Solunum bozukluğunun belirtisi
Abone olHorlayan kişiler gece boyunca şarkı söylüyor gibi yorulduğu ve efor sarfediyor. Bu durumun da zaman içinde burun ve boğazda yapısal değişikliklere neden oluyor.
Horlayan kişilerin gece boyunca şarkı söylüyor gibi yorulduğu ve
efor sarfettiği, bu durumun da zaman içinde burun ve boğazda
yapısal değişikliklere neden olarak, solunum bozukluklarına yol
açtığı bildirildi. Uludağ Üniversitesi (UÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi
Göğüs Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Mehmet Karadağ, insan ömrünün 3'te 1'inin uykuda geçtiğini, bunun
45 yaşındaki bir insanın 15 yıl uyumuş olması anlamına geldiğini
söyledi. Bu 15 yıllık uyku süresinin sağlıklı şekilde
geçirilmesinin, hayatın 30 yıllık bölümünün daha kaliteli yaşandığı
anlamına geldiğinikaydeden Karadağ, kişinin uyanık olarak yaşadığı
sürece maruz kaldığı birçok hastalık ve sağlık sorununun, uyku
dönemiyle yakın ilişkisi olduğunu ifade etti. Karadağ, uykunun,
organizmanın dinlenmesini sağlayan bir hareketsizlik hali olmasının
yanı sıra tüm vücudu yaşama hazırlayan yenilenme dönemi olduğuna
dikkati çekerek, uykuda iç organların bile çalışmalarını farklı
şekilde sürdürdüklerini vurguladı. Uyku sırasında devam etmesi
gereken en önemli unsurun solunum işini düzenli olarak sürdürmek
olduğuna değinen Karadağ, uykuda solunum bozukluklarının teşhis ve
tedavisi amacıyla kurulan uyku laboratuvarlarının en önemli
faaliyet alanlarından birinin, uykuda solunum düzeninin
değerlendirilmesi olduğunu kaydetti. -SOLUNUM BOZUKLUĞUNUN İLK
BELİRTİSİ HORLAMA- Prof. Dr. Karadağ, uykuda solunum
bozukluklarının ilk ve en önemli belirtisinin horlama olduğuna
işaret ederek, şöyle konuştu: ''Her insan zaman zaman horlayabilir.
Ancak bu sürekli olmaya başlamışsa, uykuda solunum bozuklukları da
başlamış demektir. Ne kadar erken dönemde tanı konur ve tedavi
edilirse, insan sağlığına olan kötüetkileri de o kadar erken
önlenir. Horlamak zor iştir. Horlayan kişi horladığı sürece şarkı
söylüyor gibi yorulmakta ve efor sarfetmektedir. Bu efor aylar ve
yıllar içinde burun ve boğazda yapısal değişikliklere neden olmakta
ve sonuçta da nefes durmaları başlamaktadır.'' Uykuda nefes
durmasının sayısı ve şiddetinin kişinin sağlığını bozduğunu,
hipertansiyon, diyabet, kalp-damar hastalıkları, obezite,
yorgunluk, dikkatsizlik, kişilik değişiklikleri gibi birçok sorunun
ortaya çıkmasına yol açtığını ifade eden Karadağ, ayrıca trafik
kazaları, aile içi tartışmalar, iş yerinde verimsiz çalışmalar gibi
hayatın her alanına etki ettiğini bildirdi. Karadağ, Bursa'daki
uyku laboratuvarına müracaat eden ilk 110 hastadan 38'inin ağır,
18'inin ise orta şiddette apne sendromu olduğunun belirlendiğini
vurguladı. Burada elde edilen sonuçların binlerce hastanın
değerlendirildiği birçok modern uyku laboratuvarının sonuçlarıyla
uyumlu olduğunu belirten Karadağ, şunları kaydetti: ''Hastalarda
solunum bozukluğuna neden olan iki önemli faktör belirlenmiştir.
Bunlar obezite ve sigara içimidir. İsveç, Norveç, Danimarka,
Estonya ve İzlanda'da 15 bin 555 kişi üzerinde yapılan anket
çalışmasında, hiç sigara içmeyenlerde yüzde 13.7 olan horlama
sıklığının, sigara içenlerde yüzde 24 olduğu anlaşılmıştır.
Sigarayı bırakanlarda yüzde 20.3'e düşen horlama sıklığı, sigara
içmediği halde pasif olarak sigara dumanına maruz kalanlarda yüzde
19.8 olarak bulunmuştur. Bu sonuçlar, sigara dumanının burun ve
boğazda yapısal değişikliklere ve horlamaya neden olduğunu gösteren
önemli kanıttır. Sigara içenlerin sigarayı bırakması ve obez
olanların da ideal kilolarına dönmek için çaba harcamaları
gerekmektedir.''