Somalı işçi anneleri ağladı ağlattı
Abone olTED, Soma'daki maden faciasında yaşamını yitiren 301 madencinin eşleri ve anneleri için "Soma'da anne olmak" adında bir panel düzenledi.
Türk Eğitim Derneği, Soma'da yaşamını yitiren 301
madenci için "Soma'da anne olmak" adlı bir panel düzenledi. Faciada
eşini kaybeden annelerin katıldığı panelde 3 çocuk annesi Leyla
Çambal ve 1 çocuk annesi Hidayet Tokgöz'ün anlattıkları salondaki
konukları gözyaşlarına boğdu.
TED tarafından düzenlenen, moderatörlüğünü gazeteci İsmail Küçükkaya’nın yaptığı panelde Somalı anneler Hidayet Tokgöz ve Leyla Cambal’ın yanı sıra sanatçı Filiz Akın ve Hacettepe Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferhunde Öktem yer aldı.
TED tarafından düzenlenen, moderatörlüğünü gazeteci İsmail Küçükkaya’nın yaptığı panelde Somalı anneler Hidayet Tokgöz ve Leyla Cambal’ın yanı sıra sanatçı Filiz Akın ve Hacettepe Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferhunde Öktem yer aldı.
SOMA’DAKİ ANNELER MUTSUZ, AMAÇSIZ
Kazada elektrik ustası eşini kaybeden ana sınıf öğretmeni
Hidayet Tokgöz, konuşmasında Soma’daki anneleri şöyle anlattı;
"Soma’daki anneler mutsuz, amaçsız. Soma’daki anneler çok yalnız.
Soma’da anneler artık bedenen varlar ama ruhen yoklar. Soma’daki
anneler artık evlatlarının en çok sevdiği yemeği bile
pişirmiyorlar. Pişiremiyorlar, çünkü yiyecek evladı yok. Soma’daki
anne haykırıyor; ‘Keşke evladım yaşasaydı, bana her gün anneler
günü olsaydı’ diyor. Soma’daki anneler ve eşler artık dayanılması
çok zor acılar yaşıyorlar. Bir yandan eşin yokluğu, bir yandan
yetiştirmesi gereken çocuklar. ‘Ve biz şimdi ne yapacağız
kaygısıyla sağlıklı gelişemiyorlar."
SOMA’DAKİ ANNELER, EŞLER RENKİ BLUZ GİYEMİYORLAR
Soma’daki eşlerin ve annelerin toplumsal baskı altında
olduklarını söyleyen Tokgöz, "İnanın kendilerine renkli bir bluz
bile giyemiyorlar. Çünkü neden; ‘şimdi bize bak bak renkli giymiş’
derler diye. ‘Sen şehit eşisin nasıl böyle renkli giyersin’ derler
diye toplumsal baskı altındalar" dedi.
3 YAŞINDAKİ OĞLUM RESİMLERİNDE SİYAHI
KULLANIYOR
Aynı zamanda bir öğretmen olduğunu söyleyen Tokgöz, "Bu yıl
çok garip bir öğretmenler günü hediyesi aldım. Öğrencim beni
çizmiş. Detaya baktığımda gözümde gözyaşı. Evet çünkü ağlayan bir
öğretmeni var. Benim babası madenci olan öğrencilerim de var.
Çocuklar özellikle de benim 3 yaşındaki oğlum Selim resimlerinde
siyahı kullanıyor. Çünkü o da farkında" dedi.
OĞLUYLA YAŞADIĞI DİYALOGU ANLATAN ANNE HERKESİ
AĞLATTI
Tokgöz’ün 3 yaşındaki oğlu Selim ile eşi hakkında yaşadıkları
bir diyalogu anlatması salonda bulananların çoğunu ağlattı. Diyalog
şöyle; "’Babamı çok özlüyorum anne’ dedi. ‘Ben de çok özlüyorum
oğlum’ dedim. ‘Ama gelmeyecek’ dedi. ‘Biliyorum oğlum gelmeyecek’
dedim. Bana yine bir gün ‘Anne biliyorum gelmeyecek ama sen ona
çarşıdan bir pasta alsan doğum günü yapsak, sürpriz desek. Tamam
anne, sustum sustum biliyorum gelmeyecek, babam gelmeyecek. O
cennette değil mi?’ İşte bir anne buruda yıkılıyor. Evladına
açıklama yapamıyor." Soma’da dul olmanın da çok zor olduğunu
sözlerine ekleyen Tokgöz, "Türk toplumunda yalnız bir kadın olarak
şimdi öyle bir vasfımda var. Üzerimizde toplumsal baskıyı
atamıyoruz. ‘İnsanlar şimdi bize ne der’ baskısını üzerimizden
atamıyoruz" dedi.
Tokgöz daha sonra eşine ait madenci kaskını takarak, ölümünden
sonra eşine yazdığı şiiri okudu.
SADECE ÇOCUKLARIM ÇOCUKLARIM…
Kazada emekli olmasına rağmen çalışmaya devam eden eşini
kaybeden 3 çocuk annesi Leyla Çambal, eşinin sadece çocukları
okusun diye çalıştığını belirterek, "Hep ‘keşke o gün uyuya
kalsaydım da işe göndermeseydim’ diyorum. Benim eşim öleli bir sene
oldu. Bir senedir kendim için hiçbir şey istemedim, düşünmedim.
Sadece çocuklarım, çocuklarım… Bende bir şey oluştu. Artık hep
şehit aileleriyle görüşmek istiyorum. Onlar beni anlar, ben onları
anlarım" dedi.
