Solingen Saldırısı Misillememi?

Tülin Türkoğlu tulindindar@hotmail.com

Almanya'nın Solingen şehrindeki bir festivalde Cuma gece saatlerinde gerçekleşen bir bıçaklı saldırı sonucunda çok sayıda kişi yaralandı.

Solingen şehir merkezinde düzenlenen Solingen şehrinin 650’nci kuruluş yıl dönümü için düzenlenen festival sırasında bir kişi yoldan geçenleri rastgele bıçakla saldırdı.

Son dönemde Avrupa çapında çok sayıda bıçaklı saldırı yaşandı.

İspanya’da 11 yaşında bir çocuğun futbol oynadığı sırada maskeli kişi tarafından bıçaklanarak öldürülmesi,

İki hafta önce de Londra’da Leicester Meydanında yine 11 yaşında kız çocuğu ve 34 yaşında bir kadın bıçaklanmıştı.

Temmuz ayı sonunda İngiltere’nin Liverpool şehri yakınlarındaki Southport’ta bıçaklı saldırı sonucu 3 kız çocuğu yaşamını yitirmişti.

11 kişi yaralanmıştı.

Bu olaydan 10 gün önce ise, Fransa’nın başkenti Paris’in 8.bölgesinde meydana gelen bıçaklı saldırıda polis memuru yaralanmıştı.

Solingen’de aşırı sağcı bir Alman militan Schwandof, Bavyera’daki Habermeier Haus binasını ateşe vererek Fatma ve Osman Can adlı Türk çifti ve oğulları Mehmet’i öldürmüştü. Olayda bir Alman vatandaşı da ölmüştü.
Solingen’deki ırkçı kundaklama saldırısının mülteci ve göçmenler hakkında yapılan tartışmalara baktığımız zaman adeta dejavu yaşıyoruz. Tıpkı 1993’te olduğu gibi bugün de iltica yasasının katılaştırılmasını öngören yasa tasarıları masada duruyor, her kesimden siyasetçi sınırların korunması taleplerinde adeta birbirleriyle yarışıyor. Kelime seçimlerinin değiştiğini görsek de zihniyet ve verilen mesajlar Hoyerswerda, Rostock-Lichtenhagen, Mölln veya Solingen’i anımsatıyor.

Almanya'nın Solingen kentinde kentin kuruluşunun 650. Yıldönümü etkinliklerinin yapıldığı sırada Suriye'li bir mülteci olan İsa El H. Tarafından elindeki bıçakla kutlamaya gelenlere rastgele saldırması üzerine 65 ve 56 yaşlarında iki erkekle yine 56 yaşındaki bir kadını katlettiği olayı İŞİD üstlendi.

Örgütten gelen açıklamada “Filistin’de Öldürülen Müslümanların İntikamını Almak İçindi “denildi.

Bıçaklı saldırı Almanya'daki mülteci ve göçmenler hakkındaki yasal düzenlemelerin tartışıldığı bir döneme rastlıyor. Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser geçtiğimiz günlerde katlanabilir bıçakların komple yasaklanması, kişinin üzerinde taşıyabileceği bıçak boyunun da 12 santimetreden altı santime düşürülmesini öngören bir düzenleme teklif etmişti.

Geçtiğimiz haftalarda Mannheim kentinde bir polis memuru 25 yaşındaki Afgan sığınmacının bıçaklı saldırısında ölmüş, bu olay yakın dönemde en dikkat çeken bıçaklı saldırılardan olmuştu.

Son saldırı 1 Eylül'de Almanya'nın doğu eyaletlerinde yapılacak yerel seçimler öncesinde göçmen karşıtı aşırı sağcı AfD partisine desteğin artabileceğini gösteriyor.

Bu durumda AfD'nin sandıktan birinci çıkacağına işaret ediyor.