erkek, kadına dayak atmıştır. Bu toplumun en büyük sorunlarından biriydi ama dillendirme eksikliğimiz vardı. Medyamızdan Allah razı olsun, bu konuda çok duyarlı herkes.