EŞİMİ MADEN DEĞİL SORUMLULAR
ÖLDÜRDÜ
Artık hayatında madenle ilgili bir şey duymak istemediğini
belirten Çambal, "Benim eşimi maden değil, sorumlular öldürdü. Ölüm
her yerde var. Ben eşimin ölümüne değil, bile bile ölüme
gönderilmesine üzülüyorum. Sorumluların hak ettikleri cezaları
almalarını istiyorum. Ben çocuklarımı maden sayesinde okuttum.
Madenin bununla ne ilgisi var? Sorumlu olanlar doymadılar. Ne
kömüre ne paraya doydular. 301 can aldılar inşallah bundan sonra
doyarlar" dedi.
BENİM ALDIĞIM MAAŞ ONUN AYAKKABI PARASINA
YETMEZ
Adaletin yerine gelmesini beklediğini belirten Çambal, "Ben
iki gün mahkemeye katıldım, bir daha da katılmadım. Niye katılmadım
biliyor musunuz? Madenin patronun orada çıkıp dedi ki, ‘Ben
mağdurum bir gelirim yok’ Bir geliyor yokmuş onun. Size soruyorum,
benim gelirim ne? O, 301 kişiyi geri getirebilirse biz maaşlarımızı
ona verelim. Nasıl geliri yokmuş, keşke bunu söylemeseydi. Benim
aldığım maaş onun ayakkabı parasını olmaz" dedi. Çambal, eşinin
ölümünden sonra kendisine bağlanan maaşın sorulması üzerine, "350
lira" dedi. Çambal, "Maaşı aldığımda benim en zoruma giden şey,
eşimin bedelinin 350 lira olduğunu düşünmem oldu. Eşimin bedeli 350
lira mı" diye sordu.
BENİM EŞİM HİÇ AYAKKABI ESKİTMEDİ
Çambal, salondakilerin gözyaşlarına boğulmasına neden olan
konuşmasını şöyle sürdürdü; "Bana verilen para onların ayakkabı,
gömlek parası etmez. Benim eşim hiç ayakkabı eskitmedi. Çünkü
ayakkabı giymiyordu, hep çizme giyiyordu. Sabah madene gidiyordu
akşam gelip yatıyordu. Başka hiçbir yere gidemiyordu. İnanın benim
eşim senede sadece bir ayakkabı alıyordu. Hep çocuklarına
harcıyordu. Ölümüne değil, onun kalbine yok sürene üzülüyorum."
Panelde konuşan Hacettepe Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve
Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferhunde Öktem
de konuşmasında Soma’da yakınlarını kaybetmiş insanlara psikolojik
destek verilmesi gerektiğini söyledi.
SORUMSUZLARIN YAPTIKLARI HER ZAMAN YANINA KAR
KALIYOR
Panelden önce açılış konuşmasını yapan TED Genel Başkanı
Selçuk Pehlivanoğlu, facianın ardından babalarını kaybeden ve
eğitim-öğretimini sürdürmekte olan çocuklara eğitim bursu,
psiko-sosyal destek ve eğitim materyali desteği sağlamak için,
düzenledikleri "Soma’ya El Ver" kampanyasının değerlendirmesini
yaptı. Kampanya kapsamında 150 aileyi ziyaret ettiklerini ve 186
öğrencinin eğitim masraflarını karşıladıklarını söyleyen
Pehlivanoğlu, "Türkiye’de maalesef çok küçük mutlu bir azınlıkla
ülkenin mutlu olacağını düşünüyoruz. Sorumsuzlukları yapan
sorumsuzların her zaman yaptıkları yanına kar kalıyor. Biz TED
olarak yapmaya çalıştığımız tek şey var; bize yüklenen sorumluluğu
yerine getirmek" dedi.
DİLERİZ Kİ BU MEŞALE HEM ONLARI HEM ÜLKEMİZİ
AYDINLATSIN
Sanatçı Filiz Akın yaptığı konuşmada Soma’da yaşanan acıları
dile getirdi. Akın şunları söyledi: "Çok büyük acılar yaşandı,
halkımız bunu derinden hissetti, gözyaşı döktü. Oradaki anaların
bir kısmı evlatlarını, daha genç anneler kocalarını kaybetti. Biz
onların acılarını alamayız ama yardımda ve katkıda bulunabiliriz.
Bu nedenle Türk Eğitim Derneği olarak bu paramparça hayatlara
dokunmak istedik. Ben TED’in burslu bir öğrencisiyim. TED olmasa
benim hayatım da farklı olabilirdi. Türk Eğitim Derneği bana güçlü
olmayı korkmamayı taviz vermeden hayata devam etmeyi öğretti.
Geçtiğimiz günlerde yitirdiğimiz Enes de büyüyüp okula gidebilseydi
bizim meşalemiz olacaktı. Ben de bir meşaleyim. Arzumuz Soma’daki
çocukların hayatlarına dokunmak, ailelerine verdiğimiz destekle
okuyup başarılı olmaları. Dileriz ki bu meşale hem onları hem
ülkemizi aydınlatsın."
3 YAŞINDAKİ SELİM İLGİ ODAĞI OLDU
Konuşmaların ardından Hidayet Tokgöz 3 yaşındaki oğlu Selim’le
birlikte Filiz Akın ve diğer katılımcılara madenci heykeli verdi.
Bu sırada sahnede oyunlar oynayan 3 yaşındaki Selim salondakilerin
ilgi odağı oldu.