Soma mühendisinden acı 'maden' itirafı!
Abone olSoma davasında dinlenen havalandırma mühendisi Fuat Ünal Aydın, mahkemede, "Havayı madende bir tek ben ölçüyordum. Madende başka havalandırma mühendisi yoktu." dedi.
Soma davasında dinlenen havalandırma mühendisi Fuat Ünal Aydın, 10 kilometrelik hava koridoru için acı bir itirafta bulunarak, "Havayı madende bir tek ben ölçüyordum. Madende başka havalandırma mühendisi yoktu." dedi.
Soma’da 13 Mayıs 2014’te 301 madencinin hayatını kaybettiği facianın dünkü duruşmasında ifade veren tutuksuz sanıklardan havalandırma mühendisi Fuat Ünal Aydın, 'tek olduğunu, yetemediğini' itiraf etti.
İTİRAFLAR SOMA İHMALLERİNİ AÇIĞA ÇIKARDI
Hürriyet gazetesinden Banu Şen'in haberine göre, duruşmada konuşan tutuksuz sanıklardan peşpeşe 'acı itiraflar' geldi. Sanıkların ifadelerine göre; tek havalandırma sorumlusunun ocağa yetmeye çalıştığı, maskelerin 5 yılda bir kez bakımının yapıldığı, tek dinamit patlatıcı olduğu, havalandırma defterinde oynama yapıldığı ortaya çıktı.
İŞTE TUTUKSUZ SANIKLAR
Aksihar Ağır Ceza Mahkemesi’nde 13 Nisan Pazartesi günü görülmeye başlanan davanın 5’inci duruşmasına tutuklu sanıklar Soma Kömürleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik, mühendis Ertan Ersoy, teknik müdür İsmail Adalı, vardiya amirleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık ve Mehmet Ali Günay Çelik ile tutuksuz 37 sanıktan 31’i, mağdur aileleri ve tarafların avukatları geldi. Duruşmanın dünkü oturumuna, önceki oturumlarda görev yapan Duruşma Savcısı Oğuz Köktan’ın yerine Koray Keskin katıldı. Mahkeme Heyeti Başkanı Aytaç Ballı, duruşmada önce tutuksuz sanıklardan havalandırma mühendisi Fuat Ünal Aydın’ı dinledi.
İşte Havalandırma Mühendisi Aydın'ın itiraf niteliğindeki o açıklamaları:
“Ocak 10 km. uzunluğunda bir hava koridordan ibaret. Buranın bütün havalandırmasından ben sorumluyum. Madene kişi başı bir metreküp hava verilmesi gerekirken, 50 kişinin çalıştığı bölümlere ortalama 180 metreküp hava veriyorduk. Havayı madende bir tek ben ölçüyordum. Madende başka havalandırma mühendisi yoktu. Gündüz vardiyasında çalışıyordum. Diğer vardiyalarda yetkili mühendis yoktu”
"HAVALANDIRMA DEFTERİNE SADECE İMZA ATTIM"
(Mahkeme Başkanı’nın, “Peki yeterli miydin, tek başına yetiyor muydun” sorusuna) “Hayır değildim. Bir panoya gidene kadar zaten mesai bitiyordu”
“111 sayfalık defterin sadece 19 sayfası bana ait. Olay günü 30 Nisan 2014 tarihli sayfayı Harun Yıldırım doldurdu. Ben sadece imza attım. Bu sayfayı kabul etmiyorum."
"RİSKLERİ BİLSEYDİM MADENDE ÇALIŞMAZDIM"
"Görevimi haftanın 6 günü tek başıma yerin altına girerek yaptım. Aynı risklere ben de maruz kaldım. Beni ilk olarak işe alan kişi Süleyman Sarı. Üniversite raporunu iddianamede öğrendim. Süleyman Sarı riskin farkındaysa beni neden işe aldı? Bu raporu ve riskleri bilseydim bu madende çalışmazdım.”
"MASKELERE 5 YILDA BİR KEZ KONTROL"
Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı’nın gaz maskeleriyle ilgili sorularını da yanıtlayan havalandırma mühendisi Aydın ve ondan sonra dinlediği dinamit patlatmadan sorumlu mühendis Serkan Kocaman’dan çarpıcı itiraflar geldi. İki mühendis maskelerin 5 yılda bir kez topluca kontrol edildiğini anlattı. Serkan Kocaman, Mahkeme Başkanı’nın soruları üzerine, “Görev alanımda bir mühendis vardı. Yetişmem mümkün değildi. Emniyet birimindeki nezaretçi arkadaşlardan yardım alırdım” diye konuştu. Sensör verilerinin 50 PPM üzerinde seyretmesinin dinamit atımları nedeniyle olduğunun söylendiğini belirtti. Bunun mümkün olup olmadığına ilişkin soruya ise, “Dinamit atımı nedeniyle değerler 12 saat boyunca 50 PPM’de olmaz” yanıtını verdi. Kocaman, bir vardiyada 150-200 kg dinamit patlatıldığını kaydetti. Salonda günde 3 vardiyada yarım ton dinamit patlatıldığı yorumları yapıldı.