Somalilerle olan hatırasını anlattı
Abone olSomali heyetiyle görüştüklerinde kendisine anlatılanları paylaşan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin mülteci politikasının bugün ...
Somali heyetiyle görüştüklerinde kendisine anlatılanları
paylaşan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin mülteci
politikasının bugün dünyada bir efsane olduğunu söyledi.
Bakan Davutoğlu, Konya’nın Bozkır ilçesinde bayramlaşma programına
katıldı. Bozkır Belediyesi Düğün Salonu’ndaki bayramlaşma
programına Bakan Davutoğlu, AK Parti Konya Milletvekilleri İlhan
Yerlikaya, Harun Tüfekçi, Kerim Özkul, Büyükşehir Belediye Başkanı
Tahir Akyürek, AK Parti İl Balkanı Ahmet Sorgun, Selçuklu Belediye
Başkanı Uğur İbrahim Altay, partililer, vatandaşlar katıldı. Bakan
Davutoğlu burada yaptığı konuşmaya Abdürrahim Karakoç’un şiiriyle
başladı. Son yıllarda yurt dışına gittiklerinde Türk
vatandaşlarının dışında birkaç gruptan daha randevu aldıklarını
ifade eden Bakan Davutoğlu, birincisinin Somaliler olduğunu
belirterek, ”Oradaki Somaliler, bizim vatandaşlarımız ihmal etse
onlar gelir. Finlandiya’ya gitmiştim. Somalili orada yaşayan 40 bin
Somalili adına heyetle oturduk görüştük. Aynı sizin gibi, kendi
bakanları gibi karşıladılar ve bir tanesi şunu dedi:
‘Biz kendi ülkemize gitmeye korkuyorduk ama bir sabah kalktık. Türk
Başbakanı yanına ailesini, çocuklarını, bakanlarını, onların
çocuklarını ve Türkiye’nin en seçkin insanlarını almış ve iki
uçakla Mogadişu’ya gitmiş. Onu gördük o zaman uyku bize haram oldu.
Madem Türk Başbakanı gidiyor biz nasıl gitmiyoruz diye utandık ve
Mogadişu’ya gitmeye karar verdik yola çıktık. Somaliler bile
Somali’yi terk ettiğinde biz onları terk etmedik. Tarih bunu
yazacak. Nereye gitsem Suriyeli kardeşlerimiz mutlaka randevu
isterler. Son New York’ta randevu istediler ve geldiler. Suriyeli
bir kardeşim uluslar arası bir toplantıda bir çok ülke
temsilcisinin yanında ayağa kalktı ve şunu söyledi:
‘Biz bir yüzyıl Türk kardeşlerimize teşekkür etsek azdır. Onlara
borcumuzu ödeyemeyiz. Ben de kalktım dedim ki, sizle bizim aramızda
borç ilişkisi yoktur. Çünkü siz ve biz Haçlı seferlerine karşı omuz
omuza savaşmıştık. Çanakkale’de de savaşmıştık. Filistin cephesinde
de savaşmıştık. Türkiye ile Suriye arasında sadece ve sadece
dostluk ve kardeşlik vardır” dedi.
“TÜRKİYE’NİN MÜLTECİ POLİTİKASI DÜNYADA EFSANEDİR”
Türk Milletine her şeyin yakıştığını kaydeden Bakan Davutoğlu, “Ama
şu yakışmaz. Düşünün, bu dağların çocuğu Davutoğlu, Suriyeli
mülteciler kapımıza geldiğinde zulümden tecavüzden kaçarak kadınlar
sınırlarımıza dayandığında yok biz kapımızı kapatıyoruz, sınırın
öte tarafından kadınlar zalimler tarafından öldürülmeyi, zulme
uğramayı, ırzınıza tecavüz edilmeyi bekleyin diyebilir miydi? Hangi
Türk’ün vicdanında tanrı misafiri diye yanına gelmiş olanın
geçmişini, kökenini, mezhebini etnik geçmişini sormak vardır. Tanrı
misafiri demek Rabbimizden gelen bereket kaynağı demektir. Onun
için bugün dünyada bir efsanedir Türkiye’nin mülteci politikası.
Nereye gitsek herkes Türkiye’nin Suriyeli kardeşlerine nasıl
kapısını açtığını anlatır ve iftihar ederiz. Ne kadar
eleştirilirsek eleştirilelim, ne kadar saldırıya maruz kalırsak
kalalım o mazlum insanlara sahip çıkmak, dolayısıyla ne tür
komplolarla karşı karşıya kalırsak kalalım emin olun aziz
Bozkırlılar sizin yiğit isminize nazaran söylüyorum ki, hiçbir
zaman sizin adınızı tarihe kara bir leke olarak yazdırmayacağız.
Hiçbir zaman bir Türk Başbakanı geçmişte yapılan hatalar
dolayısıyla hani Cezayir olaylarında olduğu gibi, geçmiş
iktidarların yapmış olduğu hatalar dolayısıyla herhangi bir ülkeye
gidip özür dilemek zorunda kalmayacak. Eğer biz bu kapıyı Suriyeli
kardeşlerimize kapatsaydık, eğer kendi konforumuzu düşünüp aşımızı
evimizi en önemlisi de gönlümüzü onlarla paylaşmamış olsaydık emin
olun bu sıkıntılı dönemler bittiğinde bir Türk Başbakanı gidip
onlardan özür dilemek zorunda kalırdı. Ama şimdi misafir ettiğimiz
500 bin Suriyelinin her biri inşallah Suriye’ye barış ve esenlik
geldiğinde gururla geri dönecekler ve Türkçe öğrenmiş Türkiye aşığı
olarak Suriye’de bulunacaklardır. Allah göstermesin, Allah
devletimize ve milletimize zeval vermesin ama biliyoruz ki bize
herhangi bir ihtiyaç söz konusu olduğunda o dostlarımız bizi
karşılayacaklardır. Nasıl Bosna Hersek savaşından mağdur olanlar
önce Anadolu’ya doğru yönünü döndüler, nasıl Irak’ta Saddam
zulmünden mağdur olanlar önce Anadolu’ya yönlerini döndüler, nasıl
Kosova’da Milosevic zulmünden kaçanlar önce Anadolu’ya yönlerini
döndüler, Anadolu ana kucağıdır. Bizi bu diyarlara Hoca Ahmet
Yesevi, bu diyarlara kapanalım diye göndermedi. Bu diyarlardan
bütün insanlara ilim irfan şefkat kucağı açalım diye gönderdi”
şeklinde konuştu.
Bakan konuşmasını yine Abdurrahim Korakoç’un dizesiyle bitirdi.
(İHA)